SON zamanlarda duyduğum en güzel söz... Nurseli İdiz,‘Ben manken miyim ki tığ gibi olayım’ demiş.
Oh be! Hay ağzına sağlık!
Demek mikrofon uzatıp kilolarını sordular. ‘Ne bu hal?’ mi dediler artık... Boş bulunup özür de dileyebilirdi. Milletçe öyle hale geldik ki... Hırsız ol, üçkáğıtçı ol ama yeter ki şişman olma! Her şeyin affı var, bunun yok. Geçenlerde Seray Sever, ‘Vallahi söz, zayıflayacağım’ gibi bir şeyler diyordu.
Toptan tornaya gireceğiz neredeyse. Tek tip çıkacağız. 30 milyon Çağla Şikel, 20 milyon... Bakın erkek manken gelmiyor aklıma. Sahi, piyasada erkek manken yok galiba. Onun için Kenan Doğulu’ya fotomodellik yaptırıp duruyorlar demek.
Bakın burada bile adaletsizlik var. Erkeklerin önüne konan idolü görüyorsunuz. Kısa boylu, tıknaz. Kimsede kompleks falan olmuyor haliyle. Bizim durumumuza bakın bir de... Karşımızda 38 beden kadın yok, hepsi 36. Bu, kadınları sindirmek için kurulmuş bir tuzak olabilir mi acaba? Eğer öyleyse başardılar sayılır. Kadın kısmının zayıflamaktan başka bir şey düşündüğü yok artık. Yaşlısı genci diyette. Aslında kadın erkek hepimiz için bir gündemi saptırma meselesi olabilir bu.
* * *
Hayır, öyle bir yerden vuruyorlar ki insanı... ‘Ben almayayım’ diyemiyorsunuz. ‘Sağlık’ diyorlar.
Türkiye kan tahlilinde. Bir kerelik olsa hadi neyse. Mütemadiyen yaptıracaksınız. Kolesterol inmiş mi çıkmış mı... Şeker, lipit, şu bu. Borsa takibi gibi. Her sabah bakacaksınız. Bir süre sonra alışkanlık yapıyor zaten. Hangisi inmiş hangisi çıkmış, bakmadan duramıyorsunuz. Kanınızla bir sıkı fıkılıktır gidiyor.
Son zamanlarda babaanneme takmış gibi duruyorum; ama ne yapayım bakın yine yeri geldi. Babaannem, kanın düşmeden şaşmadan, öyle enjektör marifetiyle vücuttan dışarı çıktığını bilmedi hiç. Kan tahlili yaptırmadı ömründe yani. Ne lipitini ayarladı, ne kolesterolünü. Buna karşılık yaş haddinden öldü.
* * *
Fakat sağlığa boşverseniz sosyalliğe boşveremiyorsunuz. Bu diyet ve kan tahlili mevzuu sosyal olmanın bir şartı adeta.
Eğer diyette değilseniz ya da hayatınızın bir döneminde, tarifini verebileceğiniz bir diyet hadisesi geçmemişse başınızdan, ortamda ayrık otu gibi kalmanız işten değil. Ayrıca aniden ‘Seninki kaç?’ diye sorulduğunda, bunun kolesterol seviyesi olduğunu anlamayıp ‘Ayak numaram mı?’ şeklinde bir soruyla karşılık verirseniz, Savaş Ay’ın karşısındaki mankene dönersiniz vallahi.
Sahi sizinki kaç? Bazı doktorlar ‘normal’i 170’ten 70’e indirmişler. Hadi hepimize kolay gelsin!
MIŞ-MUŞ
‘Çok su içme’ efsanesi bitiyormuş.
Tuvalete taşındığımızla kaldık.
Ünlüler alışveriş için Milano’yu tercih ediyormuş.
Ben de kendimi ünlü zannederdim...
Bin Ladin 13 ay sonra ortaya çıkmış, ‘ABD’yi yine vuracağız’ demiş.
Develerle haşır neşir ola ola ‘deve kini’ oluştu adamda.
Erdoğan, AB toplantısı için gittikleri Roma’da Gül’e sürpriz doğum günü partisi tertiplemiş.
Dostlar alışverişte görsün... AB yolunda kadeh bile tokuşturulabilir.