Hiç şaşırmayın.
Demek istiyorlar ki:
- PKK başka, YPG başka.
Yâni?
- PKK, terör örgütüdür,
YPG ise terör örgütü değildir.
Yâni?
- YPG’yi desteklemeye devam.
Öyle içi yanmış ki, kalbi o kadar acımış ki, dinlerken ben de hüzünlendim.
İnsanlar, yetiştiği ocaktan, sevdiği kulüpten, gençliğini vakfettiği şirketten, velhasıl ona hayat veren her türlü aidiyet duygusundan kolay kopamıyor. Hele bir de Sevigen gibi hassas bir insansan yandın.
***
Sevigen, CHP’yi anlattı... Büyük aşkı.
CHP geleneklerini hatırlattı. Ve şimdi gelinen noktaya değindi. Bunları yaparken kelimeleri çok dikkatli seçerek CHP’ye zarar vermemeye çalıştı. Ama gözleri dolu doluydu.
Benim de canıma okudu.
Pazar günümü mahvetti.
***
Sevgili ne güzel şey.
Ama sevgiden yoksun biriysen, ne yapacaksın sevgiliyi?
- Sana söylüyorum kereste.
İnsan sevmezsin.
Hayvan sevmezsin.
Doğa sevmezsin.
Müzik - spor falan... Hiç sevmezsin.
Ama sevgilin var.
Memleketin yarısı Saraylı.
***
Şimdi de Muharrem İnce’nin sözleri için “Saray’ın ağzı” dediler.
Başvurdukları üç silah vardır:
- İftira, yalan ve hakaret.
Bunu bir ilke haline getirdiler.
Lakin iyi aile çocuklarına böyle şeyler yakışmıyor...
Hele Faik Öztrak
Akil Adamlar bunlar.
“N’olacak bu memleketin hali?” dercesine, CHP’nin durumunu konuşuyorlar.
Hepsi de nazik insan olduğu için, mevcut yönetimi incitmeden yapıyorlar bunu.
Ne kadar özen gösterirlerse göstersinler, partide gidişat iyi olsa, bu Bilge Adamlar endişe duyarlar mı?
Hiçbir beklentileri olmadığına göre de önce onlara takdirlerimizi belirtmeliyiz.
*
Mevcut Genel Başkan’a gelince...
Hiçbir komplekse kapılmadan... Kendini vesayet altında falan hissetmeden... Eski genel başkanların bu hassasiyetini
Diye diye nesiller geldi geçti.
O nesiller yıllarca Amerika-Rusya uzay yarışını gıptayla izledi.
Kimi Amerika’yı alkışladı, kimi Rusya’yı... Tamamen siyasi.
Fıkralar, bulmacalar bile uyduruldu.
Mesela:
- Kozmonot kimdir?
Astronot kimdir?
Cevap:
Bir parti “dostlarla birlikte” nasıl iktidar olur?
Oldu diyelim.
Dostlara makam ve mevki mi dağıtır?
Ya da... Dostlar dışındakilere sırtını mı döner? Dostlarını,
nasıl tespit ve teşhis eder?
Ne biçim laf bu?
***
Şu biçim laf.
Aslında nazik davrandı.
Çünkü Amerika, sırf
15 Temmuz’un değil, bütün darbe girişimlerinin arkasında var.
15 Temmuz’un farkı ise şudur:
- ABD suçüstü yakalanmıştır.
İnkâr edecek dermanı yok.
***
Mesele ne Obama meselesi, ne Joe Biden, ne de Trump meselesi.