Çalışan annelerin en büyük derdi

Çok sıkıldım bu durumdan. Cidden. Bir çalışan anne olarak artık tepki göstermeye karar verdim. Eğer yanlış düşünüyorsam, lütfen çekinmeden “yapma Pınar, bu hatalı bir düşünce” deyin.

Herkes sanıyor ki en büyük dertler evde olan, çalışmayan annelerin. Kendilerini yetersiz hissediyorlar, ev kadını olmaktan son derece rahatsız olanları da var.
Çeşitli ortamlarda “Siz ne yapıyorsunuz?” sorusuna yanıt verirken, çoğu “önceden şunu şunu yaptım ama şöyle oldu, sıkıldım” gibi sözlerle bir şey yapmış olduklarını ama şimdi çalışmadıklarını anlatıyor.
Genelde sıkılmış durumdalar. Sürekli “Bir şey yapsam ama ne yapsam?” sorusunun yanıtını da arıyorlar. Son derece saygı duyuyorum. Hak veriyorum...
Ancak...
Ya biz çalışan anneler? Bizi düşünen yok!
Bizler her sabah kuaförden fırlamış saçlarımızla, pür makyaj mutlu mutlu işe gidiyoruz, son derece de harca harca bitmez modunda kazanıyoruz, şahaneyiz, süperiz sanılıyor. Bizim derdimiz, sıkıntımız yok. Görüntü bu.
Olur mu öyle şey? Tabii ki var bizim de sorunlarımız...
Şimdi ilk sıkıntımı anlatıyorum: Okul yöneticilerinden artık çalışan anneleri de düşünmelerini istiyorum!
Öğretmenler Günü oluyor, veli toplantıları oluyor, şenlikler, kutlamalar oluyor. Ve tüm bunların kutlanma, yapılma, toplanma saatleri hafta içi sabah veya öğleden sonra oluyor.
Çalışan annenin tüm kutlama ve törenlere katılabilme ihtimali yok. İzin alan var, alamayan var. Yöneticisi anlayışlı olan var, olmayan var.
Peki çocuklar? Anneleri gelenlerle gelemeyenleri düşünelim.
Öğretmenler Günü kutlaması... Elinde hediyelerle, çiçeklerle çocuğunun yanında tüm öğretmenleri gezen veliler ve onların doğal olarak mutluluktan sırıtan çocuklarını düşünün.
Aynı gün o törende şiir okuyacak diğer bir çocuğun annesi ise izin alamadığı için orada değil. Bir de onu düşünün.
Şimdi çalışan annelerin çocuklarının bu durumu yaşamalarının sorumlusu kim? Bizlerin çalışıyor olması mı? Diğer annenin çalışmıyor olması mı? Yoksa bu tür etkinlikleri asla bir “aile etkinliği” havasına sokmak istemeyen okul yönetimleri mi?
“24 Kasım Öğretmenler Günü Kutlaması” başlığı altında o haftanın temasını “öğretmenlik” yaparsın.
Çocuklara anlatırsın, yazdırırsın, konuyu işlersin. Hiçbir veliden ve hiçbir öğrenciden “hediye” kabul etmediğin gibi “velileri” de işin içine sokmazsın. “Öğretmen ile çocuk” olayına yüklenirsin.
Ha canın çok kutlamak istiyorsa, illa ki bir şölen yapmak istiyorsan, bir cumartesi gününe “Öğretmenimi Seviyorum Partisi” organize edersin. Dersin ki “çocuğum anneni, babanı, kardeşini al gel ve Öğretmenler Günü’nü kutlayalım”...
O zaman olur biter bu iş. Ne öğrenci üzülür ne de çalışan anne...
Zaten yeterince vicdan azabı yaşıyoruz, bu öneri yerinde değil de ne? Sorarım okul yönetimleri size...
Not: Bu yazıyı yazdım, çünkü bu hafta çocuğunun şiir okuyacağı 24 Kasım törenine katılmak isteyen bir çalışan anne, müdürü “Ne biçim izin nedeni bu, ne saçma” diyerek kendisine izin vermediği için 14 yıldır çalıştığı bankadan hem de hiçbir hak talep etmediğine dair imza attırılarak istifa etti.
Çantasını aldı, özel çekmecesini bir poşete döküp törene gitti. Çocuğunu ağlaya ağlaya izledi. Ve okuduğu şiir sonrası yanına gelip “Niye ağlıyorsun anne?” diye soran oğluna “Çok duygulandım da ondan” dedi.

