- Sol’u yok farz etmeyin.
Cihaner, iyi ve değerli bir solcudur. Esasen sol’u kimsenin yok farz ettiği de yoktur.
Soru sadece şudur:
- Nerede bu solcular?
***
Sonar Başkanı ve güçlü bir yorumcu olan Hakan Bayrakçı’ya gidin sorun:
- Türkiye’deki solcular yüzde kaç?
Ama İlhan Cihaner, solcularla
İster 2021 Haziran, ister
2022 Haziran, ister 2023 Haziran.
Merak ettiğim şudur:
Millet İttifakı kazanırsa, o ittifak, koalisyona nasıl dönüşecek acaba?
...........
Öyle ya...
- Bakanlıklar nasıl paylaşılacak?
Çünkü müttefiklerin her biri
Koalisyon değil bu ittifak.
Yani seçim sonucundan kaynaklanmıyor, tersine seçim sonucunu belirliyor.
Öyleyse?
Örgütlerin kaynaşması, birbirini tanıması, hatta ortak çalışmaya yönelmesi için vakit lazım.
Vakit şimdi başlıyor işte.
***
Hiç ittifak düşünmeyen partileri tenzih ederim.
Ama ittifak yapacak olanların, hâlâ neyi beklediklerini anlamam.
Joe Biden, Amerikan Hazinesi’nin yönetimine, bir Türk Kadını’nı tayin ediyor.
Eh, İngiltere’yi zaten Osmanlı kökenli bir Başbakan yönetiyor.
Akdeniz’de Oruç Reis ve Barbaros rüzgarı esiyor.
Karadeniz’de Fatih ve Kanuni, bu fırtınaya rağmen destan yazıyor.
***
Dahası var.
Tıp Dünyası’nda Türk Doktorlar’ın yıldızı parlıyor.
Her dalda
Karla kaplı bir İstanbul göreceğiz herhalde.
Meteoroloji öyle söyledi.
Halbuki ben isterdim ki, hiç meteorolojiden duymuş olmayayım... Sabah kalkınca
“A, kar yağmış” diye şaşırayım.
Maşallah, artık bilim, bize bu kadarcık bir sürpriz zevki bile bırakmıyor. Güneşli günleri de zaten önceden söyleyip oyunbozanlık ediyor.
***
Haftanın 1 numaralı gündemi ise aşı.
Hani, var ya...
Bugün onları paylaşalım.
***
Trump’ın ayağı kaydı ya...
En yakınındakiler dahil, herkes birer tekme atmaya başladı.
Ah ah, Devr-i Sabık dersem, size bir şeyler çağrışım ettirmiş olur muyum acaba?
***
Siyasetin fıtratında olan bu linç heveskârlığı’nı anlıyorum ama ABD’li generallerin, Trump’ı teneke çalarak yolcu etmelerini hiç anlamıyorum. Yahu bu Trump, sizin eski Başkomutanınız değil mi? Ne biçim askersiniz siz?
***
Çünkü bu ‘sözde’ kelimesini hiç sevmem.
Ama yine de o meşhur kural’a uyarak “sözü kim söylemiş” ben önce dönüp ona bakarım.
Baktım.
Ve işte bu sebeple de konuya hiç girmedim.
Girmem de.
# Duvar yazısı
Cemal Gürsel’e bile “Sözde Cumhurbaşkanı” diyen olmadı.
Nüans
Sertleşerek kendi tabanını belki konsolide edebilirsin ama işte
o kadar. Çünkü rakip partiden tek çivi bile sökemezsin. Bilakis, rakibine iyi bir yapıştırıcı olursun.
*
Bu işin ustası, Kemal Kılıçdaroğlu’dur.
En büyük meziyeti, AK Parti tabanını kemikleştirmektir.
Çünkü kendisi, yüzde 25’lik seçmeniyle gayet mutlu.
Eh, AK Partililer de Kılıçdaroğlu’ndan gayet memnun.
Öyleyse, Mayıs 2010’dan beri süregelen bu