Kahraman

Bülent Ersoy da şaşırmıştır herhalde.

Bir hafta oldu, gazetelerin baş sayfasından inmiyor.

Yabancı basında bile yer almış.

O aslanda yine "Pes seslere iyi basamıyorsun çocuğum" ya da "Saçınızı bir daha böyle kuş yuvası gibi taratmayınız" gibi bir şeyler söylediğini zannediyordu belki de.

Fakat bir baktı ki "kahraman" olmuş.

Aslında söylediği şey demokrasinin olduğu ülkelerde şu yukarıdakiler kadar sıradan sayılabilirdi.

"Ne demek istiyorsun, bizde demokrasi yok mu?" diyeceksiniz.

Var elbet. Ama...Bizde her şeyin bir de "Ama"sı var.

Belki de onun için bol bol "kahraman" çıkartabiliyoruz.

Fakat bu bolluğun şöyle kötü tarafı var, onca "kahraman"ı nereye koyacağız tabii, onun için her yenisinde eskisinin hükmü kalmıyor.

***

Hakikaten bu ülke insanlarının ömrü "kahraman" yaratmakla geçmektedir.

Neden?

Çünkü bel bağladığı başka bir şey yoktur. "Kahraman" bazen kendi kendine çıkar. Kendi gelmediği zamanlarda ise toplum kahraman arama işine girişir.

Bir bakmışsınız ihale size kalmış!

Fena bir şey değil tabii.

Ama her zaman için, birilerinin gözüne batıp "bok yoluna gitme" ihtimali de mevcuttur.

***

Bülent Ersoy’un başına gelen şeyin benzeri kaç kez benim de başıma gelmiştir.

Bir yazı yazmışımdır...

Gayet sıradan olduğunu düşündüğüm...

İçinde benim icadım olan dahiyane fikirlerin falan bulunmadığı...

"İnsan" olan herkesin aklından geçmesi gereken düşüncelerden ibaret...

A, bir bakarım "mail yağmuru"!

Bilmeyen ölüme çare buldum zanneder.

Bazen de hakikaten ölüme çare bulmuş kadar olduğumu düşünürüm...

A! Tık yok!

Daha bir kere bile denk getiremedik övgülerimizi.

Du bakalım!
Yazarın Tüm Yazıları