Lou Reed bugün köpekler için çalıyor

Kaçınız Lou Reed efsanesini canlı izleme şerefine nail oldu bilemiyoruz ama Avustralyalı köpekler sırf bu yüzden çok şanslı.

60’lardan günümüze, gerek sözleri gerekse müzikalitesiyle sansasyonlar yaratan Lou Reed, Sydney’in ünlü Opera Evi’nin önündeki otoparkta, köpeklerin duyabileceği yüksek frekanstan bir konser verecek. ‘Music For Dogs’ yani ‘Köpekler için Müzik’ başlığı altında hazırlanan 20 dakikalık bu özel konserde Lou Reed’e projenin mimarı, deneysel müzik icracısı eşi Laurie Anderson eşlik edecek.

Lou Reed’den bahsediyoruz... Eşcinsel eğilimleri nedeniyle ailesi tarafından daha yeniyetme bir ergenken elektroşok tedavisi uygulanan, uyuşturucuya ve transeksüellere şarkılarında yer veren, Andy Warhol’un keşfettiği, yıllarca her kesimden sanatçıyla çalışmış ve en çok da ‘Perfect Day’ şarkısı ile tanınan Lou Reed. 7 Temmuz 2000 gecesi Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’nde bir neslin gerçekten yaşadığına şahit olduğu bu üst düzey müzik adamı, bu kadar ünü ve başarıyı, vurdumduymazlığı ve yenilikçi görüşlerini müziğine yansıtmasıyla kazandı.
Reed, yeniliklerine, kuratörlüğünü eşi Laurie Anderson ile birlikte yaptığı Vivid Live Sydney Festivali’nde devam ediyor. Birçok alternatif/indie grubun katıldığı festivalde, iki farklı proje ile Avusturalyalılar’ın karşısında olacak. Birinci performansı, kendisinin liderliğini yaptığı ‘Metal Machine Trio’ olurken, diğer performansı dünyada ilk olma niteliği taşıyor. ‘Music for Dogs’ başlığı ile bugün gerçekleştirilecek proje, sadece köpeklere özel olacak. Sydney Opera Evi’nin otoparkında köpekler için yüksek frekanstan Reed ve eşi tarafından icra edilecek bu özel müziği insanlar tam anlamıyla duyamayacaklar. Laurie Anderson, konserin neden sadece 20 dakika süreceğini şöyle açıklıyor: “Köpekler dikkatlerini çok uzun süre toplu tutamıyor.”
Çift, bu müziği ilk önce kendi rat terrier cinsi köpekleri Lollabelle üzerinde denemiş. Daha sonra diğer köpeklerin de bunu yaşaması gerektiğini düşünmüş olacaklar ki, konseri, kuratörlüğünü yaptıkları festival programına da eklemişler. “Köpek dostlarımız seslerin muhteşem karşımını dinlerken bizler sadece dalgaların limanlarla buluşma sesine benzer birşeyler duyacağız” diyen Reed, konserin tüm köpek türlerine uygun olduğunu ve köpeklerin yanlarında iki ayaklı dostlarını getirebileceğini söylüyor.
Rickie Lee Jones, Bardo Pond, Holly Miranda, My Brightest Diamond ve Metric grubundan tanınan Emily Haines’in de programında olduğu festivalin ‘Köpekler için Müzik’ kısmı için bir takım uyarılar da var. Sabah gerçekleştirilecek konserde tüm köpeklerin tasmalarının bağlı ve sahipleri tarafından tutuluyor olması gerekiyor. Dört ayaklı dostlarımız, onlar için dünyada ilk defa hem de Lou Reed tarafından icra edilecek bu konseri dinleme şerefine nail olurken sahipleri de sabah kahvaltılarını yapabilecek.

KÖPEKLERİN FRENKANSI FARKLI

Deprem öncesi çoğu hayvan önceden kendi önlemini alır, kaçar veya huzursuzluğunu belli eder. Bu durum, kulaklarının bizlerin duyamadığı çok yüksek frekansları algılayabilmesinden kaynaklanır. İnsanların da duyma eşiği diğer hayvan türlerinden gayet farklıdır. Hayvanların bizim kulaklarımızdan daha iyi derecede duyması ve titreşimleri hissetmeleri de buna bağlıdır. İnsan, 20 hz - 20 khz frekans aralığında duyarken, köpeklerin üst sınırı 50 khz’ye kadar çıkabilir.

Uykusuzluk kuşlara da yaramıyor

Evde beslediğimiz muhabbet kuşu, kanarya, papağan gibi kuşların çoğu, ortalama 10-12 saat kadar uykuya ihtiyaç duyar. İnsan için ortalama 8 saat uykuyu esas alırsak, onların ihtiyacı bizden yüzde 30-50 daha fazla. Yaşadıkları ortamın uzun süre aydınlık kalması, çevresindeki gürültü ve hareket, kafes kuşlarının uyku ihtiyaçlarını tam olarak karşılamalarını çoğu kez engeller.
Ev ortamında, özellikle de büyük şehirlerdeki evlerde gece yarısına kadar hareket olur, televizyon ve ışıklar açıktır. Gün ağardığında da kuş bizimle birlikte uyanır. Tüm bunları hesaba katarsak, bir çok kuşun yeterli uyku alamadığı anlaşılacaktır. Uyku yetersizliği, tüm canlılarda olduğu gibi kuşlarda da sağlık problemlerine neden olur. Bunlardan en önemlileri:
* Saldırganlık, çığlık atma ve ısırma gibi karakter bozuklukları
* Stres neticesinde tüy yolma gibi kendine zarar veren davranış bozuklukları
* Dişi kuşlarda kronik yumurtlama problemleri
* Bağışıklık sisteminin zayıflaması ve bunun sonucunda hastalıklara karşı kuşların direncinin azalması olarak sayılabilir.
Bu problemlerin oluşmasını önlemek için kafes kuşlarının günde 10-12 saat uyku uyuyabilecekleri bir ortamda bulunmaları gerekir. Bu ortamı sağlamak için belli bir saatten sonra kuşu evin daha karanlık, sessiz ve daha az girip çıkılan bir odasına alabilirsiniz. Uyku uyuması için daha küçük bir kafes, sabit olarak böyle bir odada bulundurulabilir de. Sabah erken uyanmaması için, kafesi ışık geçirmeyen bir örtüyle kapatıp yeterli uyku almasına yardımcı olabilirsiniz.
Yazarın Tüm Yazıları