Kanser, ev hayvanlarında da insanlar kadar çok görülmeye başladı. Çünkü onlar da insanlar gibi her geçen gün daha çok kanserojene maruz kalıyor.
Paniğe kapılmaya gerek yok, teşhis koymanın birçok yolu var. Tek yapılması gereken hasta hayvanı yalnız bırakmamak. İstanbul Orhanlı’da, bir hayvan gönüllüsünce bulunan Kömür, sahibinden yana şanssız bir hayvan olsa da, köpeklerde kanserin tedavi edilebildiğinin iyi bir örneği.
Barınak gönüllüleri sadece barınaklarda görev yapmıyor, gözleri sürekli zor durumdaki sahipsiz hayvanları tarıyor. Beykoz hayvan barınağı gönüllüsü Sevgi Yavuztürk de onlardan biri. Şubat ayında bir gün, Tuzla barınağına giderken Orhanlı civarında, ormanda siyah bir labrador kırması gördü. Aslında onun bir köpek olduğunu anlaması zaman almıştı. Çünkü kafası şişmiş, yüzü şekil değiştirmişti. Pek çok sokak hayvanı gibi o da boynunda tasmasıyla belli ki artık ona bakmak istemeyen ailesi tarafından ormana bırakılmıştı. Sevgi Yavuztürk, hayvanı alıp Tuzla barınağına götürdü. Bir süre burada bakılan köpeği, Beykoz Barınağı aldı, hayvana "kömür" ismini verdiler.
KÖMÜR TEDAVİYE CEVAP VERDİ
Beykoz Barınağı gönüllüsü Berrin Olcay, Kömür’ü Erenköy’deki Anatolia Hayvan Hastanesi’ne götürdü. Teşhis kafadaki şişmenin bir darbeden değil tümörden kaynaklandığıydı. Ağız ve burnu kaplayan iri bir tümör vardı. Belli ki hayvanın yüzü şekil değiştirince, sahibi bakmak yerine onu sokağa atmıştı. Berrin Olcay, Kömür’ü Zeytinburnu Veteriner Kliniği’ne, hayvan kanserleri konusunda uzman olan Veteriner Prof. Dr. Kürşat Özer’e götürdü. Kemoterapiye başladılar. Veteriner Özer bile hayvanın düzeleceğini ümit etmezken tedavi işe yaradı, tümör günden güne küçülüyordu. Kömür’ün iştahı açıldı, kilo aldı. Tümörün etkisiyle burnunun üzerinde açılan bir delik kaldı geriye. Berrin Olcay tümör tedavisi bitince, sıradaki adımın deri nakli ile deliği kapatmak olacağını söylüyor. Kömür’ün tedavi masraflarını Beykoz Barınağı gönüllüleri karşıladı.
KATKI MADDELERİ KANSER YAPIYOR
Kanser konusunda uzman olan Operatör Veteriner Prof. Dr. Kürşat Özer, insanlarda olduğu gibi köpeklerde de kanserojen maddelere maruz kalmanın artışıyla kanserin arttığını söylüyor.
"Dünya sağlık örgütünün sitesinde binlerce kanserojen madde sıralanıyor. Özellikle gıdalardaki kimyasal katkı maddeleri, örneğin aromatik hidrokarbonların kanser yaptığı biliniyor. Doğal gıdalarla beslenmeyen hayvanlar yedikleri yemeklere konan koruyucular gibi kimyasal maddeler ve işlenmiş gıdalarla kanserojen etkiye ister istemez daha çok maruz kalıyorlar."
BELİRTİLERE DİKKAT
Bazen tümörler hayvanı seven sahibinin el kontrolüyle anlaşılıyor. Ayrıca yeme içmenin etkilenmesi, hayvanın zayıflaması, idrarda ve dışkıda kan görülmesi, kusma, lenf yumrularının şişkin olması gibi belirtiler görülüyor. Bilinçli bir hayvan sahibi, bunları hayvanı severken fark edebilir. Özer, meme dokusunda bulunan şişliklerin de tümör olasılığını akla getirmesi gerektiğini söylüyor: Özellikle bahçede yaşayan hayvanlarda genital organlarda tümörler, genç köpeklerde ağız siilleri, yaşlı hayvanlarda ise ağız tümörleri çok görülüyor. Yerken ağızdan kanlı akıntıların gelmesi ile hastalık hayvan sahibi tarafından teşhis edilebilir. Aslında hayvanlar rutin aşılamalara götürülürse, veteriner hekim zaten kontrolü de yapıyor.
