Belgelerle konuşuyoruz

“İlişkiyi canlı tutacağız, gündeme ayak uyduracağız” diye sakin giden birlikteliğimizin canına okuduk. Birbirimizin aleyhinde kutular dolusu delil toplamaya başladık. Harıl harıl açık kolluyoruz: Gizli görüntüler, ses kayıtları... James Bond gibi çalışıyoruz. Kirli çamaşırların dökülmesi an meselesi. Sonumuz hayrolsun!

Haberin Devamı

Bu aralar malum, ülkede her şey arapsaçına dönmüş durumda. Bu olaylardan etkilenmeyi geçtik, feyz aldık üstüne. Garip bir şekilde, uzun zamandır yolunda giden, hiçbir sorun yaşamadığımız nur topu gibi bir ilişkimiz olmuş. Kavga bile edemediğimizi fark edince “bu işe bir el atmak lazım dedik” biz de belge toplamaya başladık. Şu an harıl harıl açık kolluyoruz. Belgelerimizi toplayıp, pazar günü büyük bir kıyametle onları birbirimize açıklayacağız.
Sürekli, sanki çok önemli bir şey bulmuşum gibi gözlerimi kısıp “Bittin sen, seni kimse kurtaramayacak” diye tehditlerimi yapıyorum. O da aynı şekilde ne zaman göz göze gelsek, kafasını iki yana sallayarak, “Onu yapmayacaktın işte” diyor. Elinde bir şey var mı bilmiyorum. Umarım yoktur, benim elimdekilerle kavga çıkarılmaz çünkü. Azıcık zorlasam, biraz allasam pullasam, abartsam, belki yalandan bir sinir kriziyle bu raundu ben kazanabilirim. Savcı olarak önce kardeşimi ayarladık. Bütün belgeleri onun önüne serip, hangimiz haklı onun karar vermesini bekleyecektik. Ama kardeşim benim adamım diye, bahçede de “Benden yana olursan, bir hafta evini temizlerim” diye rüşvet verirken görüntülerim ortaya çıkınca, onu aldı görevden. Yerine ikimize aynı mesafede duran bir ortak arkadaş koyduk.

Haberin Devamı

Önce işin dalgasındaydık, “Ehehe elimde nelerin var” diye bir birimizle şakalaşıyorduk. Sonra bir anda iş ciddileşmeye, hatta hırslanmaya, “Bunu ben kazanmalıyım” olayına döndü. Arkadaşlarımla yemeğe gittim, bir baktım bu geldi, masaya ellerini koydu “Gamze de gelecekti hani, hım mm bunu da yalanlar dosyasına ekliyorum.” “Ne alaka, bundan bir şey çıkmaz, bu sayılmaz” desem de olmadı. “Madem öyle gör bakalım” diyerek, ben de toplamaya başladım. Yalnız tek bir kuralımız var: Geçmiş dosyaları açmak yok. Onların altından kalkamayacağımızı fark ettik.

Bir telefon kurcalama durumumuz var, Allah düşmanımın başına vermesin. Kim erken uyursa, o gece o kişi bitti. Bir şey bulacağımızdan da değil, zaten ne var ne yoksa siliyorsun. Sırf pislik olsun diye yapıyoruz. Birimiz vazgeçse, diğeri de bırakacak, “Önce sen kurcalama” diye resmen inatlaşıyoruz. Hayır, işin kötüsü bir gün telefonunu kurcalarken nefessizlikten ölüp gideceğim ondan korkuyorum. Telefonunu yastığının altına öyle bir saklıyor ki, onu orada sinsice alacam derken, nefes bile alamıyorum uyanacak diye. Elimde tek veri, Instagramda Hülya Avşar’ı aramış. Bunu evirip, çevirip öyle bir hale getirmeliyim ki ben kazanayım.

Haberin Devamı

Ses kayıtları olmadan belge toplamak olur mu, tabii olmaz. Telefonla konuşuyor diyelim, telefonumun ses kayıt tuşuna basıyorum, yanına bırakıyorum. Zaten yanımda konuştuğu için montajla evirir çevirir o kayıtları kendi lehime çeviririm diye bekliyorum.
İnternetten alışveriş yapmaya tövbe etmiştim, aldığım her ürün yamuk yumuk çıkınca bu konuda iyi olmadığımı fark ettim. Sanırım kredi kartı ekstrelerimi patlattı, durup durup “bittin ya sen” deyip deyip duruyor. “O sayılmaz saçmalama” diyorum, “sen öyle san” diye korkutuyor. İyice paranoyak oldum, nereden ne bulacak diye.

Evde kendi kendime cinnet provaları yapıyorum. Elinde çok büyük belgeler var diye biraz korkuyorum çünkü. Ancak sesimi ondan daha yüksek çıkartıp, gözlerimi belerte belerte, burnumdan soluyarak konuşursam üste çıkarmışım gibi hissediyorum. Hep öyle oluyor çünkü haksız durumda olduğum an anında carlamaya başlıyorum, bir bakıyorum özrü o dilemiş.
“İki sene önce attığın tweet’i neden bir daha attın?” Ne oldu, nereden aklına geldi? “Dur bakayım kesin altından bir şey çıkacak” Evde durumumuz bu halde, ilişkiyi canlandıracağız, gündeme ayak uyduracağız diye adamı canavara çevirdim. Neyse belgelerimiz ortaya dökülse de artık eski anında kavgalı günlerimize dönsek.

Yazarın Tüm Yazıları