Salgının azgın gidişini belki o durdurabilir.
En azından yavaşlatabilir.
Yani Türkiye, aslında bir avantaj yakalamıştır.
Tam da zamanında...
Tam da baharla birlikte.
Ve tam da kararlı bir tavır koymaya hazırlanırken...
***
30 gün çok mühim bir süre.
Dünyada kirlenmedik tek yer orası kalmıştı, orayı da becerecekler.
Ve gözden kaçanlar
Mutad görevlerinin başına döndüler yine ABD ve Rusya.
İnsanları, kurumları, devletleri birbirlerine düşürüp kırdırırlar ama ABD-Rusya Çatışması’na hiç girmezler. Mış gibi yapıp dururlar.
***
Bunlara süper devlet diyorlar ama süperlikleri sadece sana bana karşı işliyor. Birbirlerine süperlik tasladıklarını hiç görmedik.
Bildiğiniz bir yerde var mı
Amerikan-Rus çatışması?
- Başkanlığa ister aday ol, ister olma... İster çatı ol, ister kapı-pencere.
Ne halin varsa gör ama beni kandırma. Aday olmayacağın halde mış gibi yapma. Gücüme gidiyor.
- Çünkü ben aptal değilim.
***
Bunu belki de yüzbinlerce insan adına söylüyorum.
Tekrarlayayım:
- Aptal değilim.
Değilim.
T.C. Cumhurbaşkanı için:
- Diktatör demiş.
Adama niye kızayım?
Dönüp bana dese ki:
- Sizin muhalefet lideriniz söylüyor onun bir diktatör olduğunu... Git ona kız.
***
Haklı.
İtalyan Başbakanı’nı sorgulayacak halimiz yok. Bilgisi, zekası, dağarcığı, kapasitesi ne kadarcıksa o işte...
Nasıl hesap ettiler bilmem ama isterse 20 milyon kişi dökülsün yollara...
İsterse şehir boşalsın.
Bu şehirde bizim derdimiz kalabalıklar değil.
Kuralsızlıklar.
*
Bize hayatı zindan eden odur.
- Disiplinsiz şehir.
Nüfusu 20 milyon da olsa, 10 milyona da düşse fark etmez. Biz, birbirimizin hakkına, hukukuna saygı göstermeyi,
Siyasetin her türlüsüne eyvallah...
Ama yalan söylemeyin. Yalvarırım.
*
Bir bildiri üzerinde bu kadar çeşitli felsefe yapılır mı?
- İnce siyaset...
“Seçimi kazanacağına inansaydı, darbeye niye kalkışsın?”
Kimden bahsediyor bu arkadaş? Hiç belli değil. Ama güzel konuşuyor, sesinin tonu da iyi. Epey dinleyeni var.
- Yahu bırak, yalancının biri.
Hem de daha heyecanlısını.
Buradan anlaşılıyor ki,
imza bir şey ifade etmiyor.
Yol açıkken
Bugün, hemen bugün...
Parlamenter Sistem’e dönsek.
Ve pazar günü de hemen seçim yapsak, hemen.
Ne olur? Hiç.
Bunu bir türlü aklım almıyor.
***
Aklımın almadığı başka
şeyler de var:
- Montrö ile Kanal İstanbul arasında bağlantı kurmak,
Gezi Parkı’ndaki Topçu Kışlası’yla 3’üncü köprüyü birleştirmeye benzer.
***
Niye gece yarısı?