Paylaş
Hakikaten kahpe. başka hiçbir isim bu kadar yakışmazdı. Zira Bizans'taki bütün kadınlar kahpe. Geceleri fuhuşa giden imparatoriçeler, ölürayak çocuğunun babasının kocası değil sevgilisi olduğunu itiraf eden prensesler.
Gerçi imparatorluk ailesinin dışında başka Bizanslı görmedik ama 'Balık baştan kokar' derler; eğer bu iddia doğruysa ta varoşlara kadar gitmek gereksiz. Belli ki Bizans'ın kahpe kontenjanında açık yok.
***
Aslında 'Kahpe Felek'de denebilirdi. Çünkü M. Ali Erbil bir fazla bir eksikle Çarkıfelek'teki M. Ali. Fazlası kafasındaki taç, eksiği telefon bağlantısı. Gerisi M. Ali klasiği. Komik, deli, muzip, müstehcen. Ve yüzde yüz başarılı. Ancak inanmayacaksınız ama asla çapkın değil. Nedenine gelince; kendisine büyük haksızlık yapılmış. Hande Ataizi ve Demet Şener'le halvet olma işi Cem Davran'a verilmiş. M. Ali'ye ise atılacak en büyük kazık atılarak ‘‘Sen, Demet'in babasısın’’ denmiş.
Bence basına yansıyan Cem Davran- M. Ali Erbil soğukluğunun nedeni bu. Hani galada yanyana gelmemeye özen göstermeler falan. M. Ali haklı. Ama adres yanlış. Gani Müjde'ye küsmeliydi. Ona bu rolü reva gören O.
Aslında M. Ali'nin kadınlar, daha doğrusu mankenler konusundaki performansını hiçbir erkek çekemiyor. Bence bu vesileyle kendisinden intikam almışlar. Düşünsenize onca kahpeden M. Ali'nin payına düşen tek bir tane yok. İmparatoriçeyi saymıyorum tabii. İnsan, çocuklarının annesiyle aşk yapamaz.
***
Efendim konuya 'pat' diye girdim, hiç girizgah yapmadım ama bu satıra kadar gelip de 'Kahpe Bizans' filminden bahsettiğimi anlamayan kalmamıştır herhalde.
Şimdi filmi görmeyenleriniz için baştan sona anlatacağım. Böylece gidip seyretmenize gerek kalmayacak. İşi, bir gazete fiyatına halletmiş olacaksınız. Bu arada size hayrım dokunurken, filmden hasılat rekorları bekleyenlerin beklentileri suya düşmüş olacak. Oh! Kahpelikse kahpelik.
***
İlletyus (M. Ali Erbil) sarayında karısı Helena (Nurseli İdiz), kardeşi Teodora (Ayşegül Aldinç), eniştesi Teodorakis (Ümit Okur), borazancı başı ve yüzlerce figüranla birlikte deliliğin tadını çıkarmaktayken sarayın falcısı (Kayhan Yıldızoğlu) kendisine, o gün doğan bir Nacar erkek çocuğu tarafından öldürüleceğini söyler. Bunun üzerine İlletyus bütün erkek çocukların ve tedbir olarak kız çocukların da öldürülmesini emreder. Haklı tabii. İleride ne olacağı belli mi? Gerçi o zaman tıp şimdiki tıp değilmiş, herkes cinsiyetine razı olmak zorundaymış ama ne olur, ne olmaz.
İlletyus'un emri yerine getirilir. Ama üç eksikle. Nacar Bey'i, Süper Gazi'nin (Sümer Tilmaç) o gün doğan üçüz oğulları anneleri tarafından sepetle ırmağa bırakılmak suretiyle katliamdan kurtulurlar.
***
Bundan sonrasını anlatamayacağım. Kahpe olmadığımdan değil. Üşendiğimden.
Hem anlatmaya gerek de yok. Siz hiç Türk filmi görmediniz mi? Mutlaka görmüşsünüzdür. Kapatın gözlerinizi. ‘‘Hayatım film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti’’ derler ya. Siz de öyle yapın. Geçirin. Hayatınızı değil. Gördüğünüz Türk filmlerini.
İçinden gereksiz sahneleri ayıklayın. Gereksizden kastım akla mantığa uygun olanlar. Geriye kalanları, yani ‘‘Aaa! Bu kadar da olmaz’’ dedirten mucizeleri, tesadüfleri, karışıklıkları bir araya getirin. Alın size 'Kahpe Bizans!'
Yapacağınız bir şey daha var. Gözünüzün önünden geçirdiğiniz sahnelere ait aklınızda kalan konuşmaları tamamen çıkarıp atın. Yerine şunları koyun; ‘‘Hadi s..tir’’, ‘‘A.ına koyayım’’, ‘‘Ağzına s..ayım’’, ‘‘Kestanemin kenarı’’.
Filmin öğrettiklerinden biri de bu zaten. Bizanslılar belden yukarı tek laf bilmezlermiş. Tam öğrenecekken Osmanlı çıkıp gelmiş. Yani benim tahminim bu.
***
Bizans'ta durum bu. Gelelim seyirciye... Seyirci çok değişmiş. Dikkat ettim. Yetiş Bey bir vuruşta otuz kişiyi devirdi. Seyirci güldü. Bir sıçrayışta kale duvarını aştı. Seyirci güldü. Ayıptır. Biz gençliğimizde bu sahneleri alkışlardık. Sanatçıları gıyaben de olsa takdir ederdik. Yani duygusuzluk aldı başını gidiyor. Hatta gitti bile.
Mış muş...
Dünyada şişman ve zayıf sayısı eşitlenmiş.
Hiç gelip bana kilomu soran olmadı. Kim tutuyor bunun çetelesini?
Silahlanmada dördüncüymüşüz.
İnşallah birinciyle komşu değilizdir.
DYP eski milletvekili Kıratlıoğlu: ‘‘Demirel'le uğraşan çarpılır’’ demiş.
Tecrübeyle sabit. Kendisi bir zamanlar Demirel'le uğraşan sarışın, hoş kadının sağ koluydu da.
Hayvan haklarını koruma yasa tasarısı ile hayvanla cinsel ilişkiye beş yıl hapis cezası geliyormuş.
Eğer buna iki ayaklı hayvanlar da dahilse kadın koğuşlarında izdiham olacak demektir.
Demirel: ‘‘Depremin izi bile kalmayacak’’ demiş.
Hemen sevinmeyin. Bu: ‘‘Yerde hiç enkaz kalmayacak’’ manasına da gelebilir.
Erkekler cinsel güçlerini arttırmak için akıl almaz yiyeceklere başvuruyorlarmış.
Birgün istedikleri güce kavuşacaklar ama o gün gergedan boynuzu tozundan zehirlendikleri güne denk gelecek.
Paylaş