Kadınlık zor!

EŞİYLE küs olan kadınlar erken ölüyormuş.

Biliyorsunuz, bu tip araştırmalara takmış durumdayım.

Bu sefer de erken ölen kadınlara baktılar demek... ‘Allah Allah bunlar neden böyle erken gidiyor?’ diye... Ortak özellik olarak kocalarıyla küs oldukları çıktı ortaya...

Dünya bu Meraklı Melahat’lerin sayesinde varlığını sürdürüyor zaten. Her zaman söylerim, benim gibi olsa herkes, daha Taş Devri’ndeydik.

Neyse şimdi konunun dışına çıkmayayım. Konu, eşine küsen kadınların erken ölmesi. Ölüm sebebini anladım da şeklini şeyttiremedim yalnız... Yani kocalarının doyulmaz sohbetlerinden mahrum kaldıkları için üzüntüden mi ölüyorlar, yoksa konuşamadıklarından çatlayarak mı Hakk’ın rahmetine kavuşuyorlar?

‘Konuşma’ dediğim ‘Karşıdakine herhangi bir hususta bilgi vermek üzere yapılan uzun, bilgilendirici söz söyleme işi’. Burada ‘karşıdaki’ ‘koca’ oluyor genellikle. Kocasını gece yarısı uykudan uyandırıp anlatan kadınlar bilirim. Onun için ikincisi daha gerçekçi geliyor bana.

***

Bizim aileye bir bebek geliyor.

Şimdi konudan konuya atladığımı düşüneceksiniz ama değil.

Bebeğin cinsiyeti henüz belli olmadı ama benim gönlüm erkek olmasından yana.

Zira kadın olmak zor.

Ama kastettiğim şey o klasik zorluklar değil. Yani kadının ezilmesi, çocuğu doğuran, çamaşırı yıkayan, soğanı doğrayan tarafın kadın olması falan değil.

Benim dediğim, kadın olmanın beyinsel yoruculuğu.

Hakikaten beyni yoruyor kadınlık.

Her an antenler açık olacak...

Her yerde, her şey, herkes kontrol altında tutulacak...

Durmadan bir şeyler sorgulanacak, irdelenecek...

Tilkiler dolaştırılacak...

Devamlı plan proje yapılacak...

Hinlikle cinlik asla ihmal edilmeyecek...

Günün hiçbir saatinde, hatta uykuda bile ‘Rahat ol!’ komutuna uyulmayacak...

30 yaşından itibaren o yaşta kalma mücadelesi verilecek...

Hadi biz yandık, bari doğacak olan o çocukcağız yanmasın. Erkek olsun, gün görsün. Gevşek gevşek yaşasın. Bakın işte erken ölme riski bile var. Daha ne olsun?

MIŞ-MUŞ

Beyaz Saray, Erdoğan’ı bekletiyormuş.

E, etme bulma dünyası!

*

Türk işçileri için Kore ‘yeni Almanya’ olabilirmiş.

Türk işçisi, Türkiye’nin ‘yeni Almanya’ olma ihtimalini ise unutsun!

*

Denktaş iktidarı bırakırken muhalefet bayrağı çekmiş.

İktidardayken de daima ‘muhalif’ değil miydi zaten?

*

Bal, cinsel hayatı ateşliyormuş.

Sahte bal dedikodusu çıkınca ne yapsın tabii üreticiler...

*

Başbakan’ın Başdanışmanı Çelik, ‘İnsanı üç şey uçurur: Para, aşk, motor’ demiş.

AKP’liler bir ağızdan ‘Tövbe estağfurullah’ çekmişlerdir.
Yazarın Tüm Yazıları