Bu hafta sonu ne yapacağız?

Pınar Yücel, anneler ve çocukları için hafta sonu alternatifleri sunmaya devam ediyor.

Kendisi, oğluyla birlikte dünyanın dört bir yanında gösteriler düzenleyen "Holiday on Ice" ekibinin "Büyülü Patenler"ini izleyecek.

TİYATRO

Haylazlar Adası

Oyun, bir uçak kazası sonucunda ıssız bir adaya düşen farklı ülkelerden bir grup çocuğun başından geçen komik olayları anlatıyor. Kahramanlarımız, düştükleri adadan kurtulmak için adanın sahibi olan dedeye verdikleri sözleri yerine getiremez. Bunun üzerine dede, çocukların hatalarının farkına varabilmeleri için onları sırlarla dolu bir yolculuğa gönderir ve tabii ki bu yolculuk kahramanlarımız için hiç ama hiç sıradan olmaz.

Tiyatro Bizbize: 17 Mart Cumartesi: Ümraniye Kültür Merkezi Tel: (0216) 443 56 00

SİNEMA

Terabithia Köprüsü

Jess Aarons, okulunun yanı sıra ailesi tarafından da kendisini dışlanmış hisseden bir öğrencidir. Okulun en hızlı koşan öğrencisi olmak için yaz boyunca sıkı eğitim almıştır. Ancak okula yeni kaydolan Leslie Burke’un sadece erkek çocuklara özgü olan bu yarışa katılıp beklenmedik şekilde birinci olması üzerine Jess’in hedefleri suya düşer.

Yön: Gabor Csupo Oyn: Josh Hutcherson, Anna Sophia Robb, Erin Annis, Tyler Atfield

KİTAP

Burç Masalları

Adından da anlaşıldığı gibi kitapta her burç için bir masal yer alıyor ve o burcun en tipik özelliği ele alınarak bir yol izleniyor. Örneğin lükse, giyime ve para harcamaya düşkün Aslan burcunun masalı, Zadora isimli giyim delisi bir kraliçenin başına gelenlerle anlatılıyor. Çocuğunuzun hayal dünyası kadar renkli, yaratıcı, büyülü ve keyifle okunacak bu kitabı kaçırmayın.

Yazan: Emre Mahir

MEKAN

The Play Barn

The Play Barn, 0-12 yaş arası çocuklarınızı önceden kayıt yaptırmadan, saatlik olarak emanet edebileceğiniz mekánlar. Mekánlar diyoruz, çünkü The Play Barn’ın İstanbul’da Yeniköy, Levent, Florya, Feneryolu, Nişantaşı, Erenköy ve Ortaköy’de şubeleri var.

Tel: (0212) 217 87 97

Mutlu olma halleri

Son zamanlarda inanılmaz bir erkek var hayatımda. Hassas, sevgi dolu, nazik ve çok düşünceli. Aynı zamanda çok aşık, gözlerinin içi parlıyor bakarken. Kulağıma "Seni çok seviyorum" diye fısıldarken öyle içten ki.

Oğlumdan bahsediyorum. Hızla büyüyor. Son birkaç aydır başka türlü bir ana-oğul ilişkisine geçtik. Benim çocuklukta yaptığım gibi kendi kendine eğlenebiliyor. Erkek çocuk olmanın verdiği dinamizmi ve fiziksel oyunları, savaşları, stratejileri geçiyorum, ruh halinden bahsediyorum.

Sinemaya gideceğiz geçen hafta, evden çıkmak için hazırlanıyoruz. Bana yardım ediyor, "Anneciğim katladım pijamalarını, yastığının altına koydum senin için" diyor. O an sadece ikimiz varız ya, arkadaşız ya, işte o yüzden evden çıkarken sorumluluklarımız ortak. Sadece ikimiz eğlenirken de öyle. Eğer yanımızda bir üçüncü kişi yoksa, arkadaşım oluyor.

"İnsan yetiştirme sanatı" enteresan bir iş. Ayna gibiler çünkü. Mutluluğunuzu da görüyorsunuz onun gözünde, kederinizi de. O an ne olduğunuzu size söyleyebilecek bir varlık daha varsa yeryüzünde elini öperim. Böyle işte, en azından benimkisi...

Kulağıma gelip fısıldayarak "Seni seviyorum" dediği zamanlar, hep en ihtiyacım olduğu zamanlar oluyor. İzin istediğimde veren, "Ben markete gidiyorum" dediğimde yerinden kımıldamadan en sevdiği şeyi isteyen, telefon açıp "Ben gecikicem. Azıcık Leyla ablanla uyu olur mu?" dediğimde, "Sabah beni okula sen götürürsen olur" diye anlaşma yapan bir oğlum oldu benim.

Mükemmel olamam, insanım ben. Sakin, sağlıklı ve keyifli olayım, huzur olsun evimde, okumak için kitap alabileyim düşünmeden, istediğim yere gidebileyim yeter. Çünkü bana, "Büyüyünce ben de seni ne çok sevdiğimi yazacağım" diyen bir oğlum var.

İçinizde mutlu ve huzurlu olma isteği olsun, her ne yapıyorsanız gönülden yapın. İnanın size yeter.
Yazarın Tüm Yazıları