Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından Şanlıurfa yolu üzerinde yapılan, ancak standartlara uymadığı gerekçesiyle hayvanseverlerin tepkisini çeken hayvan barınağının yerine, Elazığ karayolunun 19’uncu kilometresine bu kez Avrupa standartlarında, modern bir Hayvan Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi kuruldu.
Örnek gösterilecek merkezde görevli 3 seyyar ekip sürekli olarak vatandaşların ihbarlarını değerlendirerek, kent merkezinde başıboş dolaşan köpekleri uyutarak topluyor, araçla bakım merkezine getiriyor. Sağlık taramasından geçirildikten sonra yerleştirildikleri minik villalarda rahat bir yaşam sürüyorlar.
Yeni inşa edilen ve geçtiğimiz haftalarda hizmete giren Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Hayvan Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi’ne getirilen köpekler, veterinerler Cemal Alacan ile Akın Koçhan tarafından sağlık taramasından geçirilip aşıları yapıldıktan sonra kendileri için hazırlanan karantina bölümlerine alınıyor.
Karantina bölümünde çevreye uyum sağladıktan sonra kendileri için hazırlanmış çatılı, küçük, kırmızı boyalı villa tipi kulübelere alınıyorlar. Üç metrekarelik külübelere kısırlaştırılacak köpekler, 20 metrekarelik bölümlere büyük köpekler, 12 metrekarelik bölümlere küçükler, 6 metrekarelik bölümlere ise yavrulu anneler bırakılarak koruma altında tutuluyor.
15 dönümlük alan üzerine yapılan merkezde, köpekler sokakta yaşadıkları travmaları atlatmaya çalışıyor. İki veteriner ve iki veteriner teknikerinin de aralarında bulunduğu toplam 24 personel görev yapıyor burada.
Yeni doğum yapmış anne köpekler ile yavrularına ayrı özen gösteriliyor. Anne ve sahipsiz yavruların kaldığı külübelerin kapısı ve zemini soğuğa karşı takviye ediliyor. Hava çok soğuyunca bu kez elektrikli ısıtıcılar konuyor.
Kuduz aşıları ve tedavileri yapılan köpekler belirli bir süre burada kalıp kendilerine geldikten sonra yine görevliler tarafından nereden alınmışlarsa oraya bırakılıyorlar. Bakımevinin sorumlularından veteriner hekim Cemal Alacan, vatandaşların kulaklarında küpe bulunan köpekleri ihbar etmemelerini istiyor: "Çünkü bu köpekler her türlü tedavileri yapılmış ve insanlara alışmış durumdalar. Kulaklarında küpe bulunan köpekler, çevreye zarar vermez ve sürekli olarak bizim kontrolümüz altındadır. Bir yıl geçtikten sonra bunları tekrar topluyor aşılarını yapıyoruz. Uyum sorunu yaşamasınlar diye onları aldığımız yere geri bırakıyoruz" diyor.
Modern mutfağı, operasyon odası bulunan merkezde rahatsızlanan köpekler görevliler tarafından sedyelerle muayene odasına taşınıyor. Kent merkezinde trafik kazası geçiren köpekler ise, görevli iki veteriner tarafından olay yerinden alınıyor.
Sadece sokak köpeklerinin değil, ailelerin artık bakamayacakları köpekleri de kabul ediyorlar. Veteriner hekim Cemal Alacan, "Ancak bu köpekleri bir daha ailelere geri vermiyoruz. Çünkü burası bir pansiyon değil. Ama evinde köpek beslemek isteyen herkes gelip, kayıt yapıldıktan sonra buradan alabilir. Ancak bakıyorlar mı, bakmıyorlar mı diye zaman zaman kontrole evlere gidiyoruz" diyor. Kapasitesi 500 olan bakım evinde şu anda yaklaşık 200 köpek var. Yemek ihtiyaçları 7’inci Kolordu Komutanlığı ile kamu ve özel hastanelerin yemek artıklarından karşılanıyor. Yavrulara ise mama veriliyor. Cemal Alacan, " Burası halkımıza açıktır. Hafta sonları aileler çocuklarıyla birlikte buraya gelip gezebilirler" diyor. Ramazan YAVUZ/DİYARBAKIR (DHA)
Bayramda evcil hayvanların da beslenme düzeni bozuluyor
Bayram günlerinde herkesin evinde çok çeşitli ve zengin içerikli yiyecekler doğal olarak her zamankinden daha fazla bulunur. Beslenme yapıları bizimkine her ne kadar benzerlik gösterse de, evcil hayvanların sindirim sistemleri insanınkinden oldukça farklıdır. Bu farklılıklardan doğan beslenme duyarlılıkları, Kurban Bayramı’nda dikkatli olmadan onlara sunacağımız yiyeceklerin sağlık sorunlarına yol açmasına neden olabilir. Aşağıdaki konulara dikkat ettiğiniz takdirde, kedi ve köpekleriniz sağlık sorunu yaşamadan, mutlu ve keyifli bir bayram geçirebilirsiniz.
