LinkedIn’den iş bulmak için 8 yol!

Gerçekte kim olduğunuz da biraz önemli tabii ama artık bizi dünyada daha çok tanımlayan dijital kimliklerimiz. Kendimizi çevrimiçi kanallarda nasıl tanıttığımız hayat çizgisini belirleyebiliyor. Özellikle de profesyonel markamızın, kariyerimizin şekillenmesinde doğrudan rol oynayan LinkedIn’de bu çok önemli. İşverenler tek aramayla özgeçmişimizi görebiliyor, 3 saniyede telefon açmaya değer olup olmadığımıza karar veriyor. 

Peki LinkedIn profili nasıl yönetilmeli? Adım adım bakalım.

- Önce sizi bulmalılar: Eğer ilgi alanınızdaysa tanımadığınız kişileri eklemekten çekinmeyin, özellikle işe alım profesyonelleri ile birinci dereceden bağlantılar kurun. En çok aramayı onlar yapıyor. 

- Kim olduğunuza karar verin: Aramalarda çıkmak için profil metinlerinde işinizle ilgili temel terimleri kullanın. Nasıl bilinmek istediğinizle ilgili tüm anahtar kelimelerin listesini yapmak yardımcı olacaktır.

- Aktif olun: LinkedIn’de paylaşım ve yorum yapmak görünürlüğünüzü artırır. (Kurumsal ve hayati görünsünler)

- Profilinize gelmeliler: Arama sonuçlarında çıktıktan sonra özür dilerim ama artık siz banner’sınız. Görünmeniz yetmez, hedefiniz tıklanmak. Fotoğraf, başlık ve referanslarda yapacağınız küçük iyileştirmelerle profilinize gelenlerin sayısında artış göreceksiniz. (Mesela: Fotoğraf eklemek görülme ihtimalinizi 14 kat artırıyor. Ama tatil selfie’si koyacaksanız boş kalsın)

- Profiliniz eksiksiz olsun: İşe alım insanları bir aday üzerinde saatlerini harcamaz. Sadece LinkedIn’de 433 milyon üye mevcut. Sizi saniyeler içinde değerlendirecekler. Ve elemeye tam doldurulmamış profillerden başlayacaklar. 

- İş tanımını değil kendinizi anlatın: Elinizde kendi hikâyenizi anlatacak bir fırsat ve potansiyel dinleyiciler var. Bunu kullanın. 

- İlham alın: Size benzer profilleri inceleyin, anahtar kelimeler için fikir alın. Vallahi ayıp değil.

- Güncellemekten korkmayın: Telefonunuz çalmıyorsa, bir yerde hata yapıyorsunuz. Profildeki anahtar kelimeleri değiştirin.

BEYAZ YAKALILARA BAŞKASINDAN DUYAMAYACAKLARI ÖNERİLER

- Çocuğunuz varsa bunu dillendirmeyin. Gerekirse ‘Başkasının’ deyin. Ebeveynlik zam/terfi konuşmasındaki restinizi zayıflatacaktır.

- İşinizi iyi yapın ama sevdiğinizi çok belli etmeyin. Şirketiniz zaten size yeterince iyilik yaptığını düşünüyor. (Bkz. madde1)

- Aynı işyerinde uzun süre kalırsanız, yeni gelen bir çaylağın sizden fazla kazanacağı gerçeğiyle yüzleşeceksiniz. (Evet, herkes herkesin maaşını biliyor)

-  İş değiştirmek, maaş ve pozisyon yükselişinin en kestirme yolu. (Bunu biliyordunuz) 

- Fazla iş değiştiren biri de işverenlere güven vermez. 3’üncü maddeyi yaşadığınızda doğru zamanın geldiğini bileceksiniz. 

- İş kadar hitabet ve sunum yapmakta da ustalaşın. Hatta sunumla başlayın, iş bir şekilde yoluna girer. 

- Toplantılarda parlayın. Sonra sönseniz de olur.

- Her kurumsal şirket kendi Frank Underwood’larını üretir. Onlardan biri olmayın. Peter Russo’nun hayaleti peşinizi bırakmaz.