‘Yıldızlı geceler’in kadınları

İŞ artık şuraya kadar vardı:

‘‘Benim sağ baldırımın sol köşesi onunkinden güzel.’’

Biz de bakıyoruz, hakikaten öyle mi.

Gülben'le Hülya'dan söz ediyorum.

Türkiye Türkiye olalı böyle çekişme görmedi. Vallahi 12 Eylül öncesinde sağcılarla solcular bile bu kadar düşman değillerdi birbirlerine. Ya da hiç olmazsa 13 Eylül'de hapishanenin avlusunda beraber top oynamaya başlamışlardı.

Petek piyasaya çıktığında bir darbe etkisi yapar diye ummuştum, ama olmadı.

***

Ben esas ötekiler için üzülüyorum. İsim vermeyeyim şimdi, ‘‘Yıldızlı gecelerin öteki kadınları’’ diyeyim.

Boğazlarına bülbül oturtsalar, eğer Hülya'yla Gülben'den biri bunlarla söz dalaşına girmediyse, boş. Tabiri caizse, ‘‘Birinci Lig’’e çıkmış sayılmıyorlar.

Adeta ‘‘Referansın ne?’’ diye soracaklar kızcağızlara.

Onlar da çıkarıp gösterecekler:

‘‘Bakın falanca tarihte Hülya Avşar benim için 'Gözünün üstünde kaşı var' demişti.’’

Fakat nafile.

‘‘Gülben’’ diyor, ‘‘Seren’’ demiyor Hülya.

Gülben de öyle tabii.

Kızlar yine de uğraşıyorlar gerçi...

Özellikle konser arifesinde, karşı tarafı galeyana getirecek ataklarda bulunmuyor değiller, fakat yukarıdaki ikiliden ses gelmiyor. Nadir olarak gelse de öyle birbirlerine seslendikleri gibi güçlü değil.

***

Peki bu durumdan şikáyetçi miyiz?

Kendi adıma cevap vereyim, asla. Hatta bunların magazin programlarından çıkarılması halinde milletçe eşekten düşmüşe döneceğimizi düşünüyorum.

Yalnız arada haddini aşmasa bazıları...

Mesela Seren Serengil, Gülben Ergen'in sahnede davul çalmasıyla ilgili olarak ‘‘Davul çalmayı bu kadar büyütmenin álemi yok, ben piyano çalıyorum’’ demiş.

İyi etmemiş.

Gülben'i acıtmaksa maksadı ki öyle, ‘‘Davul çalmak herkesin harcı değildir’’ falan diyebilirdi.

Ama bu dediğinin ucu Salim Ağırbaş'tan Okay Temiz'e, Asım Ekren'den Burhan Öçal'a kadar birçok ustaya dayanıyor.

Bak Seren'cim!

Gerçi sen piyanist olduğundan, benden iyi bilirsin ama yine de anlatayım.

Dünyada her şeyin bir ritmi vardır.

Kalbimizin atışından, güneşin doğuşuna kadar.

Ritim önemlidir yani.

Ve müzikte ritmin en önemli unsurları, senin beğenmediğin davulun da içinde olduğu vurmalı çalgılardır.

Piyanosuz orkestra olur da bunlarsız orkestra olmaz pek.

Ayrıca davulun da notası vardır. Notasız da çalınabilir elbet ama çok güçlü bir kulak gerektirir. Her babayiğidin harcı değildir yani.

‘‘Alt tarafı tokmağı kaldırıp davula vuruyorlar, ses çıkıyor’’ diye düşünüyorsan, piyanoda da tuşa basınca ses çıkıyor Seren'cim. Mühim olan doğru tınıyı çıkarabilmektir.

Gülben çıkarmıştır çıkaramamıştır, orasını bilmem ama sen davul çalmanın önemli bir iş olduğunu bil.


MIŞ-MUŞ


TV izleyen çocuk geç konuşuyormuş.

Özellikle VJ'leri dinledikçe hevesi kaçıyordur.

*

Bilim adamları bu sefer de havuç yiyenin gözlerinin daha keskin olduğu inancını yalanlamışlar.

‘‘Yalan dünya, her şey bomboş’’ dedikleri bu galiba.

*

Sibel Can, kocasının izniyle bikinili poz vermiş.

‘‘Bu kiloyla nasıl olsa kimsenin dikkatini çekmez’’ diye düşündü herhalde Sulhi Bey.

*

Kadınlar ‘‘light erkek’’ sevmiyormuş.

Ben artık ‘‘Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin’’ sözünü de bir kadın atanın söylediğine inanıyorum.
Yazarın Tüm Yazıları