Prof.Dr. Mikdat Kadıoğlu
Prof.Dr. Mikdat Kadıoğlu
Prof.Dr. Mikdat KadıoğluYazarın Tüm Yazıları

Çevre dostu üretim, ulaşım kazanca dönüşebilir

İstesek de istemesek de nihai amacımız, düşük karbonlu ve yüksek enerji verimli bir yaşam tarzına geçmek olmalı. Artık şirketlerin de, çevresel, toplumsal ve etik değerleri hesaba katarak kurumsal sosyal sorumluluğunu yerine getirmesi gerekiyor.

Tüketiciler, çevreyle her geçen gün daha fazla ilgilenmekte. Bir ankete göre, Avrupalıların yüzde 65’ten fazlası iklim değişikliği ve çevresel kirliliğini bir tehdit olarak görüyor. Böylece, sürdürülebilir teknolojiler ve çevresel yönetim sistemleri geliştiren şirketler artık tüketiciler tarafından ödüllendirilmekte.
27 Nisan’da TÜSİAD Genel Sekreterliği, İstanbul’da “Dünya Fikri Haklar Günü” nedeniyle “Çevre Dostu Teknoloji Üretimi ve Sağladığı Ekonomik Fayda” başlıklı seminer düzenledi. Seminerde konuşan İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği’nin başkanı Turgut Yıldız farklı sektörlerin bu konudaki çalışmalarını anlattı, görev yaptığı ulaşım sektörüyle ilgili somut örnekler verdi.
Turgut Bey’e göre, çevresel bir politika, şirketin “kurumsal itibarını” artırır. Çevre sicili iyi olan şirketler, maliyet ve yükümlülükler konusunda daha az sorun yaşayacağı için yatırımcılar açısından daha çekici hale gelir. Çalışan bağlılığı yaratır. Bu durum rekabet avantajı da yaratır.
SEVİNDİRİCİ HABERLER
Seminerde, Türkiye’de yapılan çalışmalara örnekler verildi: Vestel’in ürettiği beyaz eşya ürünlerindeki enerji ve su tüketimi dört yıl öncesine göre yüzde 30 azalmış. Arçelik, 1990’dan beri daha az enerji ve su tüketen ürünler üzerinde çalışıyor. A sınıfı olarak adlandırılan bu ürünlerin payı buzdolabında yüzde 60, bulaşık makinesinde yüzde 90. Bosch Ev Aletleri, sadece 2007’de enerji tasarrufu sağlayan araştırma faaliyetlerine 259 milyon dolar yatırım yapmış. Otokar, Türkiye’nin ilk hibrid otobüs prototipi olan Doruk 160 LE Hibra üzerinde çalışıyor. Ülker Grubu şirketlerinden Polinas, çevreyi kirletmeyen ambalaj üretimine büyük kaynak ayırmış.
Dünyadan ise verilen örnekler şöyle: Philips dünya çapında gelecek beş yılda az enerji tüketen aydınlatma aletleri için 1 milyar Euro harcayacak. Tesco, İngiltere’deki fabrikalarında 2012’ye kadar enerji kullanımını yarıya indireceğine söz vermiş. Goldman Sachs, selülozdan yapılmış etanol ile rüzgâr ve güneş enerjisi yatırımı için 1,5 milyar dolarlık yatırım yaptı. Continental Airlines, Boeing’le beraber yakıt ekonomisi sağlayacak uçaklar üzerinde çalışıyor.
Ulaşım, küresel sera gazı salımında yüzde 14’lük paya sahip. Sektörün global firmalarından TNT de küresel iklim değişimiyle savaşta projeler geliştiriyor. “Planet me / Gezegen benim” projesiyle toplumsal fayda üretip kalıcı yarar sağlamaya çalışıyor.
Bu kapsamda, “yeşil teslimat” hizmetini başlatmış. Müşterilere gönderiyi ulaştırırken yayılan CO2 gazını dengelemek amacıyla, küçük bir ücret karşılığında gönderinin çevre dostu araçlarla ulaştırılmasını sağlıyor. Temiz araç projesiyle, daha az gaz emisyonu yayan çevreci araçlar kullanıyorlar. TNT, fosil yakıt kullanımını azaltmak amacıyla bio-yakıt, elektrikli araçlar, hibrid, bio-gaz ve hidrojen bazlı teknolojilerinin yaratacağı fırsatları da değerlendirmekte. Yeşil koltuk projesiyle iş nedeniyle yaptıkları uçuşlardan doğan sera gaz salımlarını ağaç dikerek dengeliyorlar. Yeşil depolar projesiyle enerji tasarrufu sağlayacak çevre dostu malzemeler ve gereçlerle donatılan depolar kurmuşlar. Ayrıca “Global Video Konferans Sistemi” ile şirket toplantıları için yaptıkları iş seyahatlerini yüzde 20 azaltıp yılda 3,2 milyon Euro da tasarruf etmişler.
Artık sürdürülebilirliğin, çevresel, ekonomik ve toplumsal yönleri, kuruluşların genel misyonuna ve bütün politikalarına açık bir biçimde dâhil edilmeli. Kuruluşun faaliyetlerinin çevre üzerindeki etkilerinin azaltılması için kesin hedefler belirlenmeli, bunun yanı sıra performansı net bir şekilde denetlenip raporlanabilmeli.
Yazarın Tüm Yazıları