’Üç de yetmez beş tane!’

HER şey üstünüze üstünüze geliyorsa ters yola girmişsinizdir.

Milli gelir tahminleri, Türkiye’nin 2013 yılında, kişi başına gelir artış hızında 140 ülkenin gerisinde kalarak 141’inci olacağını gösteriyor.

Yoksulluğun ve borç stokunun arttığı ülkemizde, bulutlu görünen ekonominin yanı sıra, siyasetteki çalkantı ve belirsizlik de artıyor.

Ülke olarak ne zaman huzura kavuşacağız? Gökteki yıldızlar bile herhalde bize ondan daha yakındır.

* * *

"Ülkemiz yine gürültülü bir dönemden geçiyor. Türkiye bu hale gelmişse kendiliğinden gelmemiştir.

Yönetim sorunu vardır.

İktidar aslında, arkanızdaki yeter derecede oy, arkanızda káfi sayıda milletvekili olması hadisesi değildir.

İktidar, muktedir olma meselesidir.

Yönetmeyen, yönetemeyen iktidarlar boşluk meydana getirirler.

Türkiye’nin yönetilemediği kesin.

Bu yönetilememe hadisesi devam ettiği takdirde Türkiye bunu kaldırmaz.

İktidar boşluğu daha da artar. İktidar da boşluk kaldırmaz."

Bu sözler 9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e ait...

İktidarı bilgece uyarıyor. Peki, faydası olur mu?

Çok zor!

Dünyada zordan da zordur, şartlanmış kafaları değiştirmek!

* * *

Başbakan Erdoğan, kadınları çok çocuk yapmaya teşvik ediyor ama...

Yeterli beslenme, barınma, eğitim, sağlık, iş imkánları verilemeyecek nüfus patlamaları, ülkenin daha da yoksul ve muhtaç duruma düşmesine sebep olmaz mı?

Bugün nüfusumuz 70 milyonun üstünde.

Doğurganlık hızımız 2.1 çocuk.

Başbakan’ın istediği gibi doğurganlık hızı 3 çocuğa çıkarsa, nüfusumuz 50 yıl sonra 130 milyon kişi olacak.

Eğer bu nüfusa eğitim ve iş imkánı sağlanırsa sorun yok.

Ancak bu imkánlar sağlanamazsa ülkemizde hayat kábusa dönüşür.

CHP İzmir Milletvekili Canan Aritman, TBMM Başkanlığı’na bir önerge vererek, Meclis Araştırması açılmasını istedi.

Aritman, Türkiye gibi eğitim, sağlık, istihdam, özellikle de kadınların işgücüne katılımı sorununu ciddi biçimde yaşayan bir ülkede aşırı nüfus artışına izin vermenin demokrasiyi tehlikeye sokabileceğini belirtti.

Hızlı nüfus artışı, refahı, sağlığı, eğitimi, istihdamı tehdit ediyor.

Artan nüfusa iş de yetişmiyor, aş da...

Özellikle varoşlarda yaşayan gecekondu nüfusunun istikbali yok!

Karanlık gelecek, cehennem gibi ürkütüyor aklı başında insanları...

* * *

Bugün nüfusumuzun yarısı 28 yaşın altındadır.

Her üç gençten ancak biri ortaöğretime devam etmektedir.

Kadın nüfusun yüzde 41’inin ilkokul diploması bile yoktur.

Her üç gençten biri işsizdir.

Her yıl üniversite sınavlarına katılan gençlerin üçte ikisi yükseköğretim imkánından mahrum kalmaktadır.

Yılda 1 milyon 400 bin çocuğun dünyaya geldiği Türkiye’de ana-bebek ölümleri hálá çok yüksektir.

Biz daha doğan bebeklerimizi bile yaşatamıyoruz.

Ülkemizde her üç çocuktan biri yoksul ve beslenme yetersizliği içindedir.

Sokak çocuklarının sayısı bir milyonu aşmıştır.

Türkiye’nin her yanı okumuş-okumamış işsizlerle doludur.

Bir de nüfusumuz Başbakan’ın istediği biçimde artarsa ne olacak?

Milyonlarca genç insanımız umudunu yitirmiş, iş bile aramıyor.

2.2 milyon genç kızımız iş değil, evde koca bekliyor. 4 milyon 422 bin gencimiz ne üretimde, ne eğitimde yer alıyor!

Kısacası, acınacak haldeyiz.

Hızlı nüfus artışıyla ülkemizin sorunları büyüyor, eğitimsiz ve yoksul kitlelerle Türkiye darboğazlara sürükleniyor!..

Ve Başbakan hálá, "Çok çocuk, çok çocuk... Üç de yetmez beş tane!" diyor.
Yazarın Tüm Yazıları