14 Aralık 2002
Böyle bir yazıyı yazmak istemezdim.. Kimi illerde belediyelerin kedi-köpek toplama timleri var.. Onlar ‘‘Barınaklara götürüyoruz’’ diye yakaladıkları kedileri-köpekleri tıp ve veterinerlik fakültelerine ‘‘deney hayvanı’’ olarak satıyorlar..
Köpeklerin tanesi 5 milyon..
Kediler 2 milyon..
Veterinerlik fakültelerine, ya da tıp fakültelerine gece vakti yanaşsanız, o karanlık mahzenlerden gelen acılı köpek seslerini duyacaksınız..
Onlar deney hayvanları..
Öğrenciler onları kesip-biçerek öğreniyorlar..
Oralarda çalışan kimi iyi insanlar; diyelim ki özellikle kanser hücresi verilen, ayağı karnına dikilen, ya da acemi öğrenciler tarafından defalarca sağı-solu kesilen ve o sırada uyanıp ağlayan köpeklerin-kedilerin dramatik öykülerini bize anlatıyorlar..
* * *
Bu bütün dünyada ta geçen asır yasaklandı..
Bu suçtur..
O üniversitelerin etik kurullarında kimler var?.. Kimi görüntüler.. İnsanlığa utanç verecek belgeler-kanıtlar..
Bütün bunları dostlarımız çocuklar bilsin-görsün istemem..
Ama bıçak kemiğe dayandı..
* * *
Dünyası zaten kararmış, yorgun ve acılı tüm hayvanseverleri -bir son umuttur- yeni bir çabaya davet ediyorum..
Artık biraraya gelin..
Lütfen elele verin..
Sizden başka kimsemiz yok..
Bir tek siz varsınız..
Siz..
Kuşunuzun gagasını veterinere kestirin
Ne kadar narinler! Ne kadar sevimliler! Evinize hem neşe, hem de huzur saçarlar. Onlarla uzun yıllar birlikte olmak için kuşlarınızı incitmeyin, incinmelerine izin vermeyin.
AŞK ACISINDAN KORUYUN
Kuşlar sadece yapı olarak değil, ruh olarak da hassastırlar. Özellikle erkek muhabbet kuşları, çok hislidir. Bir eşi yoksa size, hatta aynadan gördüğü aksine bile aşık olabilir. Aşk onun sesini güzelleştirir, daha hareketli olur. Ama, aman dikkat! Bu aşk, kuşunuzu aynı zamanda baskı altına da almış olabilir. Baskı da salgıladığı hormon miktarını arttırır. Artan hormon salgısı ne mi yapar? İnanın ölebilir de. Siz siz olun onu kafesinde eşsiz bırakmayın.
TIRNAK VE GAGA KESİLECEK
Tırnaklarını kesmelisiniz. Bunu sadece dış görünüm için değil, kendilerine zarar vermemeleri için de yapmalısınız. Uzayıp kanca gibi kıvrılan tırnakları olmadık yerlere takılabilir. Tabii sadece tırnak değil, gagaları da uzar. Ama onu enfeksiyon kapmaması için siz değil, veterinerine kestirmelisiniz.
ÇOCUKLARA DİKKAT EDİN
Kuşunuz varsa ona dokunmak isterseniz, değil mi? Bunu yapın, o da hoşlanacaktır. Ama bu dokunuşları, evde çocuk yokken yapın. Kafes kapağını, çocuklar evdeyken mümkünse hiç açmayın. Kuşunuzun küçücük bedeni bir anda bilinçsiz bir ayak altında kalabilir. Ya da seveyim derken tutulan parmaklar altında ezilebilir. Ne çocukları üzmeye gerek var, ne de kuşunuzu.
ONU KEDİNİZDEN KORUYUN
Hayvanlar hareketlerini her zaman kontrol edemezler. Kuşu olan bir kedi sahibiyseniz bunu aklınızdan çıkarmayın. Kuşunuzla birbirlerine ne kadar dostça bakarlarsa baksınlar, onları korunmasız bir ortamda yanyana getirmeyin.
