Paylaş
Bizim onu aradığımızı gören bir çocuk “Ne oldu Emre yine mi kayıp?” diyor. “Hayır, akşam yemeği için çağıracağız” dememize fırsat kalmadan, Emre ile yaşıt bir kız arkadaşı konuşmayı uzaktan duymuş, konuya balıklama dalıyor: “Hayır Berk Emre kayıp değil tabii ki, oyun oynuyor sadece. Onlar çok baskı yapıyorlar.”
Ne olduğunu anlayamadığımız cümleyi algılamaya çalışırken devam ediyor Zeynep; “Bakın saat sekiz, biz yemek yiyip dışarı çıkacağız ama siz Emre’yi yemeğe alıyor, sonra da bırakmıyorsunuz. Biz akşam dışarıda oyun oynarken, onun evde olması sizce ne? Baskı değil mi? Düşünün bir bakalım baskı yapıyor musunuz, yapmıyor musunuz?”
Kös kös düşündük tüm bunların üzerine akşam. Yemek sırasında ise üzülerek Emre’yi izledik. Çocuğun keyfi yerinde, sorun yok, aksine çok mutlu akşam sekize kadar oyun oynadı diye...
Ama bir de sor bize! Zeynep’in sözleri kulaklarımızda çınlıyor, vicdani kan kaybından öleceğiz ve dayanamıyoruz. Bora bombayı patlatıyor: “Emre biz bir karar verdik. Okul kapandığı günden itibaren akşam yemeğini tamamen yiyip bitirdiğin anda...” Emre gözler fal taşı gibi açık dinliyor: “eeeee?” “Tekrar dışarı çıkacaksın, yani akşam saatinde diğer arkadaşların gibi...”
Çocuk neye uğradığını şaşırıyor. “Anne, baba, ciddi misiniz? Gerçekten mi? Yuppiiiii yaşasıııın” modunda deliriyor.
Biz yine de mutluyuz, işin içine en azından yemek yemeyi zorunlu kılan bir tehdit yapıştırdık ama yine de bunu neden daha önce düşünmediğimize şaşıyoruz. Ki tek takıntım Emre doğduğundan beri özellikle uyku kalitesi ve yeteri kadar uyuması oldu. Çünkü kendimden biliyorum, uykusunu almayan birinin her türlü fiziksel ve ruhsal sorunu yaşayabileceğine inanıyorum.
Uykunun bir insan için beslenme kadar önemli olduğuna eminim. Ancak işte şartlar böyle artık.
Küçücük bir kız çocuğu alıyor seni, suratına bir gerçeği yapıştırıyor. Verdiğimiz karardan Zeynep de mutlu, ancak yine de olayı garantiye almak için Emre’yi karşısına almış, ona da durumu anlatmış.
Bunu nereden mi biliyoruz? Bir konu olduğunda artık Emre şöyle diyor: “Bana baskı yapmayın, arkadaşlarım bana baskı yaptığınızı düşünüyor.”
Ahhh Zeynep, sen de anne olacaksın ve ben o günleri görürsem sana bu durumu anlatacağım...
Zaten doğum yapmışım, lohusa duygusallığı ile kendimi kaybetmişim, üzerine bu vicdanı yaralama. Hatırlatacağım bunu bir gün sana!
Babalar Günü mesajı
Tüm babaların, özellikle zor yaşam şartları altında çocuklarını büyütmeye çalışan, çalışkan, özverili, çocuklarına aşık ve baba olduğunu asla unutmayanların ve de hayatımdaki üç kişinin Babalar Günü’nü kutlamak istiyorum.
Bir numara tabii ki kendi babam. İki numara Bora’cığım, kocaman yürekli hayat arkadaşım. Üç numara ise neredeyse iki yıldır hamilelik ve doğum olayları yüzünden kahrımı çeken, sabırla beni dinleyen, ara sıra söylediklerime kahkaha atarak gülüp ne diyeceğini şaşıran ama hep destek olan, artık sadece doktorum da değil, dostumuz, komşumuz, ağabeyimiz olan doktorum Prof. Dr. Rıza Madazlı...
İyi ki varsınız, Babalar Günü’nüz kutlu olsun. Hep mutlu olun.
Pınar ben
Doğum günü çocuğu
3 güzel çocuk ile kutluyor bugün yeni yaşını...
Çocuğunuza yeterli miktarda su verin!
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şirin Gençer Seçkin, özellikle yaz aylarında hem çocuğumuzun hem de bizim kurtarıcımız olan suyun önemi hakkında bilgi verdi.
Yaz aylarında en sık görülen enfeksiyonların başında kusma ve ishal gelir. Kusma ve ishalin tedavisinde yeterli su içilmesi şarttır. Bol miktarda su içilmesi, mide ve bağırsakların temizlenmesini ve sıvı kaybının yaşanmamasını sağlar.
Su aynı zamanda çocuk ya da erişkinlerde, kabızlık ya da ishal, kusma ya da reflü tedavisi için tavsiye edilir. Kilolu bebek ve çocukların daha fazla su tüketmeleri uzun vadede zayıflamalarına yol açar. Güneş çarpması sonucu gelişen baş ağrısı tedavisi de su vermektir.
Beyindeki susuzluk merkezi
Beyindeki susuzluk merkezi, erken çocuklukta doğru çalışırken zamanla bozulur. Bu nedenle susuzluk hissiyle günlük su gereksiniminin karşılanması mümkün değildir. Çocuklar oyuna daldıklarında yeterli su içmeyi unutabilirler. Okuldan eve baş ya da karın ağrısıyla dönen çocuğa öncelikle su verilmesi şikayetini geçirebilir.
