Paylaş
Gün geçmiyor ki doğru bildiğimiz bir sürü şeyin aslında yanlış olduğuna dair bir haber okumayalım. Yumurta-kolesterol ilişkisinden tutun da kadın-erkek ilişkisine kadar...
Nitekim geçtiğimiz günlerde ikincisiyle ilgili en son yanlışları öğrendik. ‘‘Dünyadaki en büyük yedi seks yalanı’’ başlığı altında yayımlandı.
E, yayımlandı diye hemen inanıp benimseyecek değiliz. Bir irdeleyelim bakalım.
*
Burnu büyük erkeklerin penisi de büyüktür.
Bunun yalan olduğuna sevindim.
İnsan biraz merak etmeli, hayal kurmalı...
Neyle karşılaşacağını bilememenin heyecanını yaşamalı...
Ne o öyle, burnuna bak, gerisini merak etme sen.
Şimdi burnu küçük erkekler, bu yalanı çıkarıp yayanlara tazminat davası açsalar yeridir. Yıllar yılı ‘‘Vallahi değil, inanmazsan göstereyim’’ hallerinde dolaşıp durdular.
Burun havada, karizma yerlerdeydi.
*
Herkes haftada 2.5 kez seks yapıyor.
Meğer daha az yapıyorlarmış.
Hayal kırıklığına uğramadım desem yalan olur.
Ben 2.5'u bile az buluyordum.
‘‘Neden?’’ derseniz,
Türk erkeğinin gücü malum.
Ayrıca Galapashaşamdan kızlarının performansına da çok güveniyordum.
Meğer eğlenir eğlenir, eve gidip uyurlarmış.
*
Erkekler daha çok zayıf kadınları tercih eder.
Ben zaten biliyordum bunun yalan olduğunu.
Yoksa peşimdeki erkek ordusu başka nasıl izah edilebilir?
O sıska kızlarla gezip tozmalarının nedeniyse, kızların devamlı rejimde olmaları hasebiyle restorandan ucuza kalkmaları.
*
İlk bakışta aşk vardır.
Yokmuş meğer.
Aşk için zamana ihtiyaç varmış. O ilk bakışta hissedilen şey arzuymuş.
Arzu ise habire azalan bir şey olduğuna göre, aşk geldiğinde arzu gitmiş oluyor. Anlayacağınız ikisinin denk düştüğü olmuyor.
‘‘Ama bizimki denk düştü’’ diyorsanız... Siz araştırmacılardan daha mı iyi bileceksiniz? İnatlaşmayın şunlarla!
*
Penisin büyüklüğü kadının tatmini açısından önemli.
Değilmiş meğer.
Hangi kadınlara sorup da bu neticeye vardılarsa...
Doğudaki, 12. çocuğuna hamile kadına sorarsanız ‘‘Benim herifte o dediğiniz şeyden hiç olmasa daha iyi olur’’ diyebilir.
*
İlişkide yatağa ilk adımı hep erkekler atar.
Bunun yalan olduğunu kabul etmiyorum.
Açın perdeyi dışarı bir bakın, ortada bir dişi kedinin oturmakta olduğunu ve en az beş erkek kedinin etrafında halka olmuş, kıçını yerden kaldırmasını beklediğini göreceksiniz.
Sabahtan beri tam penceremin önündeki ağaçta oturuyor bir tanesi. Erkeklerin biri inip biri çıkıyor yanına. Nafile. Hiç niyeti yok.
‘‘İçlerinde beğendiği tipte biri yoktur belki’’ diyemeyeceğimize göre...
‘‘Onlar kedi’’ diyeceksiniz şimdi. Ben de size ‘‘İnsan da bir hayvandır’’ diyeceğim.
*
Erkekler soğuktur ve çok zor áşık olur.
Kısmen doğru.
Şöyle:
Eğer bekár erkekler için söyleniyorsa tamam. Ama evli erkekler için bundan daha büyük bir iftira olamaz.
İnanmazsanız herhangi evli bir erkeğe biraz kur yapın, neticeyi gözlerinizle görün.
MIŞ-MUŞ
Ulusal Program, Mesut Yılmaz'ın içine sinmemiş.
Bu hükümetin özelliği bu galiba: İçlerine sinmeyen işler yapmak.
*
Nadide Sultan kopyalanmak istiyormuş.
Mümkün değil; memeleri makineye takılır.
*
Bu yaz ekonomide U dönüşü varmış.
Yani gerisin geriye gidiyoruz.
*
İstanbul'da 500 çocuk fahişe varmış.
Daha korkuncu, onları talep eden yüzlerce sapığın olması.
*
İngiliz kadınları Einstein'ı en seksi erkek seçmişler.
Biz de Işıkara'yı seçmiştik, hiç olmazsa zevksizlikte uyuşuyoruz.
*
IMF, ‘‘Türkiye'de kriz istemiyoruz’’ demiş.
Hükümet üyelerini bir yere kapatsınlar o zaman.
Paylaş