PAZAR günkü ‘Cem Yılmaz’a Mektup’ başlığı altındaki yazımı okumuşsunuzdur inşallah. Yok okumadıysanız bugünkü yazı sizin için bir mana ifade etmeyebilir.
Efendim, birçok e-posta geldi yazıyla ilgili. Yani Cem Yılmaz reyting yaptı bir nevi. Fakat içlerinden sekiz tanesi var ki hakikaten gönderen arkadaşlara teşekkür ediyorum. Bugüne kadar, onca heves etmeme rağmen bir türlü hiçbir şeye oha olamıyordum. Artık yaş ilerledikçe insanın her şeye hazırlıklı olmasından mı, yoksa bu topraklarda yaşıyor olmanın verdiği şerbetlenmişlikten mi, oha olacak kadar şiddetli şaşırmalar yaşayamıyordum. Fakat işte bu sefer hakikaten oha oldum ben de. Tepki durumum dumura uğramamış demek.
* * *
Şöyle izah edeyim:
Bendeniz o Cem Yılmaz’la GORA’yı eleştirir gibi yapıp aslında Cem Yılmaz’la GORA’yı eleştirenleri eleştirmiştim. Yani hani ‘Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla’ durumu vardır ya...
Fakat ne yazık ki yazının altına şu yukarıdaki izahatımı not olarak düşmemişim.
‘Düşülür mü?’ diyeceksiniz.
Evet, düşmek lazımmış.
Aşağıda, o sekiz kişinin yazıdan ne anladığını okuyunca bana hak vereceksiniz.
‘Yazınız gerçekten çok güzeldi. Herkes gibi Cem Yılmaz’ı pohpohlamak yerine gerçekleri yazmışsınız.’
‘Gora ile ilgili yazmış olduğunuz yazıyı dehşetle okudum. İnanın öyle bir üslubunuz var ki yanınızda olsa Cem Yılmaz’ı döveceksiniz gibi. Sanki çok kötü bir şey yapmış ve bundan dolayı herkesten özür dilemesi gerekiyormuş gibi.’
‘Yazınızda haksızca Cem Yılmaz’a yüklenmenizi doğru bulmuyorum. Kemal Sunal filmlerinde küfür yoktur diye yazmışsınız ‘eşşeoğlu eşşek’ lafı rahmetlinin dilinde milli olmuş bir kelimedir.’
‘Gora hakkında yazınızı büyük keyifle okudum. Bu yaptığınız yorumları film oynamadan evvel fragmanını seyrederek ben yapmıştım internet üzerinde. Büyük tepki topladım başta ama en sonunda herkes dediklerime geldi.’
‘Sayın Cem Yılmaz’ın film çekmesine neden bu kadar sinir oldunuz anlamıyorum. Türklerin küfür ettiği duyulmuş şeymiymiş... Siz başka memlekette mi yaşıyorsunuz?’
‘Adam sanki katil. Film yaptı, sanat eseri sözü vermedi. Küfür bizim içimizde vardır. Kaç saçma sapan Amerikan filmi için kaç 2.5 saatinizi verdiniz kim bilir.’
‘Sonuç olarak sizin de çok isabetli belirttiğiniz üzere herkes yaptığı en iyi işi yapmalı. Bence GORA Cem Yılmaz’ın beklenen sonu.’
* * *
Karışık duygular içerisindeyim. Bir yandan ‘Bu insanların adını, eşine, dostuna işyerine falan yanına ‘Dikkat! Anlamaz’ diye notunu ekleyerek duyurmak lazım’ diye düşünüyorum. Anlatılanı anlamamak ciddi bir sorun zira. Tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Ama yakınları farkındadır nasıl olsa.
Bir yandan da ‘İnsanlık halidir, olabilir’ diyorum. Hem bir gün hepimizin başına gelebilir. Bugün anlıyor olmamız yarın da anlayacak olmamızın garantisi değil. Bunun yaşlılığı var, hastalığı var, kazası var...
Fakat demek ki bundan böyle yazılarda eleştiri, övgü, espri, her ne yapılacaksa ‘kör kör parmağım gözüne’ şeklinde olacak!
Allah Allah! Hayır, düzgün de ifadeleri var. Hálá şaşkınlığımı atabilmiş değilim üzerimden.
MIŞ-MUŞ
TV programlarının hangi yaş grubuna zararlı olduğu ekrana konacak uyarı sembollerinden anlaşılacakmış.
Çoğu programın kime ne faydası olduğunu da sembollerden anlasak bari.
Psikiyatr Hamdi Kalyoncu ‘Kadın Dövmenin Faydaları’ isimli kitap yazmış.
En büyük fayda Kalyoncu’nun bütçesine tabii.
Türkler cinsel ilişkiye girme sayısını haftada ikiden üçe çıkarmış.