Çiğ verilen et, balık ve tavuk ürünleri E.coli gibi hastalık oluşturan bakterileri ve toksoplazma gibi parazitleri içerebileceğinden, evcil hayvanlarda ciddi problemlere yol açabilir. Onları ve kendinizi korumak için çiğ et temas etmiş kapların ve aletlerin de yıkanıp kaldırılması, ortalıkta bırakılmaması gerekir.
Besin değeri yüksek ve aşırı yağlı yiyecekler ile et suları, mide rahatsızlığından akut pankreas problemlerine kadar kedi ve köpeklerde ciddi sağlık sorunlara yol açabilir.
Sığır, koyun ve tavuk kemikleri ile balık kılçıkları yutulduğu takdirde, sindirim sisteminde ciddi tahribata, bağırsaklarda yırtılmalara neden olabilir. Bu nedenle kaynağı ve büyüklüğü ne olursa olsun tüm kemik türlerini evcil hayvanlarınızdan uzak tutmalısınız.
Hassas koku alma duyusu olan kedi ve köpekler, et ve et suyu bulaşmış naylon torbaları, alüminyum folyo ve streç film gibi malzemeleri yutup sindirim sistemlerinde tıkanmalara varan tehlikeler yaşayabilir. Bu tarz mutfak malzemelerini ortalıkta bırakmayın.
Çikolata, kahve ve çay, hayvanların sinir sisteminde, idrar yollarında ve kalp kasında problemlere yol açan ksantin içerir. Çikolata ayrıca teobromin maddesi nedeniyle çok ciddi bir tehlikedir. Yaklaşık 60 gram kadar bitter çikolata, 10 kilogramlık bir köpeği zehirleyecek miktarda teobromin içerir. Bu maddelerin tüketilmesi ishalden nöbetlere ve hatta ölüme kadar gidebilen sorunlara yol açabilir. Teobromin içermeyen ödül çikolataları dışındaki tatlıları evcil hayvanlarınıza yedirmeyin.
Alkol ve alkol içeren maddeler, önemli zehirlenmelere yol açabilir. İçki bardaklarınızı ortada bırakmamalı ve yıkayıp kaldırmalısınız.
Bayram sofrasına oturduğunuzda kedi ve köpeğinizi de masanızda bulunan yiyeceklerle beslemek isteyebilirsiniz. Ancak sindirim sistemleri değişik yiyeceklere karşı çok duyarlı olan ve gıda değişikliklerini birkaç günden önce tolere edemeyen evcil hayvanlarda bu durum ciddi sindirim sistemi problemlerine yol açabilir. Yemeğe oturmadan önce mutlaka kendi mamasıyla karnını doyurun. Tok olduğu takdirde daha az problem yaşanacaktır.
Yemek sonrasında yiyecek içecekleri, tabak, çatal, kaşık ve bardakları onların giremeyeceği şekilde mutfağınıza kaldırmayı unutmayın.
PAKO PANO
Sokağa atılan bu dişi Garfield, çok sokulgan ve tatlı bir kedicik. Parazit tedavileri yapıldı, kısırlaştırıldı. En fazla 9-10 aylık. Kendine yuva arıyor. Hülya Hanım Tel: (216) 384 51 65
Zeytin 2 yaşlarında çok sevimli bir erkek terrier. Artık son olması arzusu ile devamlı bir ev arıyor. Tel: (532) 602 04 09.
Henüz 2,5 aylık, dişi kedicik. 20 gün önce araba motoruna sıkışmış yaralı halde sokak ortasında bulundu. Hayatta kalmayı başardı ama ne yazık ki arka ayaklarından birini ve kuyruğunu kaybetti. Sevgiye bayılıyor. Hayat dolu bir yavru, çok güçlü, tedaviye çabucak cevap verdi, şu anda taburcu olabilecek durumda. Ancak artık sokakta yaşaması mümkün değil. Bu güzel yavrucuğa sıcak evini ve kalbini açacak bir aile aranıyor. İstanbul Kadıköy’deyiz. (532) 720 86 20
Trafik kazası nedeniyle omurilik travması teşhisi konulan Russian Blue kırması iki yaşındaki kedinin kendisiyle ilgilenebilecek bir aileye ihtiyacı var. Tedavisi tamamlandı, zor da olsa arka ayakları üzerinde durabiliyor. Sokakta yaşama şansı yok. Tel: (312) 466 33 30.
6 Aralık’ta İstanbul Florya’da terrier cinsi bir köpek bulundu. Aynı tarihlerde ve bölgede köpeği kaybolan varsa (533) 291 39 42 numaralı telefonu arayabilir.