Ak mı, kara mı? Az sonra!

GÜNLER bir ırmak gibi akıp gitti ve seçime sadece altı gün kaldı.

Yaygın iftira ve karalama kampanyalarıyla dolu kapkara bir propaganda dönemi yaşadık.
Sanırım, vicdan sahibi her seçmen bunu değerlendirecek ve bu tür çirkinliklere karşı uyanık ve duyarlı davranacaktır.
Liderlerin atışmaları, karşılıklı hakaretler, suçlamalar aklı başında insanları sıkıyor!
Bunlar, birbirlerine laf sokuşturmayı marifet sanıyor, milletin kendilerini zevkle dinlediğini sanıyor! Oysa durum tam tersi... Sıkıntı verici ve itici!
Ülke sorunları ortada: Ekonomik sıkıntılar, özgürlükler, yeni anayasa, Aleviler, Güneydoğu sorunu ve PKK... Bunların üzerinde durulduğu pek yok!
Sanat ve kültür deseniz, hiç yok! Ülkemizi yönetenlerin kültürle, sanatla ilgileri ne yazık ki bulunmuyor! Anlaşılan, bir toplumun kültürle gelişeceğinin bilincinde değiller!
Bizim seçmenlerimizin önemli bir bölümünün, kültür ve sanatla ilgileri olmadığı için, bu tip insanları seçiyorlar!
Sonra da “Gelişemiyoruz, geri kalıyoruz, sıkıntılardan kurtulamıyoruz!” diye dövünüp duruyoruz. Kültürsüz toplumlar nasıl gelişebilir ki?
Siyaset adamlarımıza bakın, uygarlığın neresindeyiz anlayın!

* * *

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu “Ülkemizde demokrasi değil, örtülü bir OHAL (Olağanüstü Hal) yaşanıyor” demekte haklıdır.
Biz daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük, daha fazla hak, hukuk ve adalet isterken, ülkemizde bugüne kadar görülmemiş ölçüde bir “demokrasi krizi” yaşandığını görüyoruz.
Türkiye’de “ileri demokrasi” olduğunu iddia edenler, en hafif tabiriyle yalan söylüyor!

* * *

Üç partinin de mitinglerinin birer insan seli halinde olduğunu görüyoruz.
Televizyonlardaki görüntülere bakınca şaşırmamak mümkün değil.
Çeşitli oyunlar ve çirkin entrikalarla yüzde 10’luk seçim barajının altına itilmeye çalışılan MHP’nin mitinglerinde bile, meydanlar insanlarla dolup taşıyor.
Kitlesel bir heyecan ve coşku var.
MHP’nin geçen seçimdeki durumunu koruyup 3’üncü parti olarak Meclis’i girmesi kesinlikle sürpriz değil...
MHP’nin Meclis’e girmesinin demokratik hayatımızın gelişmesi bakımından büyük önemi var. MHP’nin alacağı her sandalye, AKP’nin Anayasa’yı tek başına, dilediği gibi değiştirecek güce ulaşmasını engelleyecek.

* * *

Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün, seçime kısa bir süre kala:
“Hiçbir kişisel ve kurumsal bir karşılık beklemeden, değişim sözü veren CHP’ye oy verilmesi gerektiğine inanıyorum” diye sürpriz bir çağrıda bulunması, ilginç bir gelişmedir.
Baykal’ın genel başkanlığı döneminde haksız yere CHP’den ihraç edilen Sarıgül’ün başlattığı Türkiye Değişim Hareketi’nde sağ kolu olan Bülent Tanla “Sarıgül’ün CHP’ye destek çağrısı gerçekten fedakârlıktır. Sayın Başkan, bugünkü CHP’nin demokrat, özgürlükçü ve yenilenmiş bir CHP olduğu görüşünde” dedi.
Sarıgül, Kılıçdaroğlu CHP’sinin, Baykal CHP’sinden çok farklı olduğuna inanıyor.

* * *

Seçim öncesi çeşitli kuruluşlar birçok anket açıkladı.
Her anket, yapanın meşrebine göre ayrı telden çalıyor.
Ben şahsen hiçbirine inanmıyorum. Hepsi, seçmeni belirli bir yöne kanalize etmeyi amaçlıyor. Her birinin ayrı bir çıkar hesabı var! Ak mı, kara mı, pazar günü göreceğiz!
12 Haziran genel seçimi, dilerim hayırlara vesile olur.
Yazarın Tüm Yazıları