Yılbaşında hindinin bir budunun kaybolmasından sonra devamlı benden şüpheleniyorlar..
Babam ‘‘Adı lazım değil, şu uyuklayan kara tüylü yazar var ya, kıskançlıktan bilgisayarımın kapağına işeyenin de o olduğundan eminim..’’ diyordu..
Oysa ben medyanın toplumun sesi olduğuna inanırım..
Medya varsa demokrasi var..
Bu nedenle çişim geldiğinde hiçbir zaman babamın bilgisayarının kapağına yapmak aklımdan geçmez..
*
Ancak...
Köpekler-kediler va daha birçok hayvan türü, sahiplenmek istedikleri yerlere çişlerini yaparak işaret bırakırlar..
Kötü amaçlarından değil..
‘‘Burası benim, benim bölgem, buralar benden sorulur’’ anlamınadır ve aslında bir bağlılığı ve sevgiyi anlatır..
Kimi insanlar bunu hiçbir zaman anlayamazlar..
İşte tam burada benim bütün hayvanseverlerden bir ricam var:
Özellikle köpeklerinizi çiş yapmaya çıkarttığınız zaman, bundan rahatsız olacak insanlar olduğunu unutmayınız.. O insanların çevresini kirletmeye hakkımız yok.. Bizler onları anlayışla karşılamak zorundayız..
Onlara kızmamalıyız..
Dahası onların hayvanlardan rahatsız olmamalarını, hayvanlara kızmamalarını sağlamalıyız..
Bunu hayvanları sevdiğiniz için yapmalısınız..
Sevmek zor bir iştir, zor..
*
Bilgisayarın kapağına gelince..
Benden şüpheleniyorlar..
Babam beni yakalamak için hayalet gibi peşimde, görmemezlikten geliyorum..
O gizlendiğini sanıyor..
Zan altındayım..
Gözümü dört açmalıyım..
Pako'nun Kanadalı adaşı türünün ilk diyabet uzmanı
Paco, 16 aylık bir cocker ve Kanada'da yaşıyor. En büyük özelliği Quebec'de körlerin köpeklerini eğitmekte uzman olan Corazon adlı kuruluş tarafından diyabet konusunda eğitilmiş olması. Paco, dünyada bu eğitimi alan ilk köpek. Gözleri iyi görmeyen diyabet hastası olan sahibesinin kandaki şeker oranı azaldığı zaman, Paco koku alma duyusu sayesinde alarma geçiyor, gece sahibesinin dizlerine zıplıyor, sürekli onu kokluyor ve komaya girip girmediğini kontrol ediyor. Bir problem olduğu takdirde de, yardım çağırması için bağlanan düğmeye basıyor. Quebec Diyabet Derneği bu tür bir köpeğin arkadaşlığının özellikle çocuklar ve yaşlı insanlar için çok faydalı olduğunu belirtiyor.
PAKO’ya mektuplar
Sevgili Pako,
Benim adım Bambi ve çok şanslı bir köpeğim. Çünkü ailem beni çok seviyor, tabii ben de onları. Sana bir derdimi anlatmak istiyorum. Bir senedir seyahat ederken bizlere getirilen yasaklar beni çok üzüyor. Şehirlerarası otobüslere Ulaştırma Bakanlığı'nın talimatı ile ancak bagajda olursak izin veriyorlar. Çoğu zamanda bu şoförlerin insafına kalıyor. Vicdan sahibi olanlar kuralları bizim için yumuşatıp, annemin yanında koltukta oturmama izin veriyorlar. Bagajlar bir canlının taşınmasına uygun yerler değil. Annem otobüs firmalarının hepsi ile konuşmasına rağmen, bir sonuç elde edemedi. İlgililer karar alırken canlı olduğumuzu düşünüp, ona göre düzenleme yapsınlar ve çözüm bulsunlar. Seyahat etmemiz bizim için hem eziyet oluyor, hem de engelleniyor. El birliği ile bunu halledebilirsek, dünyalar benim olacak. Sevgilerimle...
Konya'dan Bambi
SİZ PAKO’YA SORUN PAKO DA UZMANA
Veteriner Hekim Talat GÜLBAY
Akvaryumun suyuna dikkat
Benim akvaryumda yaşayan iki su kaplumbağam var. Bunlar zaman zaman dışarıda da dolaşıyor. Birkaç hafta önce bir kaplumbağanın göz kapağında iltihaplanma oldu ve gözü kapandı; daha önce de olmuştu ve ben göz merhemi sürerek iyileştirmiştim. Bu sefer aynı ilacı kullanmama rağmen göz açılmadı. İlk günler yem yiyordu ama şimdi yemiyor. Ne yapmam gerek?
