Bu bahar ve yaz bizi hangi hava koşulları bekliyor
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Uzun vadeli hava/iklim tahminleri turizm, tarım, ulaşım, tekstil, ekonomi ve kışla mücadele başta olmak üzere birçok sektör için hayati önem taşır.
Uluslararası İklim Tahminleri Enstitüsü IRI’nin verilerini inceledim. İşte içinde bulunduğumuz bahar ve önümüzdeki yaz aylarında bizi bekleyen hava koşulları.
IRI’ya göre İstanbul’da ilkbaharda ve yaz aylarında hava sıcaklıkları mevsim normallerinin birkaç derece üzerinde seyredecek. Normale yakın seyreden kışın ardından uzun yıllar ortalamasının biraz üzerinde sıcaklıkta bir ilkbahar ve yaz bekleniyor. Önümüzdeki altı ay boyunca Kuzey-doğu Avrupa ülkelerinde de mevsim normalleri civarı, Avrupa’nın geri kalan büyük kısmında ise ülkemizdeki koşullara benzer hava sıcaklıkları ve yağış miktarları tahmin ediliyor.
NİSAN YAĞMURUNDA ŞEMSİYE KULLANILMAZ
Yağışların ise eylül ayı sonuna kadar İstanbul’da ve yurdumuzun büyük bir kesiminde mevsim normalleri civarında olacağı tahmin ediliyor. Temmuz, ağustos ve eylül aylarını kapsayan üç aylık periyotta ise İç Anadolu, Orta Karadeniz, Burdur ve Isparta civarında yağışların mevsim normallerinin üzerinde, Muğla ile Hakkâri arasındaki güney kesimlerde ise mevsim normallerinin altında kalarak kurak geçeceği tahmin ediliyor. Nisan ayı birçok nedenden dolayı baharın müjdecisi ve yaşam sevincidir. Baharın gelişi, yeşilliğin yeniden doğuşu ve rengârenk çiçekler psikolojimiz için önemli. Daha bir gülümser oluyor insan, doğayla birlikte umutlar tazeleniyor. Güneşin gökyüzünde daha yükseğe tırmanması ve saatlerin ileri alınmasıyla da açık havada gün ışığından daha fazla yararlanmaya başlarız. Bu nedenle, nisan bizim için tembel, uzun, güneşli yaz günlerinin de müjdecisidir. Bununla beraber nisan ayı, sisli, donlu, gök gürültülü bir bahar havasından karlı ve fırtınalı bir kış havasına kadar her tip hava durumunu da içerebilir. Yani bu ayda can çekişen kış herhangi bir uyarıda bulunmadan geri gelebilir. Nisan yağmurları, “hediye yağmuru” gibi bir şeydir. Bazıları nisan yağmurlarında huzur bulur. Onun, bereketli ve şifalı olduğuna inanır. Genellikle ikindi vakti sağanak şeklinde olur. Kendini aşıp, mayıs ayına da sarkar. Bu nedenle, nisan yağmurlarının kırk gün sürdüğüne inanılır ve “kırkikindi yağmuru” diye adlandırılır. Tam havalar ısınmışken herkesin ince ince giyinmeye başladığı zamanlarda güneşin arasından çıkıp birden yağarak insanları ıslatır. Beraberinde buz gibi bir hava getirdiğinde insanları hasta da edebilir. Bu nedenle, güneşe aldananlar için ”avanak ıslatan” olarak da adlandırılır. İnsanlar şifa niyetine, şemsiye almadan, sokaklara dökülüp bu yağmurlarda ıslanır. İçilebilen yağmurun aynı zamanda saça iyi geldiği ve toprak kokusunu fışkırttığına da inanılır. Bu hususta “kelin başına yağsa saçı çıkar”dan tutun da, “çocuğu olmayanlara devadır”a kadar pek çok şey rivayet edilmiştir. Mevleviler nisan yağmurlarını bir tasta toplarmış. Bu tasa da “nisan tası” denir. Kırkikindilerin ilk suyunu okuyup, üfleyerek içerler ve kardeşleşme töreni düzenlerlermiş. Sarayda ilk nisan yağmuru suyunu biriktirip bir tasla padişaha sunan saray görevlilerine birer akçe bahşiş verilirmiş.
İTALYA’NIN KANLI YAĞMURLARI
Nisan yağmurlarının, mayısta çiçeklerin açmasına neden olduğuna inanılır. Akdeniz iklimi süren yerlerde nisan yağmurlarının miktarı toplam yağış içinde küçüktür. Bunu rağmen iç ve doğu Anadolu’nun yarı karasal bölgelerinde miktar olarak en çok yağış nisan gibi bahar aylarında gözlenir. Bu nedenle, Anadolu’da çiftçi “Nisanda yağsın da, isterse kan yağsın” der. Aslında “Kan yağması”, İtalya’da Kuzey Afrika’nın kırmızı kumu ile yağan yağmurlarda görülür ve “kanlı yağmur” olarak adlandırılır. Bütün bu inançlar ve düşünceler, eskinde çok temiz olan dünyaya aitti; siz en iyisi bugün asit yağmurlarına dönüşmüş yağmurları içmeyin, kafanıza filan da sürmeyin.