Okur tipleri

BUGÜN biraz sizden söz edeyim diyorum. Pardon sizden değil, okurdan...

Efendim, okur kendi arasında bilmiyorum kaça ayrılır. Neredeyse ‘‘kaç okur varsa o kadar okur tipi vardır’’ diyebiliriz. Fakat takdir edersiniz ki buraya hepsini sığdıramam. Onun için birkaç ana başlıkta toplayacağım.

Denetçiler:

Her okuduklarına RTÜK başkanı titizliğiyle yaklaşırlar. Bunların eline imkán verilse gazetelerde köşe falan kalmaz.

Alınganlar:

Her yazılanı üzerlerine alınırlar. Falanca ilimizin filanca kasabasında kendi halinde yaşamakta olan bir vatandaşın kendini Türkiye'nin en mühim adamı zannetmesinin nedeni bir türlü anlaşılamamıştır. ‘‘Tayyip Erdoğan’’ dersiniz, onlardan biri çıkar ‘‘Beni kastettiniz’’ der.

Türkçeciler:

Kendilerini Hakkı Devrim sanırlar. Kazara dizgide bir harf düşmüş olsa uzun uzun mektup yazarlar. Mektupta en az 32 tane imla hatası yaparlar.

Taraftarlar:

Bunlara kraldan çok kralcı da denebilir. Bu dünyaya birileri için ölmeye gelmişlerdir. Kendilerine laf ettirirler de tarafını tuttukları abilerine, ablalarına laf ettirmezler.

Komikler:

Kendilerinin herkesten daha komik olduğunu düşünürler. Durmadan ‘‘mış-muş’’ yapıp gönderirler. Evet ortada bir komiklik durumu vardır ama trajediyle beraber; trajikomik.

Teessüfçüler:

Çeşitli meslek gruplarından olup buluttan nem kaparlar, yağmur olup yazarın başına yağarlar.

Anlamayanlar:

Yazarın anlatmak istediğini bir kere bile doğru anladıkları görülmemiştir. Neden hálá okumakta ısrar ettiklerini ise bu satırların yazarı bir türlü anlayamamaktadır.

Aracı arayanlar:

Başta Sezen Aksu olmak üzere yazarın bağı bulunduğuna inandıkları kişi ve kuruluşlara ulaşmak için yardım talep ederler. Fakat mevzua girmeden önce yazıları çok beğendiklerini belirtmek suretiyle yağ çekmeyi de ihmal etmezler.

Tanışma meraklıları:

Okumakla tatmin olmaz, yazarla illa ki tanışmak isterler. Tanışmakla kalsa iyi, arkadaş olma da isterler. İçlerinde ‘‘Ayol bu kadın hangi birimizle arkadaşlık etmeye yetişebilir’’ diye düşünen yoktur.

El isteyenler:

Çok yetenekli olduklarına inanırlar. Ancak ellerinden tutan olmamıştır. ‘‘O tutmazsa bu tutar’’ düşüncesiyle bir kez kaleme aldıkları mektubun fotokopisini CV yollar gibi herkese yollarlar.

Tehditçiler:

Eğer herhangi bir konuda yazarla aynı fikirde değillerse, kendisini bir daha okumamakla tehdit ederler. ‘‘Tavşan dağa küsmüş dağın haberi yok’’ durumu oluşmasın diye yazarı bundan haberdar ederler.

Açıklayıcılar:

Her konunun doğrusunu onlar bilir. Bu yüzden ha bire yazara açıklayıcı mektuplar yazmaları gerekmektedir. Yazarlar nitekim.

Övücüler:

Yazar zırvalasa ‘‘Ne güzel zırvaladınız’’ derler. Hani yazar bunlara kendini kaptırsa sırf alçakları değil yüksek dağları da yarattığına inanabilir.

MIŞ-MUŞ

Çerezler adeta ecza deposu gibiymiş.

Peki, ‘‘yağ deposu’’ durumu ne olacak?

*

Beynin, insanın kendi gölgesini bedeninin bir parçası gibi algıladığı ortaya çıkmış.

Demek onun da çuvalladığı oluyor.

*

Yunanlılar Türklerden 10 yıl fazla yaşıyormuş.

Korkarım şimdi de ‘‘10 yıl krizi’’ çıkar başımıza.
Yazarın Tüm Yazıları