GÖZÜNÜZ ÜSTÜNDE OLSUN
Ev tehlikelerle dolu. Hele mutfak! Kaynayan su, kapağı açık bulaşık makinesi, yarı aralık kapılar, pencereler... Pencereden kaçmasa bile, hava cereyanı, zatürreye neden olabilir. Kuşunuzu daima takip edebilir pozisyonda olmalısınız. Onu havadayken bile gözünüzün önünden ayırmayın.
ÇİKOLATA ONA DA YASAK
Bir kuşun yiyecek reddettiğini gördünüz mü? O halde ona ne verip vermeyeceğinizi sizin çok iyi biliyor olmanız gerek. Tuzlu krakerler, baharatlı cipsler ve çikolata, karaciğerini ve böbreklerini rahatsız eder. Bunun yerine çıtır ekmek, tuzsuz beyaz peynir, lop yumurta, makarnayı deneyebilirsiniz. Bu arada şişko bir kuş olmaması için, göğüs kafesini parmaklarınızla hissetmeye çalışın. Bunu yapabildiğiniz sürece sorun yok demektir.
PAKO'YA MEKTUPLAR
Merhaba Pako, seni ve tüm Pakoseverleri Kral ve Kont'la tanıştırmak istiyorum. Onlar iki kardeş. Ama anne ve babaları ayrı. Birinin annesi chiuhuava cinsinden, diğerininki İngiliz buldog. Kral 2.5 kg ve 2 yaşında. Kont ise tam 22 kg ve 6 aylık. İkisi de beni görünce dörtnala koşarlar. Tabii Kont'un bacakları daha uzun olduğundan, daha önden koşar. Ama Kral ondan geri kalmaz. Kont'un bacakları arasından köprü altından geçer gibi kayar ve beni kucaklama yarışını kazanır. Ayrıca Kral her zaman Kont'dan daha üstün, çünkü evde daha kıdemli. Her zaman başı çeker, yani number one! Bu nedenle de Kral Köşkü'nde yaşıyor. Pako'yu da köşkünden selamlıyor. Yüzünde üç adet zeytin var. İki göz ve bir burun. Çok küçük ve tüyleri kısa olduğundan annemiz ona çok güzel kıyafetler dikiyor. Hatta her gün değişik kıyafetlerle geziyor. Kont'un ise ağız ve yüz şekli muhteşem. Derisinin yüzüne tam 5 kat büyük olduğunu düşünebilirsin. Ağzının içine iki taraflı birer tenis topunu rahatlıkla alıp saklayabilir. Tabii bu sarkık yüz ve basık burun yapısıyla, onun nerede uyuyor olduğunu, horultusundan anlayabilirsin. İşte böyle, Kral ve Kont seni öpüyor, birlikte oynamak üzere bekliyorlar.
Okan EKEN
pako pano
Beni kış bastırırken Oran semtinde bulup hayata döndürenler sayesinde şu anda İrem Gül'ün kedi otelinde kalıyorum. Sağlık kontrollerim tamamlandı. Ancak aile yanına taşınmak istiyorum. 8 aylık Ankara kedisiyim. Bir gözüm mavi, diğeri sarı. İrem abla benim akıllı ve uslu olduğumu söylüyor. Geçici adım Hamur. Beni almak isteyenleri bekliyorum. Tel: 0312-4398519.
İstanbul Yakacık'ta sahibi tarafından balkonda beslenen bembeyaz bir Van kedisi var. Onlar kediyi istemiyor. Hadi, Van kedisini soğuktan kurtaralım. İrtibat için: Saadet Hanım: 0 216 475 28 96
Pako, bana bir aile bulur musun? Beşiktaşlı bir Border Collie'yim. Daha 7 aylığım. Adım Lady. Çok sevecenim, çok uysalım. Ne olur bana yardım et. Tel. 0216 336 19 09
Yazının Devamını Oku 7 Aralık 2002
Bir yandan sokaklardaki hayvanların çokluğundan şikayet ediyorlar, öte yandan TIR'lar-uçaklar-vagonlar dolusu hayvan ithal ediyorlar.. Ben insanoğlunun aklını anlamış değilim..
Zaman zaman anlamak isterim, anlayamam..
Bu çelişkidir..
Dışardaki hayvanları fazla bulup topluca öldürmeye çalışan Tarım Bakanlığı'nın, aynı zamanda dışardan diyelim ki köpek ithaline izin vermesi nasıl olur?..
Fazla bulup öldürtenler de aynı, para verip dışardan getirtenler de aynı..
*
Geçen gün gitttiğimiz pasajın içindeki vitrinde iki tane yavru sibirya kurdu (Adlarının kurt olduğuna bakmayın, bal gibi köpek onlar) vardı..
Satıcı onları ‘‘Almanya'dan getirdiklerini’’ söyledi..
Otuz yavru yola çıkmış, yolda öle öle bu ikisi kalmış..
Bence bu dram yeter..
Birincisi; insanlar arasında nasıl ırkçılık ilkel bir tavırsa, hayvanlar arasında da öyle..
Benim sevgili annem Toby başka bir cins, babam ise kanişti..
Yıllardır görmediğim kardeşim Hary Demiral -Onu görmeyi çok istiyorum- sarışındı, ben esmer..
Demek istediğim bütün hayvanlar güzeldir, ayırmayın..
İkincisi; yok eğer illa saf-maf istiyorsanız, barınaklar dışardan getirilmiş, zengin aileler tarafından çocuklarına hediye olaraka alınmış, sonra da çocuk bıkınca sokağa atılmış köpeklerle dolu..
Ve şimdi barınaklarda aç-susuz yaşama savaşı veriyorlar..
Gözleri kapıda, hala sahiplerini bekliyorlar..
Gidin alın lütfen..
*
Birisi bu dramı durdurmalı..
Ama kim?..
ne zaman?..
Onlar sokaktaki dostlarımızla ilgileniyor
Beşiktaş Belediyesi Hayvan Aşılama, Kısırlaştırma ve Bakım Merkezi
Tel: 0212 274 63 64
Sahipsiz Hayvanları Koruma Derneği
Tel: 0212 265 77 32-35 www.shkd.org
Hayvanları Koruma Derneği
Tel: 0212 248 02 44 - Şişli 0216 368 36 61 - Kadıköy
Hamster sözleşmesi
Sana söz veriyorum sevgili hamsterım. Topu topu 100 gram da olsan, ne kadar çok yiyebildiğini dikkate alacağım. Sana yemek verirken bunu göz önünde bulunduracağım. Benim yüzümden şişko olmana izin vermeyeceğim.
Sana söz veriyorum ki, kafesinde cam olmayacak. Bunun yerine ayaklarını sıkıştırmayacağın kadar sık dokunmuş tel olacak. Bu kafeslerin zemini de hem dışkını emecek, hem de hareketlerini kısıtlamayacak talaştan olacak. Talaş olarak da çam ya da kavak talaşını kullanacağım.
Sözüm söz, her koşul altında hareket etmeni sağlayacağım. Bunun için kafesini spor salonuna dönüştüreceğim. Merdivenler, salıncaklar hep senin için hazır olacak. Dönme dolapta dön dur. Yeter ki hiç durma!
Söz veriyorum ki, sağlığının yanında oyuncu, sosyal kişiliğini de düşüneceğim. Senin için alışveriş yapmaktan çekinmeyeceğim. Sana renkli objeler, minik minik oyuncaklar alacağım.
Kedilerin Esi ablası
Tüm kediseverler onun sitesini konuşuyor. 15 yaşındaki Esi Taviloğlu, www.kediler.gezegeni.com'un yaratıcısı, editörü, yazarı, sesi, yani her şeyi. Kedileri 'Edebi hayvanlar' olarak tanımlayan Esi, ‘‘Pako bizim temsilcimiz’’ diyor.
Rengarenk bir internet sitesi onunkisi. Kedilerle ilgili her ayrıntı, en duygu yüklü satırlar orada. Hangi arama motoruna sorarsanız sorun 'kedi' deyince karşınıza 'www.kediler.gezegeni.com' çıkıyor. Bu popüler sitenin yaratıcısı çok genç biri, 1987 doğumlu Esi Taviloğlu, bir yandan liseye devam ediyor, bir yandan da sitesini güncelliyor. İzmir'de yaşayan Esi, sanatçı bir anne-babanın kızı:
‘‘Siteyi 2001 eylül ayında açtım. Panta, adında bir kedim vardı. Böbrek yetmezliğinden kaybettim onu. Ailece o kadar çok üzüldük ki, annem 'Bu eve bir daha kedi medi girmeyecek' diye yasak koydu. Ben de kedi sevgimi ve özlemimi internetle gidermek istedim. O zaman farkettim ki, kedilerle ilgili Türkçe sadece bir tane site var. Hemen bu işe soyundum.‘‘
KEDİLER BİZİM SAHİBİMİZ
Esi, bilgisayar hakkında hiçbir bilgisi olmamasına rağmen site açmaya karar verince kısa sürede çok destek görmüş. Bu ilgiye o da şaşırmış. Site artık epey ünlü. Ama Esi bu yıl üniversite sınavlarına hazırlandığı için yalnız cuma ve cumartesilerini siteye ayırabiliyor. Ailesi bu kadarına izin veriyor: ‘‘Grafik okumak istiyorum. Ama eninde sonunda yazar olacağım. Hayvanlara olan sevgim ve ilgimse hiç bitmeyecek. Şu anda evde iki kedim var. Badem ve Afet. Sokakta da en az 20 tane kediyle ilgileniyorum. Gerçi kedim var demek bana garip geliyor. Çünkü biz kedilerin değil, kediler bizim sahibimiz. Ben onları minyatür kaplanlar olarak tanımlıyorum. Çok da edebi buluyorum.‘‘
Röportaj sırasında Esi'nin küçük bir sırrını öğreniyoruz. Esi aslında köpekleri daha çok seviyormuş.
Eeee, Pako'nun en büyük destekçisinden de bu beklenir değil mi? Şaka Esi, şaka. Sakın mıırrrrlama!
Esi'nin mesajı
kediler.gezegeni, tüm insanlara kedi sevgisini, hayvan sevgisini ve dolayısıyla insan sevgisini aşılamak için, amatör bir anlayışla kurulmuştur. Tüm amacımız insanlara 'Sevgi' kazandırmak olduğundan, sitemizdeki her türlü bilgi, gerekli olan her yerde kullanılabilir. Çünkü bu iş ticaret için yapılmaz. Sevgi satın alınmaz. Paylaşılır, hissedilir ve öğretilir.
Pako pano
11 Kasım 2002 tarihinde İstanbul, Büyükçekmece Akçansa Beton civarında 2,5 yaşında burun kısmı siyah, vücudu açık renk olan Boxer cinsi köpeğimi kaybettim. Bulanlar veya yerini bilenler mükafatlandırılacaktır.
Duhan Sümer- 0535 331 91 77
İstanbul, Kumburgaz'da sahipsiz sokak köpekleri, belediye görevlileri tarafından katledildi. Yavrularını emziren anne köpekler bile acımasızca zehirlendi ya da 'ölüm dozu'na ayarlanmış uyuşturucu iğne atan tüfeklerle vuruldular. Hayvan dostlarımızın 'imdat' ulumalarını, tüm vicdanlı insanlara ulaştıralım. Hayvan Hakları Yasası bir an önce çıkarılsın. Aysen Tatlıcan/ Mimarsinan Beldesi Sokak Hayvanlarını Koruma Derneği Başkan Yardımcısı
ÇARŞI
Kedi ve köpekleriniz için oyalayıcı bir oyuncak. Halter inek, ses de çıkarıyor.
6 milyon 369 bin lira.
Kaplumbağa havuzu için 'şirin mi şirin kaplumbağa ailesi'. Sakın sahibinize kaptırmayın.
2.5- 4.5 milyon lira arasında
Tasmalar renk renk, çeşit çeşit. Biz boncuklu olanını seçtik. Boncuklu köpek tasması. 18 milyon lira
Hamster tuvaleti hem onu, hem sizi memnun edecek. Hem küreği de var. 8 milyon 509 bin lira.
Fressnapf'ta bulabilirsiniz. 0212.275 69 96’’
Yazının Devamını Oku 23 Kasım 2002
<B>T</B>am on üç yıldır aynı kapta yemek yediğim arkadaşım Rok'u kaybettim. O koca tabakta yalnız yemek yemeye alışamadım, Rok'u çok özlüyorum. Sokaklarda çok Rok var, onların başını okşayın, koruyun onları...
Bu bir dostun hikayesidir...
‘‘Pako'ya mektuplar’’ kitabındaki ‘‘Kangalımızı çalmasınlar’’ öyküsünün kahramanının gerçek hikayesi...
