Böyle bir geyik dolaşıyor yıllardır. Ben de İstanbul’a gelince öğrendim İzmir’in kızların güzelliğini. Orada yaşarken farkında değildim. E, kızların topu güzel olunca kimi kiminle mukayese edeceksiniz...
Şaka bir yana, hakikaten haberim yoktu. O zamanlar bu kadar yaygın bir kanaat de oluşmamıştı zaten. Sonradan çıktı bu Afyon’un kaymağı, Malatya’nın kayısısı gibi İzmir’in kızları durumu.
* * *
Gerçi şimdi hemşerilerim kızacak ama ben öyle ‘Aman’ dedirtecek bir İzmirli kıza rastlamadım henüz. Düşünüyorum, düşünüyorum... Okulu, mahalleyi... Tamam güzel kızlar vardı ama her şehirde olduğu kadar. Öyle Saat Kulesi’nin, kuru incirin önüne geçecek kadar dikkati çeken çoklukta değil.
Mesela seçimlerden önce İzmirli seçmeni yoklamaya gittik ya Kanat’la... ‘Madem bu kadar ünlü, bir iki güzel kızla fotoğraf çektirelim bari’ dedik. Bursa’da da kestaneciyle çektirmiştim. Uzatmayayım, Alsancak’ın en civcivli yerinde bir kafeye oturduk, gelen geçen kızları kesiyoruz. Tam da piyasa vakti. Fakat beş dakika, on dakika, yirmi dakika, yarım saat... İlaç için güzel kız arıyoruz yok. İzmirli olarak Kanat’ın yanında eksikli hissettim kendimi. Sanki bugüne kadar Türkiye’yi kandırmışım gibi bir suçluluk... