Elimde olsa her yıl bir tane doğuracağım veya hani seçim vaatlerinde "Benzin 1 lira olacak" komedisi yaşıyoruz ya, eğer bir politikacı hamileliği üç aya indirmek üzere söz verirse her yıl iki tane doğurabilirim inanın.
Bu ayın 27’sinde oğlumun beşinci yaş gününü kutlayacağım. Hem her kadının bu günlerde yaşadığı Anneler Günü psikolojisi hem de çocuğumun hızla büyümesinden olsa gerek son zamanlarda iyice bebek düşkünü oldum.
Özellikle yurtdışına gidip gelmelerde daha da fena oluyorum, hormonlarım dengesini bozuyor ve bir anda kendimi bir eczanede hem kendi çocuğuma hem de arkadaşlarımın bilumum bebek ve çocuklarına vitaminler, diş kaşıyıcıları, masaj yağları alırken buluyorum.
Demek istiyorum ki özellikle Anneler Günü’nde ve çocuklarının doğum günlerinde kadınlara bir haller oluyor. Duygular depreşiyor, "Ahhh bir tane daha olsa" düşünceleri başlıyor ve zihnimde şöyle bir resim oluşuyor: "Çimenlere yatmış bir anne (bu ben oluyorum), sağımda solumda çevremde koşan bağıran değişik yaşlarda en az üç tane çocuk..."
Bilmem ne durumda olduğumu anlatabiliyor muyum?
Annelik böyle bir şey işte.
Sabah gözünüzü açtığınızda boynunuza dayanmış minik bir ayak ve beş bezelye parmak gördüğünüzde mutlu olmak demektir. Değil mi Cana?
İki üç günlük bir geziye gittiğinizde dönüşte havaalanında bavul beklememek için çantanızı transferli bir uçuş bile olsa yanınızda kucağınızda taşımanız demektir. Değil mi Ayşe?
Uçakta ’özlemek’ konuşunca, gözleri dolmak demektir annelik. Değil mi Nora?
İşte böyle bir duyguyu tattıktan sonra, hani arsızdır ya insanoğlu daha da fazlasını istiyor, işte biz kadın insanların yaşadığı doğal annelik durumu bu...
Bu Anneler Günü’nde Allah çocuk sahibi olmak isteyen herkese bu duyguyu tattırsın diyorum tüm bebek sahibi olmak isteyip, olamayan gönlünde ’anne olmak’ yatan tüm geleceğin annelerine.
Anneler Günü’nüz çok mutlu geçsin ve hayallerinizdeki aile resmi en kısa zamanda gerçek olsun.
Sevgilerimle
Pınar ben
5 yıllık Anne
Avcıkoru’da nefis bir pikniğe ne dersiniz
Üsküdar-Şile TEM Otoyolu’nun Ömerli mevkiinde, zengin ağaç örtüsüne sahip mesire yerlerinin başında geliyor Avcıkoru. Genişliğiyle kalabalık grupları ağırlama ve dinlenme imkánı sunulan alanda, patika yollarla ormanın içleri gezilip, farklı bitki ve böcek türleri keşfedilebilir. Keyifli bir hafta sonu geçirmek için atlayın arabanıza, alın ailenizi yanınıza ve Avcıkoru’ya gidin.
Play House çocukları ağırlıyor
Play House Etkinlik Merkezi, 12-13 Mayıs günlerinde anneler ve çocukları birbirinden değişik etkinliklerle bir araya getiriyor. Çılgın heykel tasarımından t-shirt’e baskı çalışmasına, minik şefler için lezzet atölyesinden babalar ve anneler için yapılacak ebru çalışmalarına ve Baby Symphony ile müzik atölyesi gibi birbirinden eğlenceli aktiviteler için Kanyon Alışveriş Merkezi’ne gidebilir, siz de çocuğunuzla beraber bu aktivitelere katılabilirsiniz.
Stres; çocukların öğrenmelerini, çevreyle iletişimini, sağlıklarını ve kendilerine güvenlerini etkileyen bir faktör olarak karşılarında duruyor... Dr. Neslihan İskit’in hazırladığı "Çocuk Yogası" onların dünyaya bakış açılarını değiştirerek stressiz ve rahat, yeni öğrenme metotlarıyla geleceğe hazırlanmalarına yardımcı olacak nitelikte bir DVD. Gala Film
Tel: (0212) 253 50 10
Eragon
Miras Üçlemesi’nin ilk bölümü uçuşa geçerken mitoloji ve sihir dolu bir dünyaya katılmaya hazır olun... Karanlık ve diktatörlükle kaplı bir krallıkta, Eragon’un esrarengiz mavi bir taş bulması ve bu taşın varolan en son ejderhanın yumurtası olduğu gerçeğinin ortaya çıkmasıyla küçük bir umut ışığı yanar. Yumurtanın çatladığı andan itibaren, Eragon ve ejderha Saphira sonsuza kadar birbirlerine bağlanmıştır, kötü Kral Galbatorix ile savaşmak üzere güçlerini birleştirirler. Çocuklarınıza, kendine inanmak üzerine ilham verici fantastik bir film izletmek istiyorsanız Eragon, yerinde bir tercih olabilir.Tiglon Tel: (0212) 290 37 37
Atakoğlu konseri sizi bekliyor
Eserleri ve sanatçı kişiliğiyle müzik çalışmalarını aktif olarak sürdürdüğü Amerika’da da büyük beğeni ve takdir gören Fahir Atakoğlu, 12 Mayıs 2007’de mezun olduğu lisede sevenleriyle buluşacak. Okuluna sevgisini "Işık Liseli olmak bir ayrıcalıktır." sözleriyle ifade eden Fahir Atakoğlu, Feyziye Mektebi Vakfı Işık Lisesi’nin "Işıklı Günler Kültür ve Sanat Etkinlikleri" kapsamında, içinde yetiştiği kurumda, vakfın davetlilerine bir müzik ziyafeti sunacak. Konserde Işık Lisesi camiasının önüne eski ve yeni albümlerinden derlenen repertuvarıyla çıkacak olan Fahir Atakoğlu’na davulda Robby Ameen ve basta Lincoln Goines eşlik edecek.
Uluslararası İstanbul Çocuk Filmleri Festivali (IICFF), küçük sinemacıların düşlerinin peşinden gitmeleri için bir yarışma başlatıyor... Çocuklara yeni bir ilgi alanı yaratmayı hedefleyen ve bu yıl, üçüncüsü düzenlenen Küçük Sinemacılardan Büyük Filmler Yarışması-2007, 6-15 yaş arası küçük sinemacıların katılımına açık. Süresi 10 dakikayı geçmeyen kısa filmlerin kabul edileceği yarışmaya 6-8, 9-10, 11-12 ve 13-15 olmak üzere dört ayrı yaş kategorisinden çocuklar katılabiliyor. Küçük sinemacılar, okullarından, IICFF merkez ofisinden ya da www.iicff.com adresli internet sitesinden edinecekleri başvuru formlarını doldurarak, filmlerini son başvuru tarihi olan 22 Haziran 2007’ye kadar, P.K. 127 Beşiktaş İstanbul adresine gönderebilirler. Tel: (0212) 296 50 16