Son iki aydır karşımıza çıkan, yaptığımız özel haberler nedeniyle bir şekilde bizi bulan, çeşitli yaşanmış hikayelerdeki kadınlar ve erkekler nedeniyle çok ciddi bir korku yaşamaya başladım.
Hani klişe bir ifade vardır, “memleketimden insan manzaraları”, işte tam da böyle bir manzara izliyoruz şu an ekipçe... Kocaman bir tepeye çıkmışız, dışarıdan hiç tanımadığımız insan hikayelerini izliyoruz ve bunların aslında belki de hiç yüzleşmek istemediğimiz konular olduğunu anlıyoruz. Kimi zaman korkarak, kimi zaman anlatana sarılıp ağlayarak, bazen de ciddi şekilde kızarak... Yıllardır şükürler olsun ki okurlarımızla öyle bir bağ kurduk ki... “Pınar rüyamda seni gördüm, böyle bir şeye dikkat” diyerek beni uyaran, evde kek, börek yapıp “Geçerken uğradım, canının istediğini yazmıştın” diyerek Göztepe’den Güneşli’ye yiyecek taşıyan okurlarımız var bizim. Bu bağın ve bu güçlü yakınlığın ardından, yeni konulara gelen “yeni insanlarla” yani bambaşka okurlarla tanıştık biz. Kocasından taciz gören, dayak yiyen, aşağılanan... Tam da “Fatmagül’ün suçu ne?” şeklinde tecavüze uğrayan ama onun gibi bir köyde değil ıstanbul’un göbeğinde oturan, eğitimli, çağdaş bir ailenin kızı olduğu halde tecavüzcüsü ile iki ailenin verdiği karar nedeniyle evlendirilen... Uğradığı her şiddet sonrası hastaneye kaldırılacak derecede hasar gören ama bir hafta sonra en popüler alışveriş merkezlerinden birinde alışveriş yaparken objektife gülümseyen herkesin tanıdığı sosyetik anne... Geçmişte yaşadığı cinsel bir olayın etkisiyle “çoklu kişilik bozukluğu ve şizofreni” etiketi almış bir modern insan... Şu anda destek isteyene çeşitli kurumlar ve bireysel danışmanlarla psikolojik destek veriyoruz. Bazısı var ki “sadece paylaştım ya bu bana yeter Pınar Hanım, beni anladınız” diyor. Bir kısmı hiç yüzünü göstermiyor. Bazısı da pıt diye korkutucu şekilde ofiste beliriyor... Hayat aslında ne? Kim? Aslında kim? Tanıdığımızı sandığımız insanlar evlerinin içinde nasıllar? Biz tüm bu ortam ve bu insanlardan çocuklarımızı nasıl koruyacağız? Ve çocuklarımız bu tür hikayelerde oyuncu olmasınlar diye ne yapacağız? Bugünlerde bu soruların yanıtını arıyoruz. Yıllar önce Sinan Çetin’e bir soru sormuştum, “Çocuklarınız için hayat söz konusu olduğunda nelerden korkuyorsunuz?” demiştim. şöyle yanıt vermişti: “Ben onlara güveniyorum ve güveneceğim. Onlar için yapacağım iki şey var, sevmek ve güvenmek. Biliyorum ki o zaman her şey yolunda gidecek.” Bu yanıtı aldığımda Emom minicikti. Büyüdü. şimdi daha da doğru buluyorum bu yanıtı. Gözümün önünden Sinan Çetin’in sürekli çocuklarına dokunan, seven, öpen, saçlarını koklayan hali ve babasının bacaklarına yapışan, omzuna tırmanan çocukların hali gitmiyor böyle karamsar olduğum zamanlarda. Sanırım gerçekten haklı. Sevmek ve güvenmekten başka çaremiz yok sanki... Kim? Aslında kim? Belli değil... Biz çocuklarımızın kim olduklarını bilmelerini sağlayabilelim yeter ki...