- Kaplumbağalardaki en yaygın problemler göz problemleridir. Normalde bu problem daha ziyade suyun kalitesizliğinden, kirli çevre koşullarından, toksik madde ve kimyasallardan ve vitamin A yetersizliğinden kaynaklanır. Bu tarz problemlere maruz kalan kaplumbağaların gözünde şişme veya tamamen kapanma görülebilir. Öncelikle problemin yukarıdaki koşullardan kaynaklanıp kaynaklanmadığını iyi kontrol etmek ve bu koşullarda düzeltebileceğiniz şeyler varsa bunları düzeltmek gerekir. Bu amaçla öncelikle kaplumbağanızı koyduğunuz kabı iyice temizleyin ve yeniden taze suyla doldurun. Mümkünse akvaryumlarda kullanılan test çubuklarıyla kullandığınız suyun kimyasal ve toksik maddeler açısından durumunu inceleyin. Eğer yüksek düzeyde kimyasal madde ve amonyak tespit ederseniz, balık akvaryumlarında kullanılan ve suyun filtrasyonunu sağlayan sistemler kullanabilirsiniz. Eğer kaplumbağanızın gözündeki sorunların bunlardan kaynaklandığını düşünüyorsanız, öncelikle diğer kaplumbağadan ayırın ve ayrı bir ortamda tedavi edin. Suyunu son derece temiz ve ılık tutun. Suyu ılık tutmak için akvaryum ısıtıcılarından yararlanabilirsiniz. Bulabilirseniz kaplumbağalar için hazırlanmış göz temizleme solüsyonlarından alıp, göz etrafını temizleyin. Kullandığınız yemin kalitesini arttırın ve vitaminleri yeterince aldığından emin olun. Ancak bahsettiğiniz koşullara bağlı ya da bağımsız olarak bakterilere bağlı enfeksiyonlar oluşabileceği ihtimalini de göz önünde bulundurun. Bu konuda bilgili bir veteriner hekime gitmenizde fayda var. Antibiyotik kullanmak gerekliyse veteriner hekim size kaplumbağalarda kullanabilen bir antibiyotik ve uygun bir tedavi yöntemi önerecektir.
Papağanınız çok mu bağırıyor?
Bağırmak papağanlarda oldukça sık rastlanan bir davranış bozukluğu. Eğer siz de papağanınızın çok bağırmasından şikayetçiyseniz, bu olumsuz tavrı düzeltmek için değişik yöntemler uygulayabilirsiniz.
Papağanlar gürültücü hayvanlar. Bazı cinsleri güneşin doğuşunu ve batışını acı acı bağırarak karşılar, bazıları ise gün boyunca cam kırılmasına benzer sesler çıkarırlar. Bazı cinslerin günde birkaç kez 20 dakikaya yakın bir süre ses çıkarmaları da doğaldır. Vahşi kuşlar, ses çıkarmayı grubun diğer kuşlarını varolan bir tehlikeye karşı uyarmak için kullanırlar. Sürüden ayrı düşmüş kuşlar da gruba seslenir ve onlardan gelen cevapla dönüş yolunu bulur. Bu tür iletişim amaçlı sesler doğaldır. Yine de bir papağanın saatlerce hiç durmadan bağırması normal değildir. Bu şekilde bağıran bir papağan mutlu bir kuş değildir.
NASIL ENGELLEYECEĞİZ?
Bazı bağırışların bir papağan için normal bir davranış olduğunu unutmayın. Amacınız bütün bağırışlardan kurtulmak değil, bağırışı kabul edilebilir bir seviyeye indirmek olmalıdır. Kuşunuz kötü davranmaya başladığında, onu cezalandırarak yola getirmeyi düşünmeyin. Papağanınız için ne şekilde olursa olsun, bağırdığı anda ilgi görmek bir ödül olacaktır.
Bağırmak, kuşa ya da kafese vurmak, kuşu yalnız bırakmak, üstüne su sıkmak ya da yemeğini kısıtlamak papağanınızın stresini arttıracak ve daha çok bağırmasına neden olacaktır. Kuşunuzun davranışını düzeltmek için, ona neyin iyi neyin kötü olduğunu öğretmeye çalışın. Bağırmak yerine konuşmasını sağlamaya çalışın ve istediğiniz davranışı sergilediği takdirde onu ödüllendirin. Hiçbir şekilde kötü bir davranışı ödüllendirmeyin.