Onu bize getirdiklerinde kafası gövdesinden daha büyük bir yavru kangaldı... Çok geçmedi o kadar büyüdü ki, ben koşarken dahi onun altından geçebiliyordum...
Canan Ergin Abla onu görünce ‘‘Minibüs’’ demişti...
Çok iyi arkadaş olmuştuk...
Her zaman tam arkamda yürür, bir şey yapılacaksa beni beklerdi...
Annem kaç kez ‘‘Pako, paspasları Rok'a taşıtmaktan vazgeç’’, ya da ‘‘Kendin havla, onu niye havlatıyorsun’’ diye kızmıştı...
O yaz bahçe çitlerinde gizli bir geçit bulup, sabahları daha bizimkiler uyanmadan kaçıp, marketin önüne gitmeye ve o saatlerde taze ekmek kamyonunu beklemeye başlamıştık...
Marketçi bir sıcak ekmeği bölüp ikimize verirdi...
Kar yağdığında Rok çok mutlu olur, diz boyu karda çılgınlar gibi oynamak isterdi... Ama benim boyum küçük olduğundan ve karın içine gömülüp kaldığımdan sobanın yanını tercih ederdim...
O zaman Rok dışarda bir çocuk gibi ağlar, beni isterdi...
*
Tam onüç yıl aynı tabakta yemek yedik...
Her zaman önce benim yemeye başlamamı beklerdi... Fazla gelen kemik ya da ekmeğini bahçede, benim göremeyeceğim yerlere gömmesini gözetler, sonra onları oradan çıkartırdım...
Yiyeceğini bulmak için büyün bahçeyi kazıp aramaya başladığında ise babamız ‘‘Yine gömdüğü yeri unuttu...’’ diye ona kızardı...
O asil-onurlu ve saftı...
Annem ona ‘‘Ceylanım’’ derdi...
Gorbi'nin aramıza katıldığı akşamı hatırlıyorum... Beni görünce biraz ürkmüş, ama Rok'u görünce avazı çıktığı kadar bağırmıştı...
O gece inanılmaz bir şey oldu; Rok bahçedeki küçük topumuzu getirip, koltuğun altına saklanmış Gorbi'nin önüne atıverdi... Bunu defalarca yaptı, babam bunları kameraya almıştı... O gece geç vakit, Gorbi artık Rok ile altlı üstlü oynuyordu...
Babam her zaman ‘‘Rok bize Adnan Kahveci'nin hatırası, Sivas'dan getirdi...’’ diye anlatırdı... Adnan Kahveci öldüğü gün, babam Rok'un boynuna sarılmış ağlamıştı, o gün Rok'un ilk kez acı çekiyormuş gibi uluduğunu duymuştum...
*
Çok mutlu günlerimiz oldu...
Sonra...
Sonra Rok'un arka ayakları zayıfladı... Son zamanlarda artık yürüyemiyordu... Biz Gorbi ve evimize yeni gelen Çıtır ile koşup oynarken, o çenesini yere koyup acı içinde bizi seyrediyordu...
O güzel gözlerinde inanılmaz bir hüzün vardı... Giderek Rok daha çok hastalandı...
Geçen hafta en küçüğümüz Çıtır Veteriner Fakültesi'ne giderek Rok'a kan verdi... Rok'un bir sedyede yatışı, o yerinde duramayan Çıtır'ın yanında oturmuş, bağlanan hortumla abisine hiç kıpırdamadan kan verişi, öğrencileri bile ağlattı...
Bu hikaye burda bitiyor...
Artık Rok yok...
Annem ile babam evimizin arkasındaki bir tümseğe geceleri dahi gidip çiçek koyuyorlar...
O koca tabakta yalnız yemek yemeye alışamadım, Rok'u çok özlüyorum... Bütün gece bahçeye çıkıp onu aramam boşuna...
Söylemek istediğim ise; sokaklarda çok Rok var, onların başını okşayın, koruyun onları... Görüyorsunuz; insan ya da hayvan, acılarımız acıdır...
Şişman köpek sevimli değildir!
