Çocukluk anıları

Bundan birkaç hafta önce internet sitemizdeki konuk yazarlar bölümümüzde, gazetemizin hizmet personellerinden biri olan, gencecik, Diyarbakır-Çermikli Mehmet Ulaş’ın bir yazısını yayınladık.

14 Ağustos 1992 tarihinde, daha 7 yaşındayken başından geçen bir olayı unutamamış. Teröristlerin köylerini basmasını, çocukları gözlerinin önünde öldürülen insanları ve gece boyunca saklandıkları yerde annesine sarılarak nasıl da tir tir titrediğini anlatmış. Ve her şey bitip sabah dışarı çıktıklarında, o çok sevdiği köyünün nasıl da gözüne başka gözüktüğünü, bir gün önce baktığı gökyüzünün bile o gün nasıl farklı olduğunu...

Öyle sessiz, sakin ve efendi ki, şu an yetişkin hali bile insana çocukmuş gibi hissettiriyor, yürürken elini tutup yardım etmek istiyorsunuz. Şu anda yazarken bile içimi ürperten bu olayı düşündükçe Mehmet’in o minik, savunmasız ve korkmuş halini hayal etmeden duramıyorum. Ama yazdığını düşündükçe sırtına vurup "Sen harikasın" demek istiyorum. O ise nerede görse boynuma atlayarak "Abla teşekkür ederim" diyor, bunu söylerken de sesi titriyor.

O güzel yazı ile bir sürü okur yorumu aldı Mehmet... En güzeli ise TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ’ın yazıyı okuması, Mehmet’i özellikle tebrik etmesi, üniversite mezunu sanması oldu.

Bu olay neyi gösteriyor diye düşününce insan dört sonuca ulaşıyor:

1- Çocukluk anıları asla unutulmaz, hatta hayatımızı şekillendirir.

2- Yaşanan en kötü, en acı olaylar bile bir gün bize güzel şekilde dönebilir.

3- İstemek yapabilmenin, başarmanın çıkış noktasıdır.

4- Kadın olmak, özellikle anne olmak insanca duyguları ve vicdanı en üst seviyeye çıkarır. İnsan en yoğun işlerin ve sorumlulukların arasında bile "insanca" şeylerle ilgilenebilir.

Bize, annelere düşen yegane sorumluluk ise çocuklarımıza güzel çocukluk anıları bırakabilmek ve "eğer gerçekten istersen başarırsın" felsefesini öğretmeye çalışmaktır.

Sevgilerimle

Pınar Anne

Çocuğun hayatında resim yapmanın önemi

Resim yapmak çocuklar için eğlenceli bir aktivite olmakla kalmaz, onların kişisel gelişimleri açısından da büyük önem taşır. Çocuklar, gördükleri herhangi bir şeyi resmetmek istemeleri bir yana, o an içinde bulundukları ruh halini yansıtmak için de kağıda, kaleme sarılır. Ailelerinin bu konuda onları teşvik etmeleri çok önemlidir.

Psikoloji bölümü öğretim görevlisi Banu Beyaz; çocukların resim aktiviteleriyle ilgili şunları söylüyor: "Çocukların ilk kalem tutma becerisi 2-4 yaşları arasında başlar. Bu dönemde çocuklar işe karalama yapmakla başlarlar. Kalın pastel boyalarla ya da kuru boya kalemleriyle her yeri çizer; bir iz, bir işaret bırakmaya çalışır ve bundan son derece hoşnut olurlar. Çocuklar bazen de kızgın olduklarında çizerler. İşte o zaman da gerginliklerini azaltmış olurlar. Çoğu zaman, annelerin büyük bir kısmı bu durumdan şikayetçi olur. Oysa ki bu, çocuğun ince motor becerilerinin kontrolü ve gelişimi için çok önemlidir. Öylesine anlamsız bir karalama da olsa, çocuğun gelişimindeki kilometre taşları onun çizgi ve resim özelliklerinde gizlenmiştir."

Çocukların neden çizim yaptıklarıyla ilgili başlıca yaklaşımlar

n Gelişimsel Yaklaşım, çocukların neden çizdiği sorusuna "Bir oyun olarak çizerler" şeklinde yanıt veriyor. Çocuklar, oyuncaklarına ve eşyalarına gösterdikleri ilgiyi, çizimde de gösteriyor, çizerek oynuyorlar.

n Projektif Yaklaşım’a göre çocuk, bilinçaltında yatan kimi korku veya arzularından etkileniyor ve bastırmış olduğu bu duygularını çizimlerine aktarıyor. İçgüdüsel tepkilerini zararsız bir şekilde dışa vurup rahatlıyor.

n Sanatsal (artistik) Yaklaşım’da, çocuğun resimden aldığı zevk önem arz ediyor. Motor zevk, çocuğun karalama yaparken aldığı zevk; görsel zevk ise çocuğun karalamasını bitirdikten sonra incelerken duyduğu haz oluyor.

n Sembolik Yaklaşım’a göre çocuk, objenin kendisini değil yansımasını resmediyor. Birbirinin eşi olan çizgilere iki farklı anlam yüklüyor, aynı formu kullanıyor, ancak farklı şeyler yaptığını söylüyor.

Anne-babalara öneriler

n Küçük çocuklar kaba kol ve dirsek hareketleriyle geniş alanlara çizdiklerinden, onlara çalışabilecekleri geniş yüzeyler sunabilirsiniz.

n Çok sevdiğiniz sehpanızın üzerini A3 boyutundaki kağıtlarla kaplayabilir ya da büyük bir parça paketleme kağıdını sehpa üzerine serdikten sonra alt kısmından lastik veya iple bağlayarak ona sehpanızı çizme özgürlüğünü tattırabilirsiniz.

n Odasının tüm duvarlarını boyayabileceğini söylemekle ona hem bir yer göstermiş olur, hem de "Sadece odanda çizim yapabilirsin" diyerek disipline etmeye başlarsınız. İsterseniz, çocuğunuzla siz de çizmeyi deneyebilirsiniz. Böylece onun da hoşuna gidecek sevgi dolu bir paylaşım anı yaşarsınız.

n Çocuğunuzun boy hizasından biraz yüksek (yaklaşık 100 cm. yüksekliğinde) büyük resim kağıtları kullanarak duvarınızı kaplayabilir, çocuğunuza özgürce kullanabileceği büyük bir pano hazırlayabilirsiniz. Bu şekilde káğıtlar kirlendikçe onları değiştirme imkanınız da olur.

Çocuklar Prestige Mall’da eğleniyor

Prestij Mall alışveriş merkezi, çocuklar için hafta sonları hazırladığı animasyonlar, sihirbazlık gösterileri ve çocuk tiyatroları ile çocukların eğlenceli saatler geçirmesine imkan tanıyor. Bırakın çocuklarınız aktivitelerin tadını çıkarsın.

Tel: (0212) 669 2262

Çocuk Tiyatrosu 2 (Alara-Cingöz)

Çocukların eğitimine katkıda bulunacak olan "Çocuk Tiyatrosu-ÇOTİ"de; bir interaktif eğitici bilgisayar yazılımı, iki hikaye kitabı, renkli çıkartma ve bir VCD yer alıyor. Bu VCD’de çocuk hikayeleri çizgi animasyon haline getirilmiş. Hikayeyi izleyen çocuklar, bilgisayardaki oyunları oynuyor ve eğlenerek öğreniyorlar.
Yazarın Tüm Yazıları