ÇARŞAMBA akşamları televizyonda izlediğimiz “Muhteşem Yüzyıl” adlı tarihi dizide, elinde tahta kılıçla savaş oyunları yapan küçük bir çocuk var: Talihsiz Şehzade Mustafa bu...
Kanuni Sultan Süleyman, ilk oğlu olan Şehzade Mustafa’yı çok seviyor, onu öpüp kokluyor. Baba-evlat arasında büyük bir sevgi var. Peki, aynı Kanuni Sultan Süleyman’ın, en çok sevdiği bu oğlunu, 38 yaşına geldiği vakit “Tahtımı elimden alacak” vehmiyle cellatlara boğdurtacağını düşünebilir misiniz? Yalnız Şehzade Mustafa mı? Tarihin büyük olarak kabul ettiği, Batılıların “Muhteşem” sıfatını verdiği o güçlü padişah “koltuğunu korumak uğruna” yalnız Şehzade Mustafa’yı değil, Şehzade Bayezid’i ve 5 torununu da boğdurtmuştu. İktidar hırsı, ne baba, ne evlat, ne torun tanıyor! * * * Kanuni Sultan Süleyman’ın 8 erkek ve bir kız çocuğu dünyaya gelmişti. Mahidevran Sultan’dan olan en büyük Şehzade Mustafa hariç, diğerleri Kanuni’nin büyük aşkı Hürrem Sultan’dan doğmuşlardı. Şehzadelerin dördü küçük yaşta hastalanıp öldü. 1553 yılında hayatta dört şehzade vardı: Mustafa (38 yaşında), Selim (30 yaşında), Bayezid (28 yaşında) ve Cihangir (23 yaşında). Konya Valisi olan Şehzade Mustafa mükemmel bir eğitim görmüştü. Sağlam karakteri, iyi yürekliliği, güler yüzlü oluşu, çalışkanlığı ve bilgisi ile büyük sevgi kazanmıştı. Ancak müthiş bir zekâya ve sonsuz bir hırsa sahip bulunan Hürrem Sultan, babasından sonra tahta geçecek olan Şehzade Mustafa’nın karşısına şeytan gibi dikilmişti. * * * Hürrem Sultan, kendi çocuklarından birinin padişah olabilmesi için bin bir dalavere çevirdi, damadı olan Sadrazam Rüstem Paşa ile birlikte, Şehzade Mustafa’nın ağzından İran Şahı’na, babasını devirmek için yardım istediği şeklinde sahte mektuplar yazdırarak bu mektupların Kanuni’nin eline geçmesini sağladı. Büyük denilen Padişah, uydurulan bu mektuplara safça inandı ve oğlu Şehzade Mustafa’yı ortadan kaldırmayı aklına koydu. 1553 yılının Ağustos ayında Kanuni Süleyman, ordusunun başına geçip İran seferine çıktı. Şehzade Mustafa’ya da, askerleriyle birlikte orduya katılması için emir yolladı. Aslında bu bir tuzaktı. Şehzade’nin hazin sonu, adım adım yaklaşıyordu. Konya yakınlarında, Şehzade Mustafa babasının elini öpmek için padişah çadırına girdiğinde, babasının orada olmadığını görüp şaşırdı. Aynı anda 7 dilsiz cellat, üzerine atılıp onu boğmak istedi. Fakat çok güçlü olan Şehzade, cellatların birkaçını devirip ellerinden kurtuldu, tam dışarı çıkacakken (sonradan paşa yapılan) Zal Mahmut Ağa arkasından yetişip, önce kafasına vurarak devirdi, sonra yay kirişi ile onu boğdu. Şehzade Mustafa hayatı boyunca Zal Mahmut Ağa’ya hep yardım etmişti. Kadere bakın ki, yardım ettiği o kişi tarafından vahşice öldürüldü. * * * Şehzade’nin katledildiği haberi duyulunca Yeniçeriler galeyana geldi ve yer yer ayaklanmalar başladı. Ancak tarihin her döneminde olduğu gibi, bahşiş adı altında dağıtılan paralar, Yeniçerilerin öfkesini dindirdi. Parayı alıp, sustular! Eğer yetenekli Şehzade Mustafa öldürülmeseydi, Osmanlı tarihinin gidişatı değişecek ve belki de imparatorluğun duraklama ve gerileme dönemine girilmeyecekti. Kanuni Sultan Süleyman, Şehzade Mustafa’dan sonra Şehzade Bayezid’i de boğdurtarak (yetenekli iki oğlunu öldürtüp) Osmanlı devletinin çöküş sürecini bizzat başlatmış oldu. TV’de devam eden “Muhteşem Yüzyıl” dizisi bize tarihin bu hazin sayfalarını hatırlattı. Fakat dizide bunlar yok tabii... Sadece Hürrem’le Kanuni Süleyman’ın aşkları var! Yetenekli Şehzade Bayezid’in dramı haftaya pazartesi günü...