Onları uyutmaya hakkımız var mı

Assos’ta Koyunevi adlı köyde yaşayan Hüseyin Evcimen, bölgenin en eski turizmcilerinden. Bir küçük moteli, bir de lokantası var orada.

Geniş bir arazi içindeki bu işletmede envai çeşit hayvan yaşıyor. Koyunlar, keçiler, tavuklar, hindiler, kedi ve köpeklerle dolu bir çiftlik burası. Köpekleri deli gibi seviyor Hüseyin. Kızım Nergis iki yaşındayken ilk kez gittiğimizde Rocky ve Benek adında iki köpeği vardı Hüseyin’in. Nergis o zamanlar hayvanlardan ürkerdi. Sonunda Rocky bir gün gitti kızımın yanına, başını dizine koydu ve gözlerine sevgiyle bakmaya başladı. Kızımla aynı yaştaydılar. Nergis de ilk kez elini uzatıp dokundu ona. Sonra çok iyi dost oldular. Aradan yıllar geçti, çocuklar büyüdü. Bir ay önce gördüğümüzde, saçlarına ve patilerine aklar düşmüş, bir gözü ışığa kapanmış, oturduğu yerden kalkmaz olmuştu Rocky. Birkaç gün sonra, Nergis gözleri dolu dolu yanıma geldi ve "Baba, Rocky’i uyutacaklarmış" dedi. Buna dair bir mevzu geçiyormuş yan masada. Sinema oyuncusu Ebru Karanfilci’nin babası Vedat Bey ve annesi Mürvet Hanım,

yanlarında da Hüseyin Evcimen varmış. Mürvet Hanım, "Rocky çok yaşlandı. İçim parçalanıyor onu bu halde görmekten. Sanki sürekli acı çekiyormuş gibi bir hali var. Uyutun da acılarından kurtulsun" demiş. Vedat Bey de onaylamış bu öneriyi. Hüseyin, "Aslaaaa" demiş, onlar ısrar etmiş. Biz masaya intikal ettiğimizde Mürvet Hanım, "İnsan yaşıyla kıyasladığımızda Rocky kaç yaşında oldu" diye sordu. Hüseyin de "Vedat Bey’le aynı yaşta" diye yapıştırdı cevabını. "Vedat Bey, Mürvet Hanım’ın niyeti kötü, Rocky’den sonra sıra sana gelebilir..." Masada kahkahalar patladı, Rocky uyutulmaktan kurtuldu.

Kedi ve köpekler için "uyutmak" sözcüğünü ne kadar çok sık kullanıyoruz değil mi? Peki hukuk, hayvan hakları ve etik açıdan hayvanları "uyutmak" doğru mu? Bu kararı ne zaman, niçin, nasıl verebiliriz yoksa hiç veremez miyiz? İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan ve İstanbul Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Genel Sekreteri Avukat Deniz Tavşancıl Kalafatoğlu bu sorularımıza cevap verdi.

İSTANBUL VETERİNER HEKİMLER ODASI BAŞKANI PROF. DR. MURAT ARSLAN

Başvurulacak en son çare


Son başvurulacak yol da olsa, kanuni istisnalar, bir de bulaşıcı, tedavi edilemez, tedavi sonrası iyileşme ihtimali olmayan bir hastalığa yakalanan ve alındığı ortama bırakıldığında insan ve çevre sağlığını önlenemez derecede tehdit edeceğine veteriner hekimce karar verilen hayvanlar, en az acı veren, süratli yöntemlerle uyutulmalıdır. Uygun olmayan kimyasallar ve yöntemlerle yapılan işlemler, insanlara uygulanan en ağır idam cezalarıyla bile kıyaslanamayacak derecede tarifi güç acılar yaşatmaktadır hayvanlara. Meslekleri gereği hayvan hakları ve refahının koruyucuları olan veteriner hekimlere bu konuda önemli görev düşüyor. Veteriner hekimler mesleklerini önce hayvanların sağlıklı ve mutlu yaşamaları için icra etmeli, uyutma hekimlik uygulamalarında en son çare olarak görülmeli. Belediyelerde ve diğer kurumlarda çalışan veteriner hekimler, dayatılan yanlış uygulamalar konusunda sorumluluk almaktan kaçınmamalı, hayvan hakları ihlallerinde gerekli işlemleri yapmakta tereddüt etmemeli.

DENİZ TAVŞANCIL KALAFATOĞLU

Yaşlanan hayvanların uyutulması ihanettir


Temelde bütün hayvanlar yaşam önünde eşit doğar ve varolma hakkına sahiptirler. Ancak bir hayvanın öldürülmesi zorunlu olursa, (tıbbi olarak - veteriner hekim kararıyla) bu bir anda, acı çektirmeden ve korkutmadan yapılmalıdır. Yine sözleşme uyarınca, insanların yanlarına aldıkları bütün hayvanlar doğal ömür uzunluklarına uygun sürece yaşama hakkına sahiptir. Uluslararası Hayvan Hakları Sözleşmesi, yaşlanan hayvanların yaşlandıkları için uyutulmalarını kabul etmez. Sözleşmeye göre, eğer hayvan, beslenmek için yetiştirilmişse bile bakılmalı, barındırılmalı, taşınmalı, ölümü de acı çektirmeden ve korkutmadan olmalıdır.