Spor yapan çocuklar okulda daha başarılı

Spor özünde sistem, disiplin, hedef ve başarı kombinasyonudur. Spor yapan çocuk ister istemez disiplinle sistemi uygulamaya, hedef koymaya ve başarmaya güdümlenir.

Spor Okulları Genel Koordinatörü Funda Öztürk Alban, sporun çocukların başarısındaki etkilerini şöyle anlatıyor:
Sporla enerjisini atan, sosyal bir gruba ait olan çocuğa, kazandığı başarı ve çevresinin desteği motivasyon kaynağı olur. Sağlığı, direnci, görüntüsü ve becerileri arkadaşları içinde de saygı uyandırır.
Spor yapan çocuk onaylanır, destek görür ve sevilir. Tüm bu pozitif katkılar çocuğun derslerdeki başarısını da pozitif yönde etkiler.

TAKIM SPORLARINA YÖNLENDİRİN

Ergenlikte veya ön ergenlik döneminde (9-12 yaş) enerjisini doğru kullanması, sosyal gelişimi ve özgüven duygusunun artması için her çocuğun özellikle takım sporlarına yönlendirilmesi gerekir.
Artan ders yükünü kaldırması, arkadaşlarıyla ödevlerini tartışması, çözümleri paylaşması, öğretmenleri tarafından desteklenmesi daha kolay olur.
Hayatındaki başarı hedeflerine koşarken sportif hedefleri ile ders başarısını paralel tutacağından ivmede paralel yükselir.

DAHA AZ HASTALANIR

Yapılan bir araştırmada, spor yapan ilköğretim öğrencilerinin zihinsel aktivitelerinin, yapmayan öğrencilere oranla daha yüksek olduğu gözlemlenmiştir.
Spor yapan çocuk düzenli uyur, düzenli beslenir, direnci daha yüksek olacağından daha az hastalanır, böylece yaşam koşulları daha dengeli bir hale gelir. Bu da okul yaşamını daha kaliteli kılar ve okul başarısını olumlu yönde etkiler.
Çocuğunuzun sağlıklı büyümesi, gelişmesi ve derslerindeki başarısı için mutlaka bir spor branşında aktif olmasını sağlayın.
Her çocuğun severek yapabileceği bir spor mutlaka vardır. Ebeveyn olarak yapmamız gereken, onun bunu keşfetmesini sağlamak ve daima arkasında durmak olmalıdır.

Medrano Sirki İstanbul’da

Avrupa’yı dolaşıp yüz binlerce minikle buluşan Medrano Sirki, yarın İstanbul’da olacak! Bengal kaplanları, İspanyol gösteri atları, sevimli köpekler, yetenekli papağanlar, motor şovları, Robin Hood Show, jonklör, ikili trapez, tranbolin, denge ve palyaço gösterilerinin yer aldığı sirkte çok eğleneceksiniz...
Carrefour İçerenköy Alışveriş Merkezi

Eğlence başlıyor!

Çırağan Palace Kempinski’de yeni yıl eğlenceleri bu hafta sonu başlıyor! 28 Kasım, 5 Aralık, 12 Aralık ve 19 Aralık pazar günleri Boğaz’ın hemen kıyısındaki Laledan Restoran’da annelerle babalar brunch keyfi yaparken, ufaklıklar Çırağan şefleriyle Noel kurabiyeleri pişirecek. Kurabiyeler pişerken de önlüklerini istedikleri gibi boyayacaklar, oyun odasında eğlenceli oyunlar oynayıp sürpriz hediyeler alacaklar.
Bilgi için: 0 212 326 46 46

Yoga zamanı

Sakin ve huzurlu zamanlar geçirmek, negatifliklerden uzaklaşmak istiyorsanız, size güzel bir önerimiz var. Merih Kenet Yoga Stüdyosu’nda yoga terapisine ya da çocuğunuzla yoga derslerine katılabilirsiniz. Ne kadar keyifli ve huzurlu zaman geçirdiğinize siz bile şaşıracaksınız!
Tel: 0216 302 69 65
Yazarın Tüm Yazıları