Nedense tombul köpek hep çok sevimli gelir sahiplerinin gözüne. Oysa kilo, insanlarda olduğu gibi onlarda da türlü sağlık sorunlarına yol açar. Solunum güçlüğü, kalp derken bazen köpeklerin hayatlarını bile tehdit eder. İşte onu zayıflatıp, sağlığına kavuştururken izlenmesi gereken yollar:
Uygun bir diyet ve egzersiz seçimine girmeden önce köpeğinizin alışkanlıklarını not edin. Geçmişte ne yerdi, ne kadar sık, ne kadar süre egzersiz yapardı? Tüm bu verileri yenileriyle karşılaştırmak, köpeğinizi zayıflatırken işinize yarayacaktır.
Köpeğinize en uygun diyete yalnız başınıza değil, veterinerinizle karar vermelisiniz.
Ona verdiğiniz emirlerde daha otoriter olmaya çalışmalısınız. Bu sayede rejimi kararlılıkla sürdürmeniz kolaylaşacaktır.
Sadece siz değil, evin diğer fertleri de köpeğiniz kilo verirken size destek olmalı. Hiç kimse köpeğinizin yemek ısrarlarına boyun eğmemeli.
Kalori kaybı, enerji alımı bile köpekten köpeğe değişir. Köpeğinizi diğer köpeklerle kıyaslayıp, moralinizi bozmayın. Mesela bir sokak köpeği ya da yarışçı bir köpek, ev köpeklerinden daha çok kalori yakar.
Köpeğinizin fiziksel ve zihinsel enerjisini sarfetmesi için ona yardımcı olun. İnteraktif bulmacalar ve oyuncaklar ile kalori harcamasını sağlayabilirsiniz.
Diyetteki köpeklerin yemeklerine etsuyu ya da normal su ekleyin. Yalayarak içeceği sıvılar, iyi gelecektir.
Köpeğinizin günlük yiyeceklerini birçok küçük parçaya bölün.
Ona yürüyüşte eşlik edin. Oynayın, bir şeyleri gidip getirmesini isteyin.
AKLINIZDA OLSUN
Küçük köpekler, büyük köpeklerden daha çok kalori yakarlar.
Yaşlı köpekler için kalori kaybında daha az aktivite yeterlidir.
Kısırlaştırılmış köpeklerin metabolizması, kısırlaştırılmamış köpeklerden daha yavaş çalışır.
PAKO’ya Mektuplar
Yeni turizm bakanı bizi de otellere alsın!
Sevgili Pako,
Annem çok çalışır, eve her zaman çok yorgun ve sinirli gelir. Ama bana hiç kızmaz, her sabah saat 07:00 'de beni gezmeye çıkarır, benimle mutlaka oyun oynar, oyuncaklarımı hiç kaldırmaz, hasta olduğum geceler beni sever, okşar istemeden de olsa ortalığı kirlettiğim zaman hiç kızmaz. Sabırla temizler ve 'bişey olmaz oğlum'' der ve kendimi suçlu hissetmeme izin vermez. Kendisi turizimci ama bizi kabul etmedikleri için otellere kızar. Çünkü biz ailemizden uzak kalınca bize ne kadar iyi bakılırsa bakılsın mutsuz oluyoruz. Onları çok özlüyoruz. Şimdi yeni turizm bakanından ve otellerden bizi de kabul etmeleri için ricada bulunuyorum. Biz havlu çalmayız, otelinize zarar vermeyiz, ailemizin sözünden hiç çıkmayız.
Yasemin Atalay ve Lucky Atalay Duru
Beni kuzu sandılar
Sevgili Pakocuğum,
Trajikomik anılarım o kadar çok ki konuşmaya teşebbüs ediyorum ancak havlamayı bile beceremeyen bendeniz kendimi sıkılgan ve utangaç buluyorum. Baharın sonlarıydı. Kendimi dışarı atmak, hoplayıp zıplamak tek isteğim ve emelimdi. Tanrı dileğimi duymuş olacak ki, bir anda ön bahçe kapısının aralık olduğunu farkettim. İşte fırsat ayağıma gelmişti. Kaçıp dilediğimce gezecektim. O an cinsimin Teriye olduğunu unutup vahşi bir kurt edasıyla atılarak dışarı çıktım. Her kaçış teşebbüsünde sendeleyen ben zafer kazanmışım gibi delice koşturup oynuyordum. Tabii bir kuzgun sürüsü beni yeşil çimlerde otlayan küçük bir kuzu sanıp saldırıya geçene dek. Teker teker gelseler savaşırdım elbet. Ancak havlamayı becerememden olacak hepsi birden tüylerime dalıp didiklemeye başladılar. Can havliyle mücadele etmeye çalışsan da nafile. Zıp zıp zıplıyorum, çimenlerde dört dönüyorum. O sırada sahibim yokluğumu farketmiş olacak ki koşarak geldi, duruma el koyup tüm kuzgunları kovaladı. Bir kahraman değildim ama sahibim bir kahramandı ve beni seviyordu. Evet anladım ki dünyanın en güvenli yeri evimiz ve seni aile ferdi gibi gören sahiplerinin yanıymış.
