Geçirdiğimiz sisli, puslu ve güneşli günlerde gittiğim hastaneler üst solunum yolundan şikáyet eden hastalarla doluydu.
Çünkü havanın tehlikeli bir şekilde durgun olduğu bu günlerde halk sağlığını korumak için hiçbir önlem alınmadı.
İki hafta oldu ama gribin etkisinden hálá kurtulamadım. Hani grip ilaç kullanırsan bir haftada, kullanmazsan yedi günde geçerdi! Geçemedi, çünkü yüksek seviyede hava kirliliği sürdüğü sürece hastalıklarda ve ölümlerde büyük artışlar olur. Hava kirliliğiyle solunum problemleri ve kalp krizleri arasında birebir bir ilişki vardır. Bu risk çocuklar, hamileler, yaşlılar, astım, bronşit, kalp hastalarıyla beraber dışarıda çalışanlar için çok yüksektir.
*
"Y", haritalarımızda yüksek basınç merkezlerini gösterir. Bu merkezlerin bulunduğu alanlarda hava şartları fazla değişmez. Bu merkezlerde havanın aşağıya doğru çökerek ısınmasından dolayı bulut ve yağış yoktur, ayrıca hava sisli, çok sakin ve durgundur. Böyle günlerde, sisle birlikte smog, yani tehlikeli bir hava kirliliği problemi de görülür.
Hava kirliliği, hava uzun süre durgunlaştığı zaman büyük bir halk sağlığı problemine dönüşür. Böyle hava kirliliğinin dünyada çeşitli ülkelerde öldürücü etkileri görülmüştür. Yoğun endüstri bölgelerinde kronik bronşitlerin, astımlı hastalarla yaşlı insanlarda kalp rahatsızlıkları riskinin, fotokimyasal smog olayının yoğunlaştığı şehirlerde görme bozukluklarının artması, akciğer kanserinde hızlı artış görülmesi tamamen hava kirliliğiyle ilgilidir. Hava kirliliği olayı sisle birleşip smog oluştuğunda daha fazla zarara neden olur. Çünkü havadaki kükürtdioksit sis damlacıklarıyla birleştiğinde sülfürik asite dönüşür. Bu çok sağlıklı insanlarda bile ciğer fonksiyonlarını azaltır, göze, buruna ve boğaza zarar verir.
Bu nedenle, birçok ülkede Hava Kalitesi Endeksi belli bir değere ulaşınca halka "smog uyarısı" yapılır. Biz de kışın adına "pastırma yazı" dediğimiz güneşli kış günlerinde günümüzü smog tehlikesine göre planlamalıyız. Böyle günlerde mümkün olduğunca dışarıda güç sarf etmemeliyiz. Bu nedenle, ABD’de birçok okul afet acil yardım planlarına uygun olarak bu günlerde tedbir olarak okul bahçesinde beden eğitimi dersini yapmamakta ve öğrencilerin teneffüste dışarı çıkmasına müsaade etmemektedir.
*
Hava kirletici emisyonların birincil kaynakları motorlu araçlar, endüstri, enerji santralları ve konutların ısıtılmalarıdır. Bu nedenle havanın durgun olduğu günlerde özel araçlarda tek olarak trafiğe çıkmak yerine otomobil havuzu oluşturulmalı, toplu taşıma araçlarına yönelmeli ya da evde çalışılmalıdır. Bazı fabrikalarda üretimine ara verilmeli ve güneşli günlerde gündüz binaların ısıtılması için kaloriferlerin yakılmasına izin verilmemelidir.
Araçların boşta çalıştırılması da smog’a neden oluyor. Aracınızı gereksiz yere boşta çalıştırmayın; park edince hemen kontağı kapatın. Otomobillerin 10 saniyeden fazla boşta çalışması motoru yeniden çalıştırmaktan daha fazla yakıt harcamasına neden olur. Benzer şekilde aracınızı hareket ettirmeden önce de uzun süre boşta çalıştırmayın. Kontağı çevirdikten 30 saniye sonra hareket edebilirsiniz. Örneğin Kanada’da her gün herkes otomobilinin boşta çalışma süresini 5 dakika azaltsa her yıl atmosfere 1 milyon ton CO2 atılmamış olacak. Bu nedenle, yurtdışında araçların gereksiz yere boşta çalıştırılmasını yasaklayan kanunlar var.
Lütfen güneşli ve durgun günlerde zehir solumamamız için diğer ülkelerde olduğu gibi herkes biraz duyarlılık göstersin.