Kadınım öyleyse vurun!

GEÇTİĞİMİZ pazar günü gazetelerde bir trafik kazası haberi vardı. İzmir’de üç genç kadın arabayla park halindeki belediye otobüsüne çarparak hayatlarını kaybetmişler.

Üzücü tabii. Bütün ölümler, bütün kazalar gibi.

Olayın bir üzücü yanı daha var bana göre, o da bazı gazetelere yansıyış biçimi. Haberde kadınların eğlenceden dönüyor olması vurgulanmış nedense.

Nedense dediğim lafın gelişi... Nedenini hepimiz biliyoruz aslında. Çünkü kadın kısmının gecenin bir saatinde eğlenceden dönüyor olması hálá hoş karşılanmıyor. Yalnız konu komşu tarafından değil, basın tarafından bile...

Haberi hazırlayanların bilinçaltında şu yatıyor: ‘Sabahlara kadar gezmenin eğlenmenin sonu işte budur!’ Yani bir nevi ‘Su testisi su yolunda kırılır’ demek istiyorlar.

Bu kadınlar işten ya da bir hasta ziyaretinden falan dönüyor olsalardı yine altı çizilecek miydi nereden döndüklerinin?

‘Öldüren hasta ziyareti’ diye başlık atılacak mıydı?

Hiç sanmam.

Ha, alkollü araba kullanmanın kazaya sebebiyet verdiği anlatılmak isteniyorsa direkt olarak bu ifade edilebilirdi, ‘eğlence’den yola çıkmaya gerek yoktu.

Bir de son günlerde kafamı kurcalayan Aysun Kayacı olayı var.

Aysun’un adı 7 yıllık sevgilisi Emre’yle ayrılmalarının hemen ardından başka bir erkekle anılmaya başladı biliyorsunuz. Herkes yükleniyor şimdi Aysun’a... Yeni bir ilişki bu kadar kısa sürede başlamazmış, demek Emre zamanında yeni sevgilisiyle bir aşna fişne durumu varmış!

Böyle düşünen erkeklere ‘Dinime küfreden bari Müslüman olsa’ demek geliyor içimden.

Sanki kendileri asla bir ilişkiyi bitirmeden yenisine başlamazlarmış gibi... Ha ama onlar yenisi için eskisini terk etme eğiliminde değillerdir pek. Birinci kadın gururlu çıkar da çeker giderse ne álá, aksi halde sonsuza kadar ikisini birden idare etmeyi tercih ederler tabii. Beğenmedikleri Aysun’dan farkları bu.

Hem sonra ‘Bu kadar kısa sürede yeni ilişki başlamaz’ ne demek?

Bu devirde buna inanan var mı hálá hakikaten?

Ayol ortalık ani başlayıp ani biten ilişkilerden geçilmiyor. Netice olarak Aysun da o kuşaktan biri.

Hem kızcağız zaten iki sene önce Emre’yle aşklarının bittiğini söylüyor. İddia edildiği gibi yeni bir aşk için bünyeye bir hazırlık safhası gerekiyorsa iki sene hazırlanmış işte!

‘Ama beraberliği sürüyordu’ diyeceksiniz. Gönül uzatmalardan ne anlar... Káğıt üstünde ya da aynı evde iki arkadaş gibi süren ilişkilerden... O kendini yeni aşk için silip parlatmış demek.

Bu konuda erkekler gibi düşünen kadınlara gelince...

Kadınlar bir gün ahlak yönünden erkeklerle eşit anlayışla değerlendirilmeye başladıklarında bunu ‘kadınlara rağmen’ elde etmiş olacaklardır.

Bu veciz sözümü yazın bir kenara!

MIŞ-MUŞ

Hükümet cemevlerini sosyal tesis olarak kabul ediyormuş.

Bizim hükümetlerde idrak sorunu var, bir zamanlar da Kürtleri ‘Türklerin karda yürürken ‘kürt, kürt’ ses çıkaranı’ olarak kabul ediyorlardı.

*

İnsan hücreli koyun üretilmiş.

‘Sürü psikolojisi’ne sahip koyun hücreli insanları biliyorduk da...
Yazarın Tüm Yazıları