Nuray Görgeç ve Karamel
SİZ PAKO’YA SORUN
PAKO DA UZMANA
Veteriner Hekim Talat GÜLBAY
Tek bir iğnem gümrükte takıldı
Benim adım Pırtık, 11 yaşında 3 numara Teriyer'im. Bundan 4 ay önce arkabacaklarımda bir güçsüzlük hissettim. Çekilen MR'da popomda büyük çapta bir ödem, biraz da yaş icabı hafif büyümüş bir prostat çıktı. Yapılan ameliyat ve tedavi sonrası veterinerim bana 'Cosequin' verdi. Ablam, internetten bir adet Cosequin DS 120 siparişi verdi. Bir de bu ilacın muadilini üreten Mr.Groom firması ile görüşerek numune yollamalarını sağladı. Fakat nafile. İstanbul paket müdürlüğüne yollanan ilaç gümrük beyannamesi olmasına rağmen bize teslim edilmiyor. Tarım ve Köy işlerinden izin isteniyor. Büyük ablam Ankara ile (Bakanlıkla) görüşmüş. Fakat, tek bir kutu için böyle bir izne gerek yok demişler. Bu sefer, İlaç Alet Hizmetleri Daire Başkanlığı, Veteriner İlaç Şube Müdürlüğü çalışanları, Genel Müdürleri, Şube Başkanları dahil herkese e-mail yollamış. Tabii cevap yok. Çaresizim ve çok hastayım. Tek istediğim, kapımıza kadar gelen bu ilaçları nasıl alabiliriz? Şimdiden teşekkürler. Sevgiler, ‘‘
Pırtık Koral.
YANIT Aradığınız isimdeki ilaç yurtdışında eklem problemlerinde yaygın olarak kullanılan bir preparattır. Aradığınız ilacın içinde yer alan ve tedavi edici maddeler Glucosamine HCL (500 mg) ve Sodium Chondroitin Sulfat (400 mg) ve katkı maddelerdir. Bu maddeleri içeren beşeri ilaçlar (insan ilaçları) ülkemizde mevcut. Bunları vitamin ve mineral preparatları satan ve ürün çeşidi geniş eczanelerden dükkanlardan satın alabilir ve veteriner hekiminizden doz ayarlaması yapmasını isteyebilirsiniz.
ÇARŞI
Kedi ve köpekleriniz için 21 cm. uzunluğunda dolgulu ördek. 10.980.000 TL.
Kuşların tırnaklarını törpülemek hiç bu kadar kolay olmamıştı. Kumlu tünek, 2.600.000 TL.
Kot montunun içindeki yün, hem onun, hem de sizin içinizi ısıtacaktır. 47.000.000 TL.
Balıklarınız için otomotik yemleme makinası. 110.000.000 TL.
Isırılmış elma değil, avuç içi boyutunda bir hamster evi. 5.909.000 TL.
PAKO PANO
Çankırı'lı bir hayvan dostu hasta kedileri için ilaç alamadığına çok üzgün. Ne dersiniz Pako okuyucuları kedilere ilaç yardımında bulunur mu? TEL. 0546 203 70 15
İnternet ortamında hizmet veren www.kedigen.com.tr sitesi ikinci yaşını kutlayacak. 4000'i aşkın üyesi olan sitenin yaşgünü kutlaması 22 Aralık 2002 Pazar günü saat 12.00'de. Yer, İstanbul, Kadıköy, Selamiçeşme Özgürlük Parkı içindeki Park Cafe. Şimdiden organize olabilirsiniz. Unutmadan, kutlamaya katılmak isteyen kediseverler keditor@kedigen.com adresinden 'konusankedi'ye e-posta atmalılar.
Yazının Devamını Oku