Köpeklerde tümöre kedilere göre daha fazla rastlanıyor. Muayenede biyopsi örnekleri alınıyor. Çıkan sonuca göre de tedavi yönlendiriliyor. Genelde cerrahi yöntemler tercih ediliyor, ancak kötü huylu tümörlerde kemoterapi ile hastalık geriletilmeye çalışılıyor. Tedavi genellikle birer haftalık periyotlar halinde 2-3 ay uygulanıyor. Bazı lenf türlerinde iki yıla kadar uzayabiliyor. Uygulamanın ortalama maliyeti 300 YTL kadar. Başarı oranı tümörün tipine bağlı. Ayten SERİN
Üzerinden keneyi nasıl alacaksınız
Yaz ayları ile birlikte, evcil hayvanlar için sağlık problemlerine yol açan etkenlerin en önemlilerinden biri pire, bit ve kene gibi dış parazitler. Özellikle keneler insana bulaştırdıkları tehlikeli hastalıklar nedeniyle dış parazitler içinde en çok dikkat edilmesi gereken tür. Evcil hayvanlarınızın üzerinde gördüğünüz keneleri uzaklaştırmak için son derece dikkatli olmalı ve aşağıdaki maddeleri uymalısınız.
Kedi veya köpeğinizin üzerinden keneyi çıkarmadan önce mutlaka eldiven (lateks eldiven) giyin. Keneye hiçbir zaman çıplak elle temas etmeyin.
Kedi veya köpeğinizi aydınlık bir yere alarak keneyi çıkaracağınız bölgeyi net olarak gördüğünüzden emin olun.
Kenenin olduğu bölgede tüyleri kenara doğru ayırın. Gerekirse küt uçlu bir makasla kenenin etrafındaki bölgede yer alan tüyleri kesin
Makasın uç kısımlarıyla ya da bir cımbız yardımıyla keneyi doğrudan çekip çıkartın. Keneyi çıkartırken kesinlikle sağa ya da sola doğru kendi ekseni etrafında döndürmeyin.
Keneye kızgın kibrit ucu değdirmek, zeytinyağı dökmek ya da başka kimyasal maddeler dökerek kenenin kendiliğinden çıkmasını beklemek yarar yerine zarar verebilir. Bu tarz maddelere maruz kalan kene kafasını sapladığı yerde daha fazla miktarda salgı bırakabilir.
Keneyi uzaklaştırırken bir kısmı içeride kalırsa, imkanınız ölçüsünde çıkarmaya çalışın. Ancak kedi ve köpeğinizin derisine hasar vermeyecek kadar uygulama yapın. Kenenin deri içinde kalan kısmı olursa bu kısım zamanla dışarı atılacaktır.
Keneyi uzaklaştırdıktan sonra kedi veya köpeğinizin derisini normal sabunla ve suyla yıkayıp temizleyebileceğiniz gibi evde onu için daha önce kullandığınız bir antiseptik solüsyonla da temizleyebilirsiniz.
Uzaklaştırdığınız keneyi küçük bir kavanoza koyup bir miktar alkol ekleyerek gerek görüldüğünde incelenmek üzere tarih ve yer yazarak etiketleyip saklayabilir ya da bu konuyla ilgili olarak veteriner hekiminize danışabilirsiniz.
Eğer gerek görürseniz keneyi uzaklaştırmak için doğrudan veteriner hekiminizden yardım alabilirsiniz.
Evcil hayvanları kenelerden koruyan ilaç, tasma, sprey ve damla uygulamaları ile ilgili olarak veteriner hekiminize danışın ve bunları düzenli olarak uygulayın.
Özellikle köpeğinizle yaptığınız gezintiden sonra mutlaka vücudunu kene olup olmadığı açısından kontrol edin.
Pako pano
Sultan papağanı Victor (sarı kafalı olan) eşini kaybetti. Onunla yakından ilgilenecek aile arıyor. Kafesini de yanında getirecek. İrtibat: 0532 613 14 45
Bahçede yavrulayan, beslediğimiz anne kedi ne yazık ki artık yavrularının yanına gelmiyor. Başına bir iş geldiğinden şüpheleniyoruz. Yavrular 4 taneydi, 2’sine yuva bulduk. Geride kalan 2 miniğe yuva arıyoruz. İkisi de kız ve 2 aylık. Erdem Aslan Tel: 216 385 62 52
Bu minik yavru, sokakta arabaların altında ezilmek üzereyken bulundu. Şimdi kendine bir yuva arıyor. Rengin Özdemir: (533) 465 45 50
8 yaşındaki siyah, dişi, kısırlaştırılmış pincher cinsi köpeğimiz 6 Mayıs Pazar günü İstanbul B.Çekmece’deki Subay Orduevi civarında kayboldu. Üstünde pembeli, morlu bir sırt tasması vardı. Görenler veya nerede olduğunu bilenler lütfen haber versin. Yeşim Adaş. Tel: (212) 853 99 40, (536) 375 92 93 yesimadas@hotmail.com