Sinek değil uçak girdi sanki eve... Hakikaten bir sivrisineğin neresinden çıkıyor o ses...
Biraz büyüklüğünle orantılı olmalı halbuki. Filden çıksa o ses anlayacağım.
Atsineğininki kabul edilebilir bakın... Bütün rahatsız ediciliğine rağmen. Göze görünüyor hiç olmazsa. Sonra adı da insanı psikolojik olarak hazırlıyor o sese. At koca hayvan. Sineği de ona göre heybetli olacak tabii. Sesiyle, şusuyla busuyla...
Fakat sivrisineğinki anlaşılır gibi değil. Efekt durumu var sanki.
* * *
‘Sinek küçük ama aklı büyük’ de diyebiliriz ayrıca.
Yine sivrisinekten bahsediyorum.
Bizimle nasıl makara geçtiğinin bilmem farkında mısınız?..
Uyumak için kullandığınız mekán her neresiyse... Gün boyu girer çıkarsınız, bu, ortalıkta yoktur.
Yatmak için son hazırlıklarınızı yaparsınız, yine yoktur. Ne bir ses ne bir nefes, ne görüntü...
Işığı kapatır, yatağa yerleşirsiniz, yine tık yoktur.
Fakat tam uykuya dalacakken kulağınızın dibinde bir ses... Vızzzz...
Kalkar ışığı açarsınız... Yok.
Sanki yer yarıldı, yerin dibine girdi.
Yine yatarsınız, yine vızzzz...
Yine kalkarsınız, yine yok.
Bu böyle sürer gider.
Bakın kimsenin aklına getirmek gibi olmasın ama işkence yöntemi olarak kullanılabilir bu durum.
* * *
Kulağınızın dibindeki vızıltının aniden kesilmesi de pek hayra alamet değildir. O anda bir tarafınıza konduğu ve işe koyulduğu anlamına gelmektedir zira bu. Bütün vücudunuza iğneler batar. Bunlardan sadece biri onun iğnesidir gerçi ama siz her yerinize şaplak atarsınız.
Hallettim zannıyla yeniden uykuya geçmek üzereyken... Yeniden vızzz...
Sivrisinekler ölmez!
* * *
‘Çoktandır dert değil, bir sürü çaresiz var’ diyeceksiniz.
Sahi mi?
Fısfıslar karşısında mesela... Bizim bir kadeh şarap içmiş halimiz gibi oluyorlar sadece, bunu biliyorum.
Şu okumakta olduğunuz yazıya başlamadan beş dakika önce de prize takılan kovucuları alt etmeyi başardıklarını öğrenmiş bulunuyorum. Demek dünyaya kazık kakma hususunda insanoğlu gibi onlar da mütemadiyen çalışıyorlar. Becermişler nitekim. Darısı başımıza.
MIŞ-MUŞ
7 çocuklu imam, evli kadını kaçırmış.
Siz yine de imamın dediğini yapın, yaptığını yapmayın!
Devlet hastanesi canlıya otopsi yapmış.
Uyanık kuyumcular satarken ağır basması için altını tarttıkları teraziye klima üflüyorlarmış.
Artık bir ‘Buluşlar ve İcatlar Ansiklopedisi’ hazırlamanın zamanı geldi bence.