Paylaş
Ekimin 25’ine kadar bizi zorlu günler bekliyor. Yeni işlere girmeyeceğiz, elektronik eşyalar bozulacak ama en önemlisi: ESKİ SEVGİLİLER KENDİLERİNİ GÖSTERMEYE ÇALIŞACAK!
Sinsi sinsi yaklaşacak sana. Önce kendini belli etme çabasına girecek. Sosyal medyada oradan buradan engellediyse seni bir bakacaksın hepsini açmış. AA o ne! Twitter’a sizin şarkınızı mı koymuş? Bak bak bak Facebook profil fotoğrafında da senin hediye ettiğin kazağı giymiş! Yok canım, yanlışlıkla aramıştır seni. En son bir daha yüzünü görmek istemediğini söylüyordu. Mesaj attı: “Ne yapıyorsun?” diyor. Cevap versen mi? Allah, ‘ay hadi inşallah!’ adam vallahi geri dönüyor!
Kendine gel, hemen iki tane tokat at yanaklarına. Öyle bir şey yok. Onun yüzünden aldığın kiloları, köşe bucak ağladığın zamanları, aradığın zaman açmadığı günleri hatırla. O ucube kılıklı tiple mutluluk pozları verirken hiç aklına geliyor muydun?
Valla bir rivayete göre geldiği gibi gidecekmiş bu eskiler. Ben demiyorum, Merkür öyle diyor. O yüzden umut bağlamamakla işe başlayabiliriz. “Zaten gidecek, nasılsa bitecek, beni yine aldatacak, yine yalan söyleyecek” diye içinden tekrar ettiğin zaman nefretin katmer katmer oluyor, bu iyi. Bir de tükenmiş bir ilişkinin yeniden hortlaması var, özlemi aşk zannettiğin hani. Onun için de “Yine kavga edeceğiz, yine heveslerimi burnumdan getirecek, yine sadece kendi isteklerini önemseyecek” diye düşündükçe olası bir başlama aşamasından uzaklaşıyor insan.
Yapma annem, yapma kuzum
Hem niye dönüyor yani şimdi bu mendebur? Pişmanlık filan diyerek, saf saf konuşup benim sinirlerimi bozma. Sadece yalnız kaldığı için geri dönmeye çalışıyor. Kusura bakmasın aylarca yalnızlıktan orta sehpayı nikahına almaya çalıştığın günler oldu senin. O zamanlar neredeymiş aklı.
İşin eşe dosta açıklama kısmı da var tabii. İnsanların beynine tecavüz ettin durdun. Şimdi “Biz yeniden başlıyoruz” demeyeceksin herhalde. Üç gün sonra yeniden aynı şeyleri yaşadığın zaman, bu kez onlar da olmayacak yanında. “Ben demiştim, ee sen istedin bunu, belli değil miydi zaten” diye kendi hayatlarına bakmadan seni yargılamalarına izin vereceksin yani. Peki sen bilirsin.
Ne olursa olsun istiyorum, dönmüş yazık günah geri git demek olmaz diyorsan da ne diyeyim. Hoş belli de olmaz. “Ben bunun neresine üzülmüşüm” diye bir aydınlanma da yaşayabilirsin. O zaman oh ne ala!
Bir de diğer türlü ‘eski sevgili’ysen... Acı çeken taraf yani. “Canım iyi misin Retro varmış, bana geri dönmedin, merak ettim” diye mesaj atmayı düşünen. Yapma annem, yapma kuzum, yapma gözünü seveyim. Kendine daha fazla işkence etme. İlişkiyi aslında bayılarak izlediğin diziler gibi düşün. Final bölümü geldiği zaman üzülüyorsun, hatta finalini hiç sevmiyorsun. Güzelim diziye o sonu hiç yakıştırmıyorsun. Alışkanlıkların kalıyor, dizi karakterlerini özlüyorsun ama sen de biliyorsun bir sezon daha sürse, sıkıntıdan patlayacaksın. O yüzden bırak en güzel yerinde bitmiş olsun. Yaşadığın her an zaten güzeldi, bırak sonu da güzel olmayıversin.
Paylaş