Paylaş
7 Haziran’da pitbull’ların toplatılmasıyla ilgili çıkan kararsa hayvan sahiplerini iyice endişelendirdi. Ancak genelge sadece 6 yaşından küçük hayvanları kapsıyor. İnsan yaşıyla 42’yi bulan pitbullar genelgeden muaf.
Zeynep BİLGEHAN
Pitbull saldırılarında yaralanan vatandaşların başvurusuyla TBMM Dilekçe Komisyonu 26 Mart 2010’da pitbull’ları toplatma kararı almıştı. Kağıt üzerindeki kararın hayata geçirileceği
haberi, pitbull sahiplerinde endişe yarattı.
İçişleri Bakanlığı, 7 Haziran’da, “kanunen üretilmesi ve sahiplendirilmesi yasak olan hayvanların toplatılması, bulunduranlara ceza kesilmesi ve bu tür hayvanların internet satışıyla dövüştürülmelerinin engellenmesi” konusunda bir genelge yayınladı. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı da Türk Veteriner Hekimleri Birliği’ne bağlı 51 oda başkanlığıyla Tarım İl Müdürlüklerine bir yazı göndererek tüm muayenehane, poliklinik ve hayvan hastanelerinin TBMM’nin kararı doğrultusunda bilgilendirilmesi uyarısında bulundu.
En sert girişimse Çevre ve Orman Bakanlığı’ndan geldi. Klinik ve hastanelere getirilen tehlikeli köpeklerin kimlik
ve adres bilgilerinin kendilerine bildirilmesi, bu hayvanların bakımevlerine teslim edilmesi ve sahiplerine 3 bin 434 lira para cezası kesilmesi talimatı verildi.
Pitbull cinsi köpeklerin üretimi, sahiplendirilmesi, ülkeye girişi ve satışı aslında 2004’ten beri yasak. Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü’nün çıkardığı 5199 sayılı kanuna göre, bu tarihten önce sahiplenilen hayvanların, yasa çıktıktan sonraki 6 ay içinde kısırlaştırılması gerekiyordu. Yeni genelgeye göre altı yaşından küçük Pitbull cinsi köpekler, kısırlaştırılmış olsa da el konularak bakımevlerine gönderilecek. Sahiplerineyse 3 bin 434 lira para cezası kesilecek.
UYGULAMASI ÇOK ZOR
Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kemal Şenpolat, kararın uygulanabilirliği için “Oldukça zor. Öncelikle bir altyapı yok. İstanbul’da sadece 40 hayvan bakımevi var; onların da personeli yetersiz. Veterinerler niçin müşterilerini ihbar etsin ki? Zaten denetimler için il-ilçe müdürlüklerinin kadroları yok” diyor.
Veteriner Hekim Talat Gülbay da kararla ilgili tepkisini, “Burada hayvanın suçu nedir ki? Hayvanı agresifleştiren, kötü niyetli sahipler. Asıl bu insanlar cezalandırılmalı. Hayvan bakmak isteyenlere ‘uygunluk ehliyeti’ verilmeli. Hayvanlarla ilgili sorunları çözmeden asla Avrupa Birliği’ne giremeyiz” diyerek dile getiriyor.
YURTDIŞINDA DURUM
Hollanda’da 1993’te bir pitbull’un üç kardeşi öldürmesinden sonra toplatma kararı çıkarılmış, ancak saldırı oranlarının azalmaması sonucunda karar, 2009 yılında geri çekilmişti. İngiltere de benzer bir kanunu geri çekmek üzere. Amerika Birleşik Devletleri’nde ise pitbull beslemek serbest, ancak bir yaralama durumu olduğu zaman sahipler yüksek para cezalarına mahkum oluyorlar.
Veteriner Hekim Talat GÜLBAY
Doğuştan saldırgan ırk yok saldırganlaştırılan köpek var
Saldırgan mizac, köpek tarafından öğrenilen bir durumdur. Her tür köpek ve canlı, koşullar ve komutlar doğrultusunda zararlı hale gelebilir ve getirilebilir. Bu konuda hızla önemli uygulamalar yapılması gerekiyor. Cani insanların elinde saldırgan hale getirilen köpekler derhal kötü insanların elinden kurtarılmalıdır. Ancak asıl problem yapılacak uygulama neticesinde bu ırklardan olup da çevreyle problemsiz yaşayan köpekler ve onlarla mutlu bir hayat süren insanların uğrayabileceği mağduriyet. Aklı selimin bilgi ve vicdanla durumu çözeceğini ümit ediyor, naçizane mesleki ve insani fikir ve önerilerimi paylaşmak istiyorum.
- Hayvanlardaki davranış bozukluğu kötü ve ruh sağlığına aykırı ortamlarda ve insan tarafından öğretilerek ortaya çıkar. Aynı şeyi terörist ve katil yetiştirerek birbirlerine de yapacak kadar caniliklerini ispat etmiş tek canlı türü insandır.
