Paylaş
Sadece Emo varken yani bir kızım yokken kızardım ben kız annelerine. “Neden hep pembe giydirirler kız çocuklara, neden hep oyuncak olarak bebek ve bebek malzemeleri alınır bu zavallılara” diye bir dolu nedenden dolayı hayıflanırdım.
Sonra kızım oldu ve gördüm ki...
Haklıymış kız anneleri. Yanılmışım. Tüm giysiler pembe, her kız oyuncağı pembe, tokalar, çoraplar, ayakkabılar. Hepsi pembe kelebekli halde. Erkek çocuklarla ortak kullandıkları klasik oyuncaklar hariç kızlar için kişiselleştirilen her şey ise bebekli. Doğal olarak şansları yok dedim kendi kendime.
Bu arada baktım ki benim kızım bebeklerden hoşlanmıyor. Çok sevindim. “Ohhh” dedim, öncelikle kendini düşünen bir kızım olacak. Derdi tokalar, ayakkabılar olan bir kızım var sandım. Sevincim kursağımda kaldı.
Çünkü kızım kardeşi Rüzgar ailemize katıldığından beri değişti. 13 aylık bir bebeğin 2 aylık bir bebeğe nasıl da acıyarak baktığını gördüm ben gözlerimle. Acıyor.
Zavallı diye düşünüyor muhtemelen. “Iyyk ıyyyk” sesler çıkararak kardeşini seviyor. Kafasını okşuyor. Ağzına meme ve biberon veriyor. Her yerini öpüyor.
Yürümeye başladığından beri ise eline aldığı bez veya peçete ile bulduğu her yeri temizlemeye çalışıyor. Abisinin burnunu, ağzını siliyor; koltukları, yerleri temizliyor.
Kısaca gördüm ki ben kızım olunca ne yaparsan yap bazı şeylere engel olamıyorsun.
Anladım ki ben biz kadınların çilesi doğuştan başlıyor ve biz bunu isteyerek yapıyoruz.
Fark ettim ki ben gerçekten herkes haklıymış, kız çocukları acayip başkaymış.
Artık bir kız annesi olarak biliyorum ki, en yakın arkadaşım kızım olacak ve tüm giysilerime, ayakkabılarıma, takılarıma, çantalarıma da ortak olacak.
Ve bir kız annesi olarak gelecek çok güzel olacak...
Paylaş