SADECE VETERİNER YAPABİLİR

Türkiye, Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi’ni 2003’te kabul etti. 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu da öldürmeyi belli kurallara bağlıyor. Ayrıca AB’ye uyum amacıyla hazırlanan Veteriner Hizmetleri, Gıda ve Yem Kanunu taslağında, hayvanlara ötenazi uygulamasının şartları belirlendi. Taslak uyarınca, hayvanlara ancak acı ve ıstırap çektiren veya iyileşme durumu olmayan hastalıklarda ötenazi yapılabilecek. Akut ve bulaşıcı bir hayvan hastalığının önlenmesi amacıyla veya davranışları insan ve hayvanların hayatı için tehlike teşkil eden durumlarda da hayvanlara ötenazi uygulanabilecek. Ötenazi kararı, veteriner hekim tarafından verilecek ve işlem, veteriner hekim tarafından veya onun gözetiminde yapılacak. Uygulama ile ilgili usul ve esaslar bakanlıkça belirlenecek, deniyor.

Hayvanların bugün yeryüzünde yaşadığı en büyük problem, bir can olarak değer görmemeleri. İnsanoğlu, örneğin yaşlanan köpeğinin uyutulmasını isterken, bir gün kendisinin de yaşlanacağını unutmamalı. Yaşlanan ve hastalanan insan da bazen çocukları için sıkıntı oluşturabiliyor. Bu yaşlı insanın uyutulması ne kadar ahlak, etik ve kanun dışıysa, bir hayvanın da sırf yaşlandığı için uyutulması aynı şekilde algılanmalı. Hayvan kendi eceliyle ölmeli. Bir hayvanın ömrünü yanında geçirdiği, her şeyiyle bağlandığı, onun bütün dünyası olan bir ailenin o hayvanı uyutmayı düşünme ihtimali, hem büyük ihanet hem de ahlaken kabul edilemeyecek bir davranış. Ersin KALKAN

Kafes kuşlarında tüy yolma problemi

Tüy yolma, yabani hayattaki kuşlarda çok nadir olarak görülmesine karşılık evde beslenen kuşlarda neredeyse en çok karşılaşılan problemlerden birisi. En çok karşılaşılan sebepleri, davranış problemleri. Bununla birlikte aşağıdaki durumlarda ve hastalıklarda da kafes kuşlarında tüy yolma görülebilir.

Beslenme problemleri: Besin yetmezlikleri, dengesiz ve yetersiz beslenme.

Travmalar: Kırılmış, kanamış ve zedelenmiş tüyleri uzaklaştırmak için.

Hormon problemleri: Hipotiroidizm (tiroid seviyesinin düşmesi), hiperadrenokortisizm (adrenal hormon seviyelerinin yükselmesi), testosterona bağlı tüy dökülmeleri

Enfeksiyon hastalıklar: Bakteri, virüs, mantar ve parazit hastalıkları.

Dış parazitler.

Alerjiler: Ev yemekleri verilmesi, gıda alerjileri v.s.

Zehirlenmeler: Özellikle sigara dumanı ve sigara içen insan eline bulaşmış nikotin ile temas etmek (kafes kuşları nikotin ve dumana karşı çok duyarlıdır).

Metabolik hastalıklar: Böbrek ve karaciğer hastalıkları, hava kesesi iltihapları.

Genetik tüysüzlük.

Kanat tüylerinin yanlış ve uygun olmayan bir şekilde kesilmesi.

Kanserler ve lipoma v.s. gibi tümörler.

İlaç duyarlılıkları

Stres, uyku yetersizliği, çiftleşme isteği, sıkılma, ilgi çekme arzusu, asabiyet gibi durumlarda ortaya çıkan davranış problemleri.

Problemin çözümü, bu soruna yol açan asıl nedenin ortadan kaldırılması veya tedavi edilmesi ile mümkün. Yanı sıra beslenme ile ilgili yetersizliklerin giderilmesi, nem, ışık seviyesi, kafes boyutu ve yeri gibi çevresel etkilerin gözden geçirilip uygun hale getirilmesi, ortamda sakin ve düşük seste müzik ve radyo çalınması, kuşun sıkılmasını önleyecek yeni oyuncaklar alınması ve günlük aktivitelerinin çeşitlendirilip arttırılması, bulunduğu ortamda sigara içilmemesi ve sigara içenlerin kuşu eline almadan önce mutlaka ellerini yıkaması yardımcı olur.
Yazarın Tüm Yazıları