Paylaş
FATMA GÜLŞEN BALKANLI ÇEVRE VE SOKAK HAYVANLARI DERNEĞİ BAŞKANI
Hayatımda bir kez uyutma işlemi yaptım
PETA dünyada hayvanların yaşamlarını korumak adına çok radikal eylemler yaptı. Eylemleriyle bu söylem çok örtüşmüyor. Sokakta terk edilmiş bir hayvan, bir müddet sonra çok iyi bir evde bakılabiliyor. Ben 23 yıldır STK’larda bu işi yapıyorum. Hayvanların da kaderi olduğunu, onlarla yaşayarak öğrendim. Biz de barınaklar daha güzel olsun istiyoruz. En azından hayvan doğasını yaşasın. O zaman Karacabey’deki bütün ayılara da ötenazi mi yapalım? Onlar da doğasından koparılıp oraya hapsedildi.
HIV’Lİ KEDİMİ 4 YIL YAŞATTIM
Hayatımda uyutma işlemini bir kez yaptım. Dört ayağı da kökünden parçalanmış, sinirleri ve adaleleri görünen, gözleri fal taşı gibi açılmış ve şokta bir yavru kedi getirildi. Böyle bir hayvanı yaşatabilmeniz mümkün değil. Ama bir gözü kör olmuş, bir bacağı kopmuş hayvanlar yaşayabilir. HIV’li kedimi bile uyutmadım; evde ona bir oda ayırdım başka kedilerim de olmasına rağmen ona baktım. Biz Tanrı değiliz.
Canı ancak yaratan alır.
“Hayvanlar bakılmıyor barınaklarda kötü durumdalar, biz de insani bir şekilde uyutuyoruz” diyemezsiniz. O zaman hayvanlar bittiğinde sıra insanlara mı gelecek? Türkiye’de bazı belediyelerin yaptığı öldürme olaylarını hiçbir şekilde insani bulmuyoruz.
İSTANBUL VETERİNER HEKİMLER ODASI BAŞKANI TAHSİN YEŞİLDERE
Kanun, zorunluysa uyutun diyor
Türkiye’deki hayvanlara yapılacak uygulamalar 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu’na tabi. 5199 sayılı kanunda, hayvan güçten düşmüş, kurtulması mümkün olmayan bir hastalığa yakalanmışsa, en az 3 veteriner hekimin vereceği raporla uyutulur deniyor. Sahipli hayvan hastaysa ve ‘sahibi bakamıyorum uyutalım’ kararı verse bile veteriner uygun görmüyorsa hayvan uyutulmaz, tedaviye gidilir. UNESCO tarafından çıkarılan Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi, tıpkı insan hakları gibi hayvanların haklarını garanti altına alır. Bu hakların yürütülmesinde görev yerel yönetimlere, sonra merkezi yönetime ve konuyla ilgili STK’lara kalıyor. Evrensel beyannamede de güçten düşmüş, yaşaması çok zor hayvanların uyutulabileceği yazılı. Ama burada da veteriner hekim raporları öne çıkıyor.
STK’LAR KAVGAYI BIRAKSIN
Gelişmiş ülkelerin de, sokağa bırakılan hayvan sahiplenilmediyse uyutma yapmamaları gerekiyor. En azından bu hayvanlara barınaklarda bakmalılar. Bakılamayan hayvana ötanazi yapılması mantığı bizde sosyal olarak da kabul edilebilir değil. STK’lar kendi içinde kavgayı bırakıp kaynaklarını yükselterek, bu barınaklara kaynak aktarabilecek koşullara gelmeli, bu işi projelerle çözmeli.
TALAT GÜLBAY VETERİNER, PAKO SAYFASI YAZARI
Tıbbın tüm imkânları kullanılmalı
Bizim veterinerler olarak tıbbın sunduğu bütün imkanları kullanmamız gerekiyor. Havyanların eziyet çekmesine karşı bir çok yöntem gelişti, kanser tedavilerimiz çok iyileşti. İnsanda bile varılamayan yerlere ulaştık. Birçok veteriner hekim tedavide sonuna kadar gitme taraftarıdır.
SEVGİ SOLGANİ / EKOLOJİK DENGE HAYVAN HAKLARI BİRLİĞİ PLATFORM BAŞKANI
Acıyı dindirme taraftarıyım
Türkiye’de hayvanların sağlık sigortası, SSK karnesi yok. Üstelik veterinerlik fakülteleri de ücretli. PETA’nın açıklaması kaliteli bir hayat veremediğimiz hayvanı uyutmak gerekiyor şeklindeydi. Şu anda benim kapıma bırakılmış, kolu bacak kemikleri şiddet uygulanarak çıkarılmış, kulağı ve kuyruğu jiletle kesilmiş bir doberman var. Platin takılması lazım. Ama biz 1,5 YTL’lik bir göz damlasını bile alamayacak hale geldik. Daha önce uyutma yapmadık. Fakat tedavi edilemeyen hayvan, kaderiyle başbaşa acı çekerek ölüyor. Ben bu acıyı bir an önce dindirme taraftarıyım. Ya bu imkan sağlanacak ya da uyutulacaklar.
