Prof.Dr. Mikdat Kadıoğlu
Prof.Dr. Mikdat Kadıoğlu
Prof.Dr. Mikdat KadıoğluYazarın Tüm Yazıları

Uygunsuz gerçekler

Küresel iklim değişimi ve etkilerinin konu edildiği "Uygunsuz Gerçek" filminin özel gösterimine katılmaktan mutluluk duydum.

Bence çoluk-çocuk sinemaya gidip seyredebileceğiniz, güzel görüntüleri ve müziği olan, güldürüp eğlendirerek de çok şey öğretebilen ve sizde davranış değişikliği yaratabilecek kadar da etkili olabilen bir film.

Ülkemizde adı, unvanı, makamı, vb. her ne olursa olsun havadan-sudan konuşanların büyük bir kısmında cahillik diz boyu. Bu nedenle, bu filmi görmeden artık havadan-sudan konularda kimse konuşmasın. Herkes bu filmi en az bir kez seyretmeli. Aslında bir kez yetmez; anlaşılamayan bir şey, aklında şüphe ve soru işareti kalmayana kadar seyretmeli...

Ağzımızdan çıkan kelimeleri, kulaklarımız duyup anlamalı. Yıllardır anlamını bilmeden yanlış kullandığımız "havalı" kelime ve kavramları artık düzeltmeliyiz. Böylece, "küresel iklim değişimi" yerine "küresel ısınma", "sıcaklık" yerine "ısı", "ozon seyrelmesi" yerine "ozon deliği", "tayfun" yerine "kasırga" ya da "tropikal kasırga", "sıcak hava dalgası" yerine "sıcak dalga" gibi yanlış şeyler söylemekten sakınmalıyız. Bilgi kirliliği üretecek bir şekilde sadece sözlüğe bakarak kavramlara kendimize göre Türkçe bir karşılık bulmadan önce bu konuya yıllardır kendini adamış gerçek uzmanların ne dediğine bakmalıyız.

*

Özellikle kitap okuma özürlüler, ezbere ve kulaktan dolma bilgilerle konuşmaktan çekinmeyenler Uygunsuz Gerçek belgeselini birkaç kez seyretmeli. 1985’ten beri küresel iklim değişimi konusunda yazıp konuşan uzmanları "felaket tellallığı"yla suçlayanlar, bilgisizlikten, daha doğrusu neyi bilip neyi bilmediğini bilememekten dolayı sürekli olarak kurguyla gerçekleri birbirine karıştıranlar ise bu filmi en az 10 kez seyretmeli...

Al Gore’u seyrederken yıllardır konferanslarda yaptığım sunumları hatırladım. Al Gore’un filmde takip ettiği konu sırası, yaptığı vurgular ve verdiği örnekler çok doğru. Eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore, özel hayatıyla kurduğu bağlantılar, ulaştığı ilginç bilgiler ve filmde kullanılan teknolojiyle bu konuyu, çok güzel, doğru ve herkes tarafından anlaşılır bir şekilde sunup bizleri uyarıyor. Bunu yaparken anlamsız övünme gibi hiçbir komplekse kapılmadan kendi ülkesindeki yanlışları da gözler önüne seriyor.

Filmi seyrederken ülkemizde şahit olduğum, birilerinin veya ülkemizin yararına olmayan bazı "uygunsuz gerçekleri" de hatırladım. Örneğin Tahtalı Barajı’ndaki su seviye düşüşü nedeniyle bir asırlık Bulgurca Camii’nin sulak alanın tamamen dışına çıkarak görünür olması... Adana, vb. birçok yerde insanlarımızın son çare olarak yağmur duasına çıkması... Bütün bunlar, "Yağış azlığı var ama kuraklık yok" ya da "Kuraklık yok vatandaşlar kanmasın" diyen yetkililerimiz için birer "uygunsuz gerçek" değil midir? Bu tür açıklamaları yapanların "yağış", "kuraklık", vb’nin tanımını bildiğinden de şüpheliyim.

*

Başbakanımızdan mahallemizdeki muhtara kadar yönetici ve idarecilerimizin hiçbiri hayatında bir kere bile bir meteoroloji mühendisiyle görüşmemiştir. Benzer şekilde, bünyesinde meteoroloji mühendisi barındırmayan şirketlerin ülkemizde ezbere meteoroloji istasyonu kurması ve/veya meteoroloji istasyonu işlet(eme)mesi... TÜBİTAK ödülleri almış olsa da hiçbir meteoroloji mühendisi akademisyenin TÜBİTAK’taki ilgili birimlerde yer alamaması... Yani, bilen ve bakıp görebilen için ülkemizde havadan-sudan gibi çok önemli konularda pek çok "uygunsuz gerçek" var.

Ayrıca görüldüğü gibi elde bazı bilgi ve rakamların olması da yetmez; her konuda olduğu gibi meteorolojide de doğru uzmanlarla çalışarak ve temel kavramların gerçek anlamlarını bilerek konuşmak gerek... Aslında sadece konuşmak da yetmez, artık hayat tarzımızı gerçekten değiştirmek gerek!
Yazarın Tüm Yazıları