Bebeklerin suya ihtiyacı var
Su, bütün canlılar için yaşam kaynağıdır. Yalnız bebek ve çocuklarda değil, erişkinlerde de su, yaşam için olmazsa olmaz ve en önemli bileşiklerden biridir. Su vücudumuzdaki tüm organların ve sistemlerin düzgün bir şekilde çalışmasını sağlar. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Eliya Benbiçaço, bebekler ve çocukların neden suya gereksinimleri olduğunu anlattı.
İhtiyaç erişkinlerden fazla
Bebeklerde vücut ağırlığının yüzde 75 kadarı sudan oluşmaktadır. Çocuk büyüdükçe bu oran giderek azalır. Erişkin bir kişide su oranı yaklaşık yüzde 60 kadardır. Bu yüzden bebek ve çocukların su ihtiyacı erişkinlerden daha fazla olmaktadır.
Suyun yeterli verilmediği durumlarda
Bebek ve çocuklarda suyun yeterli oranda verilmesi gerekmektedir. Suyun yeterli verilmediği durumlarda “dehidratasyon” adı verilen ve hayatı tehdit eden bir tablo ortaya çıkar. Bu tehlikeli tablo kusma ve ishalle seyreden bağırsak enfeksiyonlarında da vücudun aşırı su kaybına uğradığı durumlarda da ortaya çıkabilir. Su kaybı aşırı sıcak ortamlarda ve terlemeyle de ortaya çıkabilir. Vücudun su kaybı olan dehidratasyon, eğer yeterli su ağızdan verilirse iyileşir. Ancak bebek eksik olan sıvıyı ağızdan alamıyorsa, hastanede damar yolu ile serum verilerek düzeltilmeye çalışılır.
Su kaybını önlemek için
Aşırı sıcak ortamlarda çocuklara sık sık su vermek gerekir. Aynı şekilde, kusma veya ishal olan çocukta da su kaybını önlemek için sık sık su vermek çok yararlıdır. Bebeklerde su kaybı dilin kuruması, gözlerin çökmesi, bıngıldağın çökmesi, idrar miktarının azalması, derinin pörsümesi ile anlaşılabilir.
İlk altı ayda su vermek gereksiz
Küçük bebeklerde ilk altı ay su verilmesine gerek yoktur. Bebekler su ihtiyaçlarını anne sütü veya hazır mamadaki su ile rahatlıkla karşılar. ılk altı ay anne sütü verilmesi, bebeğin su ihtiyacını en ideal bir şekilde karşılayacaktır.
Kullanılacak su özenle seçilmeli
Hazır mama hazırlarken kullanılacak su özenle seçilmelidir. Bunun yanında suda flor içeriğinin litrede 0,5 miligram olması diş sağlığı açısından önem taşımaktadır. Hazır mama hazırlanırken eğer güvenilir ambalajlı bir su kullanılmıyorsa, kullanılan suyun mutlaka sterilize edilmesi (mikroplardan arındırılması) gerekir. Bunun için en basit yöntem suyu 10 dakika kaynatmaktır. Su ılıtıldıktan sonra mama hazırlanabilir. Altı aydan büyük çocuklara verilecek suyun da mümkün olduğu kadar temiz olmasına dikkat edilmelidir.
Altı aydan sonra bitki çayı
Bebeklere altı aydan sonra katı ek besinler verilmeye başlanır. Katı besinlerin sindirilmesi ve özümsenmesi için de dışarıdan su vermek gerekir. Genellikle ek besinlerdeki su oranı yüzde 90 gibi yüksek olduğundan fazla su vermeye gerek yoktur. Bu dönemde bitki çayları da verilebilir. Bebeğin yeterli sıvı alıp almadığı günde kaç kez bezini ıslattığına bakılarak anlaşılabilir. Günde dört ila sekiz arasında ıslak bez normaldir.
Çocuğuma dokunma!
