ATATÜRK, bir konuşma sırasında “Kahramanı kadar haini de bol bir milletiz” demiştir.
Bu tespitin doğru olduğu, günümüzde yaşanan olaylardan da belli oluyor. “Hain” kavramı nedir, nasıl bir şeydir? Hain, ihanet eden demektir. Doğrulukla hareket etmeyip, hile düzenini tercih eden, güveni kötüye kullanan, gördüğü iyiliğe karşı nankörlük yapan demektir. Hainin davranışı, kendi ulusuna ihanet, haksızlık, kötülüktür! Tarihe bir göz attığımızda, sayısız kahramanlıkların yanı sıra, sayısız hainlikler de görürüz. “Hain” ve “kahraman” kavramları, kullanılan yere ve kişilere göre değişiyor. Mesela, darbe yapılan bir ülkede, darbeyi yapanlar başarılı olurlarsa “kahraman”, başaramazlarsa “hain” oluveriyorlar! Yıllarca kahraman kabul edilen biri, yıllar sonra şartlar değişince “hain” sınıfına giriyor.
Erdoğan Tokmakçıoğlu, hikâye, roman ve araştırmalarıyla ünlenen bir meslektaşımızdır. Hayatını kitap yazmaya adayan Tokmakçıoğlu, iyi bir dostumdur. Basılan son kitabını imzalayarak bana yollamış. Kitabın adını çok dikkat çekici buldum: “Ünlü Türk Hainleri!” Doğrusu, merak uyandırıcı, ilginç bir kitap adı... Atatürk ne demişti? “Kahramanı kadar, haini de bol bir milletiz!” Erdoğan Tokmakçıoğlu, Atatürk’ün bu sözlerinden ilham alsa gerek, üşenmemiş, bir bir araştırarak 150 ünlü Türk Haini’nin seceresini çıkartmış. Tokmakçıoğlu “Aslında o kadar çok hain var ki, bunların arasında bir seçme yapmaya çalıştım” diyor ve “Ünlü Türk Hainleri” kitabında 150 Türk hainini anlatıyor. Ancak şunu da belirteyim: Tokmakçıoğlu’nun anlattığı, günümüzdeki hainler değil, geçmiştekiler...
Aslında her toplumda yeterince “hain” ya da hainliğe hazır çok sayıda insan vardır. “Satılık” ya da “satın alınmaya hazır” kişiler de “hain” sınıfına girer. Ünlü Türk hainleri arasında asker, gazeteci, bilim adamı, siyasetçi, her sınıftan insan var. Bunların içinde en ünlü Türk haini sanırım Ali Kemal... Ali Kemal nasıl bir adamdır, ne yapmış ve akıbeti ne olmuştur?
18 Kasım 1922 günü İzmit tren istasyonunda büyük bir kargaşa vardı. Çileden çıkan öfkeli kalabalık “Vurun! Öldürün haini!” diye bağırarak 55 yaşındaki bir adamı jandarmaların arasından çekip alarak öldüresiye dövmeye başlamıştı. On beş-yirmi dakika sonra her şey bitmiş, 55 yaşındaki, iyi giyimli adam, yumruk, tekme, taş ve sopa darbeleri arasında can vermişti. Bu adam, bir zamanlar ülkenin İçişleri Bakanlığını da yapmış olan ünlü gazeteci ve siyaset adamı Ali Kemal idi. Ali Kemal, mütareke yıllarında, İstanbul işgal altındayken, düşmanla işbirliği yapmış, Kurtuluş Savaşı’na karşı çıkmış, sahibi olduğu Peyam-ı Sabah Gazetesi’nde Mustafa Kemal ve silah arkadaşları hakkında çok ağır yazılar kaleme almış, düşmanla çarpışan yurtseverleri, padişaha isyan eden hainler olarak nitelemişti. Kurtuluş Savaşı kazanıldıktan sonra, vatana hıyanet gerekçesiyle yargılanmak üzere Ankara’ya götürülürken, İzmit tren istasyonunda, halkın saldırısına uğramış, bölgenin komutanı olan Sakallı Nurettin Paşa’nın göz yumması, hatta halkı teşvik etmesi sonucu, linç edilmişti.
Erdoğan Tokmakçıoğlu’nun “Ünlü Türk Hainleri” kitabı bilimsel bir tarih yapıtı değil ama tarihsel gerçeklerden ayrılmamaya titizlikle özen gösterilen bir eser. (İsim Yayınları: 0 312 433 77 17)