- İnsan dahi bu caniliğini genetik olarak kendinden sonraki kuşaklara aktaramaz. Yani katillerin akrabalarına veya ırkdaşlarına katil muamelesi yapılamaz. Bu nedenle herhangi bir davranış problemi göstermediği halde ırk özellikleri nedeniyle sadece dış görünümü birbirine benzeyen canlıların köpek olduğu için suçlu ve tehlikeli muamelesi görmesi adalete ve vicdana uygun değil.
- Profesyonel olarak alınacak tedbirler ve akılcı uygulamalarla insana ve başka canlılara zarar verecek yönde saldırganlaştırılmış tüm hayvanların tespit edilmesi sağlanmalıdır.
- Saldırganlık olarak tanımladığımız davranış bozukluğunu gösteren köpekler profesyonel olarak veteriner hekimler ve hayvan davranış uzmanları tarafından rehabilite edilmeli ve insanoğlunun bu canlıya verdiği zararı gidermek için insandan daha aciz olan bu canlılara yardım edilmelidir.
- Bunun tüm maliyeti duruma yol açan insana ödetilmelidir. İnsan tarafından bu duruma getirilerek mağdur olan canlının bir kez daha cezalandırılarak mağdur edilmesi vicdana aykırıdır.
- Evcil hayvanlara zarar vererek onları saldırgan hale getiren insanlar tespit edilmeli ve uzman doktorlar tarafından incelenerek akıl sağlıkları kontrol edilmelidir. Eğer ruhsal hastalıkları varsa bu insanların tedavileri ve iyiliştirilmeleri sağlanmalı ancak tekrar hayvan beslemeleri engellenmelidir.
- Akıl sağlıkları yerindeyse durumları suç olarak değerlendirilmeli; hayvana ve insana karşı suçlu sayılmalıdırlar. Çünkü sadece hayvana değil, onu saldırgan hale getirerek insana da büyük zarar verebilirler.
- İnsan tarafından eğitilerek saldırgan mizaca sahip hale getirilebilen tüm hayvan ırklarını beslemek isteyenlerin uzman kurullarca değerlendirilmesi ve ruhsatlandırılması sağlanmalıdır.
- Bu hayvanların sosyalizasyonları ve çevreyle uyumları düzenli olarak denetlenmeli takip edilmelidir. Hayvanı besleme ruhsatı almadan besleyen ve ruhsat aldıktan sonra da gerekli durumlara uymayanları cezalandırılması zorunlu olmalıdır.
- Şu anki uygulama ve durumda zararlı olduğu düşünülerek toplatılması kararlaştırılan ancak çevreleriyle sosyal sorunu olmayan; insan ve diğer canlılarla dost ve uyumlu bir şekilde yaşayan köpeklerin sahipleriyle birlikte profesyonel bir şekilde ve yönetmeliklerle federe edilerek kulüpleştirilmeleri sağlanmalıdır.
HAYVAN SAHİPLERİ EĞİTİLMELİ
- Üretimleri, satışları ve kısırlaştırılmaları bu federe sistemler dahilinde denetim altında gerçekleştirilmelidir. Bu köpek ırklarının bunun dışındaki tüm koşullarda ve yerlerde üretilmeleri ve satılmaları engellenmelidir.
- Zaman içinde tüm köpek, kedi ve diğer evcil hayvan ırklarının kulüplerinin kurulması sağlanmalı ve bu canlıların ehil olmayan insanlar tarafından üretilmeleri, satılmaları ve sahiplendirilmeleri uzun vadede tamamen ortadan kaldırılmalıdır.
- Tüm evcil hayvanların diğer canlılara zarar vermeyecek şekilde sosyalize edilmeleri dost bir şekilde beslenmeleri ve yaşatılmaları denetlenmelidir.
- Bunun için de veteriner hekimlerin, evcil hayvan eğitim merkezleri veya bu merkezlere sahip olarak yapılandırılacak evcil hayvan kulüplerinin bu hayvanlarla sürekli iletişim halinde ve program altında onları ve sahiplerini takip ettikleri sistemler kurulmalı ve bu sistemler işler halde tutulmalıdır.
- Tüm bunları gerçekleştirmek için hayvan sahiplerinin, hayvan hakları koruyucularının, veteriner hekimlerin, akademik kurumların, evcil hayvan davranış uzmanlarının, profesyonel hayvan yetiştiricilerinin ve konuyla ilgili devlet kuruluşlarının ortaklaşa kurullar oluşturması son derece faydalı ve çözüme yönelik olacaktır.
- Bu konuda uygulama yapacak olanlara akılcı ve bilimsel destek verilmelidir. İlgili kurumların ve sivil toplum örgütlerinin bu konuyla ilgili olarak yapacakları uygulamaların da sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için birbirilerinin bünyesinde temsilcilerinin olması sağlanmalıdır.
Paylaş