KARDEŞİM dedi ki: ‘‘Bunu anlat da artık kimse kusuruna bakmasın senin.’’
Hay hay.
YER: Bir apartman önü. Minik bir bahçe, dandik bir bahçe kapısı ve her daim tenha sokak.
ZAMAN: Kuşluk vakti.
OYUNCULAR: Mısır püskülü saçlı bir kadın. Bilahare bütün mahalle.
KONU: Kısaca kapkaç hadisesi.
Uzunca şöyle:
Mısır püskülü saçlı kadın, her zamanki gibi oturduğu apartmanın minik bahçesindeki kaplara sokak kedileri için su ve mama ikmali yapmaktadır.
Bir yandan da sokağın hayvansever azınlığından bir hanımefendiyle hayvansevmez komşuların kulaklarını çınlatmaktadır.
İkmal işi sona erdikten sonra kapıda beklemekte olan arabaya binip gidecektir. Giyinip kuşanmış, evden ona göre çıkmıştır.
Ansızın az önce bahçe kapısına astığı çantasının yok olduğunu fark eder. Ve bağırmaya başlar: ‘‘Çantam yok, çantam yok!’’ Üçüncü defa ‘‘Çantam yok’’ demesine fırsat kalmadan bütün mahalle başına toplanır. Hep bir ağızdan sorarlar:
‘‘Nereye koymuştunuz?’’
Kadın cevap verir:
‘‘İşte şuraya asmıştım.’’
Her kafadan bir ses çıkar. Sesler şunları demektedir:
‘‘Bu zamanda orta yerde çanta bırakılır mı?’’
‘‘Çık çık çık.’’
‘‘Emin misiniz oraya koyduğunuza?’’
‘‘Vah vah vah.’’
‘‘Ama bu sessizlikte, birinin yaklaşıp çantayı alıp kaçtığını nasıl görmez, duymazsınız?’’
‘‘Yere düşmüş olmasın?’’
‘‘Vah’’layanların dışında, görüldüğü üzere herkes kadının aptallığı hususunda hemfikirdir.
Kadın da aynı fikirdedir zaten; bu mealde ha bire söylenip durmaktadır.
* * *
Aklına kız kardeşini aramak gelir. Yok, kardeşi polis falan değildir; kadın otomatikman kapıda kaldığından anahtar isteyecektir kardeşinden.
Birinin telefonundan arar:
- Kapının önünde çantamı çaldılar.
- Bahçe kapısına asmıştın yine değil mi?
- Evet.
- E, gecikmiş bir hadise.
* * *
Kadın kardeşinin getireceği anahtarları beklerken mahalleliyle konu hakkında fikir alışverişinde bulunmaktadır.
Birisi ‘‘Çantanızı evde unutmuş olmayasınız?’’ der.
‘‘Evet evet’’ diye vokal yapar kalabalığın geri kalanı.
‘‘Yok artık’’ der kadın. ‘‘O kadar da aptal değilim; bu arada filmi kaç kere geri aldım, çantayı evde unuttuğumu hatırlamaz mıydım?’’
Yine de kadının telefonunu çaldıra çaldıra dairenin kapısına yaklaşırlar.
Evet, telefon içeride çalmaktadır.
Sevinç çığlıkları atılır. Telefon içeride olduğuna göre, onun içinde olduğu çanta da içeridedir. İş anahtarların gelmesine kalmıştır.
Kadın hemen kardeşini arayıp müjdeyi verir.
Tam o sırada ‘‘araba görevlisi’’ evin anahtarlarının arabanın arka koltuğunda durduğunu görür. Kadına haber verir. Yine sevinç çığlıkları.
Kadın kardeşini tekrar arar, ‘‘Kapıyı kilitlemiş, anahtarları arabaya koymuşum meğer’’ der.
Kardeşinin cevabı acıdır.
‘‘Ablacığım, sigara yüzünden beyin damarlarının tıkanmış olduğundan endişe ediyorum.’’
Kadın kapkaç hadisesini (!) kapkaççısız atlatmanın mutluluğu içerisinde beyin damarlarını falan düşünemez.
MIŞ-MUŞ
Erkeğin 80'inde sağlıklı seks yapması elindeymiş.
Evet, ‘‘elinde’’dir herhalde.
Asmalı Konak için 3 farklı final çekilmiş.
Üçü de oynasın, anca doyarız.
Uçak biletleri otobüs fiyatına iniyormuş.
Otobüslerin ‘‘uçma’’ hususunda uçaktan geri kalmadığına bakınca, tersi olmalıydı.