Tane tane kapak topluyor adım adım engelleri aşıyoruz
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Bugünlerde 7’den 70’e herkes kapak topluyor! Ben de her akşam, gün boyu cebime doldurduğum kapakları hanıma teslim ediyorum. Memleketin başına bu kapak toplama işini daha çiçeği burnunda yeni bir belediye olan Ataşehir Belediyesi açtı.
Kapak ya da kapak toplama kampanyası denilince aklıma çocukluğumda içtiğimiz onlarca bedava gazoz gelir! Çocukluğumun bir kısmı İstanbul Gültepe’de geçti. Gültepe girişinde içeceklere metal kapak yapan bir fabrika vardı. Bazı gazozların kapağının içindeki mantarı sıyırdığınız zaman altında “bedava” yazısı çıkardı. Kampanyadan bir bedava gazoz içerdiniz. Bu nedenle arkadaşlarla metal gazoz fabrikasının yanında çöpe atılmış gazoz kapaklarını gidip karıştırıp içinde bedava olanları toplardık. Sonra da doğru bakkala ve böylece her içtiğimiz gazoz bedava çıkardı! Sonuçta bakkalın bir zararı olmazdı ama olan bizim midemize olurdu!.. Demek istediğim kapaklar o zaman da işe yarardı.
350 TEKERLEKLİ SANDALYE DAĞITILDI
Birkaç Dünya’lık tüketim yaptığımız bu günlerde İngilizce “3R” diye adlandırılan “Azalt, Geri Dönüştür ve Yeniden Kullan” kampanyaları yaygınlaştı. Ataşehir’in pet şişeleri ve şişelerin plastik kapaklarını toplayarak engelli vatandaşlara tekerlekli sandalye alması bu bağlamda bir “geri dönüşüm” kampanyası için çok güzel bir örnek. Bu nedenle de bu kampanya Ataşehir’den çıkıp hem bana, hem de tüm ülkeye yayıldı. Kendilerine sorarsanız, şu bilgiyi veriyorlar: “Ataşehir Tane Tane Kapak Topluyor Adım Adım Engelleri Aşıyor projesiyle toplanıp belediyemize ulaştırılan her plastik kapakla, engelli vatandaşlarımıza tekerlekli sandalye almayı amaçladık. Şu ana kadar 350 sandalye dağıttık. Türkiye genelinde 85 bin kilogram kapak toplandı. Kampanyamıza 2 bin 229 kişi ve kuruluş katıldı.” Bence mütevazi davranıyorlar çünkü benim topladığım kapaklardan ve benden haberleri bile yok! Geri dönüşümle ilgili birçok belediye çalışma yapmakta. İl ve ilçe sınırlarında ambalaj atıklarını (kâğıt, plastik, metal, cam) ayrıca topluyorlar. Yine Ataşehir’in (süpürgesiz!) “çevre cadı”larına sorarsanız: “Bu çalışmalar bir proje (kampanya) değildir. Belediyelerin, yönetmelik gereği yapması gereken temel çalışmalar. Ataşehir Belediyesi, Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü’nce başlatılan kampanya bir sosyal sorumluluk projesi. Amaç, sadece geri dönüşüm ve çevre bilincinin geliştirilmesi değil, aynı zamanda engelli vatandaşlarımıza da destek olmak...”
MEŞRUBAT KUTULARINDAN ÇOCUKLARA BİSİKLET
Sadece çevre bilinci değil, engelli vatandaşlarımızın da topluma kazandırılması yönünde önemli katkı sağladığını düşündükleri kampanyanın, Türkiye’ye yayılması ve çeşitli kurum ile kuruluşların benzer kampanyalar başlatmış olması onlar için bir onur ve sevinç kaynağı olmuş. “Geleceğin belediyecilik anlayışını insan ve doğayı buluşturan sosyal sorumluluk projelerinin şekillendireceğine olan inancımız, bu nedenle daha da güçlenmiştir” diyorlar. Aslında hedef, ülkemizde yüksek oranda geridönüşüm kotası uygulanması olmalı!.. Ataşehir Belediyesi, Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü geçen yıl bir başka kampanyayla da metal kutuları bisiklete dönüştürmeyi amaçladı. “Kutu Kutu Bisiklet” sloganlı kampanya ile toplanan kutuların 670’iyle geri dönüşüm tesisinde bir bisikletin aksamına yetecek kadar metal üretilebiliyordu. Bu yolla çocuklar bisiklet sahibi oldu. Anadolu’daki belediyeler için bu da güzel bir fikir, zira İstanbul’da bisiklet sürecek yol filan yok! Ataşehir Belediyesi gibi duyarlı belediyelerimizi, çevre ve insana karşı temel sorumlulukların, yardımlaşma ve dayanışma duygusunun gelişmesi, geliştirilmesi konularında yaptıkları kampanyalar için tebrik eder, ben de bu çalışmalarına gönüllü olarak katılacağıma söz veririm... İyi yıllar diliyorum!