Derdimiz havalı dezenformasyon! Gün yok ki havayla ilgili asparagas türden bir haber çıkmasın. Bu konuda kuyuya atılan son taş yağmurla ilgiliydi. Biri asitli yağmura çıkıp ıslanma, diğeri ise içinde demir vitamini var şifa niyetin çık ıslan, diyor!..
Beni bu köşeden düzenli olarak takip eden sanslı okurlarım bu asparagas haber ve açıklamalara pek aldırmaz... Çünkü burada 400’üncü yazımı yazıyorum. Bu yazılar arasında hem asit yağmurları hem de nisan yağmurları hakkında yeterince bilgi verdim. Her konuda ağzı olanın konuştuğu; maili olanın e-posta attığı ya da gösteri yaptığı bu zamanda yazılarımı okumayanın vay haline!.. Bu kadar megalomanlık yaptıkdan sonra enson NASA açıklamasına bir açıklık getireyim. Bana da gelen mailin başlığı “Acil ve Çok Önemli Duyuru!... (Tanıdıklarınızı Uyarınız)” şeklindeydi. Ben de kötülük olsun diye bu duyuruyu sakladım, kimseyi uyarmadım iyi mi! Neymiş efendim “20 ila 28 Mayıs arasında yağmur yağarsa altında kalmayınız, normal yağmur olarak yağacaktır ama içindeki asit oranı yüksek olduğundan ilerde cilt kanseri yapma olasılığı yüzde 90’dır. NASA’nın açıklamasıdır.” Hal böyleyken, TV’lerin ana habelerinde, gazetelerin ilk sayfasında kendisini yakından tanıdığım Ankara’dan başka bir Prof.’un açıklaması çıktı. Açıklamada vatandaşlara sadece bu günlerdeki yağmurda ıslanın diye bir öneride bulunmuyor, aynı zamanda bu yağmur sularının bekletilmeden içilmesini de istiyor. Özelte, bu yağmur suyunu hiç bekletmeden içmek ve yağmur altında durmak önemliymiş. Çünkü ona göre “gökten yağan vitamin”!
NASA’YA MI İNANSAK YOKSA HOCAYA MI
Şimdi NASA’ya mı inanalım yoksa bizim hocaya mı? Bence kimseye inanmadan önce haberin kaynağını bir kontrol edelim. Ben her NASA haberinden sonra NASA’nın web sayfasına bakarım. Şu ana kadar NASA’nın güya Türkiye’yi uyardığı iddia edilen hiç bir haberle ilgili bilgi bulamadım. Bu sefer de NASA kaynaklarında böyle bir uyarı filan bulamayınca maillerde dolaşan haberin altındaki isme baktım. “Kartal ÖZÇAKIR, İşletme Genel Müdür Yardımcısı TGS Yer Hizmetleri A.Ş.” yazıyordu. Bunun üzerine TGS Yer Hizmetleri A.Ş.’nin Basın ve Kurumsal İletişim Müdürü olan değerli kardeşim Yavuz Saltık’ı arayıp bu konuda neden böyle bir açıklama yaptıklarını sordum. Ve kısa yoldan bu konuda herhangi bir açıklama yapmadıklarını, bu mailin bir “spam” olduğunu ve bu spam mail hakkında yasal işlem başlatıklarını da öğrendim. Vitaminli yağmur haberinin kaynağını araştırmaya lüzum yok. Hoca bunu hep anlatır durur. Bunu anlatan bir kitap dahi yazmış! Kendisini İTÜ’ye de davet edip bu konuyu kendisiyle defalarca konuştuk ama değişen bir şey olmadı. Bu iş Hazreti Mevlana zamanında kaldı! İTÜ’de yaptığımız araştırmalarda göre sanayiden kaynaklanan kimyasal maddelerin, ağır metallerin yağışla şehirlerimize de indiğini defalarca ölçüp belirledik. Ayrıca Sahra ve benzeri bölgelerden gelen çöl kumları ve tozlarının çeşitli minarellerle birlikte radyoaktik maddeler, zararlı küf ve mantarlar da içerdiği biliniyor.
SÖZÜM HOROZLARA
İyi haberin haber olmadığı bu dünyada bu tür çılgın açıklamalara rağbet edenimiz çok! Kimse asit yağmurlarının, çölden gelen toz ve kumların doğada iyi ve kötü etkileri olduğunu inkar edemez. Ama toprak ve denize kısmen faydalı ya da zararlı kirlenmiş bir şeyi insanlara şifa diye iç demenin bir anlamı yok, hatta yanlışı çok! Bu arada 21 Mayıs’ın kıyamet günü olduğunu inanan bir grup da New York’da gösteri yapıp herkesin dua etmesini istiyordu... Bu yazıyı okuyabildiğize göre ne birileri söyledi diye kıyamet koptu ne de bugünlerde yağmur suyu içmediğiniz ya da mayoyla dolaşıp ıslanmadığınız için kayıptasınız. Özetle Ledric Dumont’un dediği gibi, “Öyle horozlar var ki, öttükleri için güneşin doğduğunu sanırlar...” Bu tür baldan tatlı dezenformasyonlara gülüp geçelip lütfen!