İSMAİL HAKKI ÜNAL / DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI DİN İŞLERİ YÜKSEK KURULU ÜYESİ
İyi bakmanın yolu bulunmalı
Zor durumda olan hayvanlara yardımcı olmak esastır. Sadece şunu söyleyebiliriz, bir hayvan geri dönüşü olmayacak şekilde, ölümcül şekilde yaralanmışsa uyutma, ilgili veterinelerin izniyle olabilir. Örneğin kuş gribi vakasında olduğu gibi insanların korunması için bilim adamlarının önerdiği itlaf yapılabilir.
Ev hayvanı veya sokak hayvanının yaşatılması esastır, çoğalmaları önlenmek isteniyorsa bu önlenebilir. Biz bunları çoğalttık, ürettik bakamıyoruz, o zaman öldürelim, yaşlandı öldürelim demek makul değil. Dinin de uygun göreceği bir şey değil. İyi bakamıyorsak o zaman iyi bakmanın çözümlerini bulmalıyız. Hayvanlara insani açıdan bakarak yaklaşmalılar. İnsan nesli çoğaldı diye insanları öldürebilir miyiz? Kur’an-ı Kerim bütün yaratıklara merhamet edilmesini söylüyor.
Ayten SERİN
Kedinizin ağız sağlığına dikkat ediyor musunuz
Dişin derin dokularının hastalanması olarak bilinen periodontal diş hastalıkları kedilerde de görülebiliyor. Genellikle diş taşları, diş eti yangı ve iltihaplarının uzun süre devam etmesi ve tedavi edilmemesi durumlarında ortaya çıkıyor. Bunlar, çoğu kez şiddetli seyreden önemli sağlık sorunları.
Hastalıkların oluşumunda; kedinin yaşı ve genel sağlık durumu, kulanılan mama tipi ve çiğneme alışkanlıkları, ırk özellikleri, genetik aktarımlar ve dişlerin dizilimiyle ilgili problemler önem taşıyor. Evde düzenli diş bakımı uygulanıp uygulanmadığı da önemli.
Bu tip hastalıklar yaşlı kedilerde, leukemie, FIV ve calicivirus hastası kedilerde daha yaygın görülüyor. Klinik çalışmalar kuru mama ile beslenen kedilerde konserve mama ve yumuşak gıdalarla beslenene kedilere göre perodontal hastalıkların daha az görüldüğünü ortaya koyuyor. Kısa tüylü oryantal kediler ve siyam kedileri ırk olarak periodontal hastalıkların daha sık görüldüğü ırklar. Evde düzenli olarak dişleri fırçalanan kedilerde de periodontal hastalıklar daha az görülmekte. Genel olarak ağızdaki salyanın asit oranının yükselmesi ve ağızdaki bakteri sayısı ve tipinin artması, periodontal hastalıkların gelişmesini ve şiddetini arttırmakta.
En önemli belirtileri; dişlerin etrafında iltihaplı sızıntılar, sürekli bir ağız kokusu, diş etlerinde sık ortaya çıkan kanamalar, ağız bölgesinde hassasiyet, patiler ile sürekli ağız bölgesini kaşımaya çalışmak, dişetlerinde kızarıklık, hiperplazi ve diş eti çekilmesi, diş dökülmesi, iştah kaybı, mide ve bağırsak problemleri, ağızdan salya akması, çiğneme ve yemek yeme zorlukları, hırçınlık ve depresyon.
Teşhis, yukarıda saydığımız belirtilerin klinik olarak muayene bulguları ile desteklenmesi ve diş radyografisi bulguları ile konuluyor.
Hastalığın bulguları ve şiddetine göre tedavi yöntemleri ve etkinliği de değişiyor. Çok şiddetli vakalarda diş kayıplarının yanı sıra kemik dokularda ve diğer organlarda sağlık sorunları ortaya çıkabilmekte. Cerrahi tedaviler ve ilaç uygulamalarının yanı sıra tedavi yöntemine uygun beslenme tarzına da geçilmesi son derece önemli. Özellikle ağız içinde uygulanan cerrahi müdahalelerden sonra yumuşak gıdaların verilmesi ve iyileşmeyi takiben diş taşı oluşumunu engelleyecek mamaların seçilmesi veteriner hekimin önerilerine göre yapılmalı. Hastalığın tekrarlamasını önlemek için kedinizin dişlerini düzenli olarak fırçalamalı ve yılda 3-4 kereden daha az olmayacak şekilde veterinere götürmelisiniz.
Kedilere uygun beslenme ürünlerinin kullanılması, düzenli olarak dişlerine günlük bakım yapılması ve fırçalanması, düzenli diş taşı temizliği ve düzenli diş muayeneleri periodontal hastalıklardan korumak için oldukça etkili.
PAKO PANO
İstanbul Zekeriyaköy’deki İxir Veteriner Kliniği tarafından tüm aşıları ve parazit tedavileri yapılmış olan, kısırlaştırılmış, labrador/kurt kırması olduğunu düşündüğümüz 2 dişi yavru sevgi dolu yeni bir yuva arıyor. Yaklaşık 5 aylıklar. İyi bir aileye dost ve bekçilik yapmak için çok müsait ve eğitim için en uygun yaştalar. Tel: (212) 202 71 55.
2 aylık 5 kardeş kendilerine yuva arıyor. İstanbul, tel: (555) 986 97 30.
Paylaş