Teknolojik gelişmelerin şanslı kıldığı çocuklar, ne yazık ki aynı zamanda çok da şanssızlar! Çünkü sanal dünyada onları sayısız korkunç tuzak bekliyor. Pedofillerin dünyanın birçok ülkesinde sektör haline getirdikleri çocuk pornosu tuzakları, bunların en tehlikeli olanlarından biri... Üstelik bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin çocukları, bu tuzaklara karşı çok da korumasızlar. “Çocuğuma Dokunma-Sanal Operasyonlar”, anne-babaların ve eğitimcilerin mutlaka okumaları gereken bir kitap... Sistem Yayıncılık
Tinker Bell ve Peri Kurtaran vizyona girdi
Bu hafta yine harika bir film vizyona giriyor; Bradley Raymond’un yönettiği ve Michael Sheen, Mae Whitman, Kristin Chenoweth ile Lucy Liu’nun seslendirdiği “Tinker Bell ve Peri Kurtaran”... Filmde: Tinker Bell, peri tozunun gücüne inanan Lizzy adında küçük bir kızla tanışır. Perilerin, ıngiltere’nin çiçek açan çayırlarına yaptığı yaz ziyaretleri sırasında, iki farklı dünya ilk kez bir araya gelir ve Tinker Bell, çocukla dost olur. Ama kendi güvenliğini ve tüm perilerin geleceğini tehlikeye attığının farkında değildir. Bu keyifli filmi çocuklarınıza mutlaka izlettirin. şimdiden iyi seyirler...
Eğitim ve Öğretime Hazırlık semineri
Uzun yaz tatilinin ardından öğrencilerin okula uyum sağlama sorunları yaşamaması için, Orion AVM’de çocuklara yönelik “Eğitim ve Öğretime Hazırlık” seminerleri düzenlenmeye başlandı. Özellikle ilköğretim öğrencilerine yönelik hazırlanan semineri kaçırmayın. Eylül ve ekim aylarında uzman psikolog tarafından yapılacak seminere Çorlu ve çevresinden tüm çocuklar aileleriyle katılabilirler. Detaylı bilgi için: (0282) 652 54 23
Doğa-Kuş Gözlem
Kuş gözlemciliğini anlatan bu küçük kitapla çocuklarınız kuşların kendilerine özgü dünyalarının kapısını aralayacaklar. Kuşlarla ilgili ilginç gerçekleri okuyacak ve kuş gözlem için en iyi yerlerden birinin pencerenizin önü olduğunu keşfedecekler. Ayrıca kitaba ek olarak verilen CD’de bazılarını belki de ilk kez duyacağınız kuş sesleri yer alıyor. Sizi ve çocuklarınızı kuş gözlemciliğine başlamaya özendireceğini düşündüğümüz güzel bir rehber... ıyi okumalar. TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları
Oyuncak Hikayesi 3
Disney Pixar’ın arkasındaki yaratıcı dehalar sizleri asla unutamayacağınız sıcacık ve muhteşem bir film deneyimi için oyuncak kutusuna geri çağırıyor. “Oyuncak Hikayesi 3”te, Woody Buzz Işıkyılı ve çetenin geri kalanı, bazı plastik ve peluş arkadaşlarla birlikte yepyeni bir macerayla geri dönüyor. Onlara Barbie’nin erkek arkadaşı Ken, Bay Pricklepants, çilek kokulu ayı Yumuş da katılıyor. Bu keyifli DVD’yi çocuklarınızla beraber keyifle izleyebilirsiniz.
İbrahim Kutluay Basketbol şenliği
Boyner, Warner Bros. ve İbrahim Kutluay Basketball Academy işbirliğiyle düzenlenen basketbol şenliği bugün ve yarın Metrocity’de gerçekleşiyor. Warner Bros. karakterlerinin eğlenceli dünyasına girecek çocuklar Tazmanya Canavarı, Tweety ve Bugs Bunny ile basketbol oyunları oynayacak; İbrahim Kutluay ile tanışma şansı yakalayacak. Çocuklar hem okul alışverişlerini eğlenceli hale getirecek hem de okul öncesinde keyifli bir gün geçirecekler. İyi eğlenceler. Adres: Büyükdere Cad. 1.Levent 34330/ İstanbul