Yeterli su alınmazsa
Vücuttaki her hücre ve organın doğru çalışabilmesi için yeterli miktarda su içilmesi gerekir. Erişkin bir insanın vücut ağırlığının yüzde 60’ı sudan oluşur, çocuklarda ise bu oran yüzde 80’lere varır. Yeterli sıvı alınamaması nedeniyle vücut sıvısının yüzde 10’unun kaybı ciddi sağlık sorunlarına, yüzde 20’den fazla kayıp ise ölüme yol açabilir.
Vücudun susuz
kalması engellenmeli
Yalnız anne sütüyle beslenen bebeklere ilk altı ay ek su vermek gereksizdir, ek besinlere başlayınca bebeklere öğün aralarında su verilmeye başlanmalıdır. Çocuğun yeterli su içip içmediğini idrar renginin açıklığıyla takip edebiliriz. Hastalıklarda vücudun susuz kalması mutlaka engellenmelidir. Yüksek ateş, her çeşit enfeksiyon su kaybına yol açar. Çocuk yemek yemese bile yeterli su alması sağlanmalıdır.
İçilen su temiz olmalı
Bebeklere verdiğimiz suyu ilk ayda kaynatmalıyız, altıncı aydan sonra güneşte ve sıcakta beklememiş kapalı şişe içme sularını kaynatmadan verebiliriz.
Ne kadar verilmeli?
Bebeklerin yeterli sıvı alıp almamaları günlük ıslak bez sayısından takip edilebilir. Günlük ıslak bez sayısı 5-6’dan fazla olmalıdır. Yüksek oranda protein içeren yumurta, et, süt fazla miktarda verildiğinde günlük su ihtiyacı artar. Çoğu anne çocuğu fazla su içiyor diye gereksiz kaygıya kapılır, oysa çocuklar beden ağırlıklarına göre erişkinlerden daha fazla sıvı almaları gereklidir. Ayrıca daha hareketli olduklarından hava ısındığında, ateşlendiklerinde her çeşit nezlede bile sıvı ihtiyaçları artar. Yapılan çalışmalar, yeterli su içilmediğini göstermektedir. Çocuklara su günde en az 4-6 kez içirilmelidir, büyük çocuklar günde 8 su bardağı su içebilirler.
Mambo Beach
Şehrin stresinden ve gürültüsünden uzakta, ailece muhteşem bir hafta sonu geçirmek isteyenlere Ege’nin en güzel denizinin olduğu yeri; Mambo Beach Club’ı görmelerini öneririm. 26 Haziran Cumartesi günü ülkemizi Eurovision 2010’da temsil eden ve ikinci olan ünlü grup Manga’nın konseriyle yapılacak muhteşem açılışa gidip, ailece çılgınlar gibi eğlenin!
Adres: Çok Güzel Deniz Var Koyu, Yeni Foça’ya 3 Km - Foça, Türkiye
Tel: 0232 814 69 59
Hürriyet Çocuk Kulübü Gazetesi yine dopdolu
Hürriyet Çocuk Kulübü Gazetesi’nde bu hafta, çok uzak bir gezegene bomba gibi düşen Chuck ve yeşil dostlarının maceraları ile müthiş film “Gezegen 51”, doludizgin süren 2010 Dünya Kupası heyecanı, en iyi 10 Max dondurması, psikoloji sayfasında duygularımızı doğru ifade edebilmemiz için tavsiyeler, ayrıca yepyeni bilmece bulmaca sayfaları, kültür sanat etkinlikleri, teknoloji ile ilgili en son gelişmeler var. Sakın kaçırmayın!
Tatilin tadını çıkarmak isteyen aileler için...
Ailesiyle keyifli ve farklı tatil seçenekleri arayanlara bizden güzel bir öneri; OTIUM Eco Club Side, aileleri tatille buluşturan doğal güzelliğinin yanı sıra, 3 bin 350 metrekare üzerine kurduğu “Çocuk Dünyası” ile tüm aile bireylerinin tatilini unutulmaz hale getirecek.
Siz tatilin tadını çıkarırken, çocuklarınızı “Çocuk Dünyası”na emanet edebilirsiniz. OTIUM Eco Club Side; çocuk havuzu, oyun evi, çocuk restoranı, sihirbaz, çocuk şovları, kukla tiyatrosu, çocuk amfi tiyatrosu, çocuk sineması, uyku odası, akülü araba pisti, açık ve kapalı oyun alanları ile çocukların tüm konforunu düşünmüş.
Telefon: 0 242 756 9590
Adres: Titreyengöl Mevkii - Manavgat Side - Antalya
Gezegen 51
16 yaşındaki Lem, Gezegen 51’de, çitlerle çevrili bir yerde yaşamaktadır. Bir gün, hiç de hesapta yokken, milyonlarca mil uzaklıktan gelen astronot Baker, uzay gemisini komşusu Neera’nın bahçesine indirir. Zafer kazanmışçasına bayrağını diker ve arkasını döndüğü anda Gezegen 51’in yeşil derili sakinlerinin şaşkınlıkla kendisine baktığını görür. Panikler ve koşturmaya başlar... Jorge Blanco’nun yönettiği ve Dwayne Johnson, Jessica Biel, Justin Long, Seann William Scott’un seslendirdiği animasyon film “Gezegen 51”, 18 Haziran Cuma günü vizyona girdi. Bu sevimli uzaylıları ve maceralarını izlemek isteyenlere şimdiden iyi seyirler...
Bakugan fırtınası
Dünyada çocukların sevgilisi olan Bakugan çantalar tabii Emre’nin de favorisi. Çocuklarımızın sağlığı düşünülerek hazırlanan bu çantalar Hakan Çanta tarafından Türkiye’ye getirildi. Eminim sizin çocuklarınız da bu çantalara bayıla-cak!
Paylaş