Bazı veterinerler kuş bağırmaya devam ederse sert bir bakış atmanın, kafesi kapatmanın ya da odadan çıkmanın ve papağan sakin davranmaya başladığı zaman odaya dönmenin işe yarayacağını söylüyor. Bazıları ise bunun durumu daha da kötüleştireceğini savunuyor, özellikle söz konusu olan korkmuş bir papağansa. En iyisi, kuşun neden bağırdığını ortaya çıkarmak olacaktır.
ARKADAŞ ALABİLİRSİNİZ
Eğer kuşunuz yalnızlıktan bağırıyorsa, ona arkadaşlık etmesi için yeni bir kuş alabilirsiniz. Yeni kuşu aynı kafese koymanıza gerek yok, onu ayrı bir kafeste de tutabilirsiniz. Yine de bir kuşa vakit ayıramazken, ikisine birden nasıl bakacağınızı göz önünde bulundurmanızda fayda var.
Televizyonu ya da radyoyu açık bırakmak da uygulayabileceğiniz bir diğer taktik. Televizyonda doğa programlarını açmamaya ise özellikle özen gösterin, papağınız odada yırtıcı bir hayvanın bulunduğunu düşünüp korkabilir. Papağanınıza oynaması için eski bir telefon defteri ya da kağıt bardak da verebilirsiniz, bunları mahvedeceğini hesaba katmak şartıyla.
İLK GÜNDEN EĞİTİM
Kuşunuzu eve ilk geldiği andan itibaren eğitmeye başlamanız faydalı olacaktır. Papağanlar yüz ifadelerine ve sözlü övgülere cevap verirler. Kuşunuz olumlu bir davranışta bulunduğunda bu tür tepkiler kullanabilir ve kötü davranışına hiç cevap vermeyebilirsiniz. Eğitiminizde şiddete ve cezaya yer vermeyin. Kuşunuz komutlarınıza uymaya başlayana dek, günlük derslere devam etmelisiniz. Papağanların ses çıkarmayı uyarmak için ve ayrıldığı zaman sürünün kalanını bulmak için kullandığını unutmayın. Papağanız ses çıkardığı zaman ona cevap verererek ve evden çıktığınız zaman ona haber vererek, bağırmasını önleyebilirsiniz.
Neden bağırıyor acaba?
Mutsuz kuşların bağırmasının altında, onu strese sokan bir problem yatar. Bu stresin nedenleri aşağıdakilerden biri olabilir:
Kuşun bağırmasının artmasına ya da başka bir davranışa neden olacak bir hastalık. Kuşunuzu bir veterinere muayene ettirerek, olası hastalığın ne olduğunu ortaya çıkarabilirsiniz.
Aile ortamında meydana gelen bir değişiklik; aile üyelerinden birinin kaybı ya da aileye katılan yeni bir üye, aileden birinin evden uzaklaşması gibi.
Günlük yaşamda meydana gelen bir değişiklik (tatil, uzun iş günleri, bayram karmaşası gibi) sonucu hissedilen yalnızlık ya da can sıkıntısı.
Yeni bir eve taşınma gibi ortamda meydana gelen bir değişiklik.
Vahşi ortamda da olacağı gibi, kuşun bağırmasına neden olacak bir korku.
Eve yeni bir hayvan alınması ya da aile üyelerinden birine gösterilen aşırı ilgi sonucu ortaya çıkan kıskançlık.
Evini gelmeden önce hazırlayın
Evinize bir hayvan getirmeden önce, hayvanın yemek yemesi ve uyuması için özel bir yer hazırlayın. Hayvanınıza nerede egzersiz yaptıracağınıza karar verin. Hayvanınızı eve getirmeden önce tasma, tasma kayışı, kuş kafesi gibi gerekli aksesuarlardan alın. Meydana gelebilecek kazaları önlemek için önlemler alın. Zararlı temizlik malzemelerini, bitkileri, elektrik kablolarını ve kırılabilir objeleri hayvanınızın ulaşamayacağı bir yere kaldırın. Uzun süreli yokluğunuzda hayvanınızı ne yapacaksınız? Besleme, egzersiz, oyun mutlu ve sağlıklı bir hayvan yetiştirmek için yapılması gereken günlük işlerdir. Evinize bir hayvan getirmeden önce, bu sorumluluğu yerine getirip getiremeyeceğinizi hesaba katın.