Paylaş
Siyasilerin halesi ile atmosferdeki hale arasında nasıl bir benzerlik olabilir? Meteorolojide iki tip hale, yani ışık halkası var: Gelen güneş ya da ay ışınlarını, havadaki kurşun kalem gibi altı yüzlü çubuk ve kolon şeklinde olan, buz kristallerini yandan 22 derecelik bir açıyla ya da ucundan 46 dereceyle kırarak (eğerek) aşağıya doğru yoluna devam ettirir. Böylece güneşe ya da aya doğru bakan kişi, onların önünde daha çok 22 derecelik haleyi; nadiren de 46 derecelik haleyi daire ya da yay şeklinde görür.
Halk arasında ise daha çok hale, melek ve aziz tasvirlerinde kafalarının etrafında çizilen beyaz halka olarak bilinir ve haale gibi a’sı uzatılarak okunur. Aslında halenin geçmişi ta eski Mısıra dayanır ve güneş tanrısını sembolize eder. Sonuçta gördüğünüz gibi melek ve aziz halesi de güneşle ilişkilidir. Böylece, bir de “kutsal ışık” denilen “Heiligenschein” yani “Alman Halesi” de var. Bayan Hale’ler de var ama onlar burada konumuz değil!
Haleler gökyüzündeki buz kristallerine işarettir, dünyanın her yerinde ve tüm yıl boyunca görülebilirler. Bu buz kolonları bulundukları bölgedeki hava sıcaklığının -22 ila -50 C derece arasında değiştiğini gösterir. Haleler bazen daire; bazen de yay şeklinde de görülse, gökyüzündeki konumuna bakılmaksızın her zaman aynı büyüklüktedirler. Kutuplarda ise hale, yalancı güneşle birlikte görülebilir. Haleyi görmek için (güneşe direkt bakmadan!) parmaklarınızı bir karış açın ve güneşin üzerine başparmağınızı yerleştirin. Hale, küçük parmağınızın ucuna yakın bir yerde olacaktır…
Haleler, ilerleyen bir cephe sisteminin önündeki “cirrostratus” bulutları nedeniyle de oluşabilir. Bu nedenle, haleler genellikle yağmurun bir işareti olarak görülür. Böylece pek çok dilde hale ve yağmur ile ilgili atasözleri var. Örneğin, Meksika ve ABD’de “Güneşin çevresinde hale var ise, yağmur yakındır” denilir. Fakat, halelerin çoğu cephe sistemleri ile ilişkili olmadığı için güvenilir bir tahmin aracı değildir; bazen de yaklaşan fırtına yön değiştirebilir veya yağmur üretmeden de geçip gidebilir.
GÜÇ SAHİPLERİNE UYARLAYINCA
“Ay veya diğer parlak cisimlerin etrafında oluşan daire şeklindeki ışık” olarak haleyi basit bir şekilde tanımlarsak güç sahiplerine uyarlamamız kolay olur. Yani her devirde siyasi, vb. güç ve makam sahibi kişiler, etrafını saranlar “lale” diyebileceğim kişilerce parlatılıyor! Haleli de, etrafında hale oluşan laleler de mutludur. Fakat güç sahibinin etrafında oluşan halenin ömrü, onların koltukta oturma süresine eşit. Sonra onu zifiri bir karanlık sarar. Fakat hale oluşturan lalelerin büyük kısmı parlatılacak yeni birini bulur! Giden ağam gelen paşam durumu bu tür haleler ve laleler için de geçerlidir.
Güçlü kişilerin halelerine de bakarak tahmin yapılamaz. Yani bu tür haleler de hiç güvenilir değil! Yüzümüze karşı hiçbir şeye “hayır” demediklerini, hatta hep duymak istediklerimizi söyleyip kebap filan da ısmarladıklarını ama kendi bildiklerini okudukları çok görülür. Yani güç sahibi kişilerin halesine bakarak onlardan bir şey beklemeyin. Güneş ve ay, birer tane ama etraflarında hale oluşturan buz kristallerinin sayısı çok. Güç sahibi insan halelerinde ise hem güneş ve ay, hem de onların etrafında hale oluşturan güç ve menfaat düşkünü laleler çok fazla sayıda. Maalesef güç sahipleri etraflarında lalelerden oluşan haleden bir süre sonra ne gerçeği, ne de kendini görür hale geliyor...
Zararlı hale ve lalelerden kurtulmak için Lao Tse’nun “En iyi hükümdar, halkını en az idare eden hükümdardır” sözü ile İslam’ın en önemli ilkelerinden biri olan tevhid; yani “İnsanın söylediğiyle yaptığının tamamen aynı olması lazım” ilkesine sarılmamız gerekiyor...
Paylaş