Muhallebi

HAYATIMDAKİ eksiğin ne olduğunu buldum sonunda. Muhallebi. Geçenlerde arabayla Tarlabaşı’ndan geçerken baktım dükkánın birinin camında ‘Muhallebici’ yazıyor. O anda şimşek çaktı.

Hemen ‘Vay! Demek tek eksiğin muhallebi’ demeyin. Vardır elbet başka eksikler de farkında olduğum, olmadığım. Ama işte sanki o dükkána girip, bir tabak muhallebi yersem, o nereden geldiği belli olmayan ama beni asla terk etmeyen tatminsizlik hissi bir ölçüde yok olacak gibi geldi. Fakat dediğimi yapamadığımdan neticeyi bildiremiyorum size. Hijyen takıntısı var bir de zira. Uğur Dündar hayatımıza girdiğinden beri aklımda daima farelerin oynaştığı imalathaneler var. Her ne kadar sevme hususunda hayvan ayırt etmesem de farelerle hamamböcekleri malzemenin tadına benden önce bakmış olmasınlar mümkünse.

Uzatmayayım, o gün sadece tarafımdan ikinci defa keşfedilmiş oldu muhallebi. Birincisini hatırlamıyorum. Yani annemin ağzıma ilk kaşığı ne zaman verdiğini. Ama çocukluğum bir muhallebisever olarak geçti, onu biliyorum.

Okuldan gelir gelmez mutfağa koşardım ki muhallebi tabakları bankonun üstünde dizili mi... Buzdolabına konmadan önce oda sıcaklığına gelmesi için bekletilir ya yeni ocaktan inmiş her şey... Kaç tabak girerdi netice olarak buzdolabına bilmiyorum. Belki de hiç. Ilık ılık icabına bakılırdı üstüne tarçın serpilmiş muhallebilerin.

***

Sonra muhallebi çıktı gitti hayatımızdan. Birincisi, gazeteler yüzünden. Bir diyabet korkusu saldılar içimize... Soyadından dolayı İbrahim Tatlıses’i dinlemeyeceğiz neredeyse. Öyle bir tatlı fobisi. Sırf muhallebi olsa iyi. Ne kek kaldı ne poğaça. Un da öcü ya. Ömrümüzün son gününde bütün vazgeçtiğimiz unlu ve şekerli mamullerden dolayı pişmanlık duyacağız oysa, eminim. Türkünün birinde ‘Rakı içen öldü de su içen ölmedi mi’ diye bir söz vardı...

İkincisi, kırk yılda bir yasakları delmeye kalktığımızda da önümüze kazandibiyle tavukgöğsünü dayadılar muhallebi yerine. Gerçi onlara da bayılırım ama muhallebi başka. Öyle piyasadaki sakızlı muhallebi değil benim dediğim. Zaten onlar daha çok ‘muhallebili sakız’ kıvamında. Sakızdan başka bir şeyin tadını almak mümkün değil.

Benim dediğim ‘anne muhallebisi’. Hani her seferinde aynı kıvamda olamayan... Bazen biraz sulu, bazen biraz katı... Bazen de karıştırırken kaytarıldığının delili olarak dibini tutmuş... Bazen şekeri biraz fazla kaçmış... Bilirsiniz işte, hepinizin hayatından geçmiştir.

MIŞ-MUŞ

Binlerce Amerikalı, Bush’tan kaçıyormuş.

Amerika hareket halinde... Bush’tan kaçanlarla Bush’a koşanlar.

Ruslara göre uzun yaşamın sırrı uykuymuş.

Uykuda geçecekse uzamasa da olur.

Florida’da timsah öldüren balıkçı tutuklanmış.

Parkın havuzundaki ördekleri yiyenlerin kulakları çınlasın!

Türkler, zamanında İsviçre’ye götürdükleri paralarını geri getiriyorlarmış.

Hükümet hiç üstüne alınmasın, AB’ye dua etsin!
Yazarın Tüm Yazıları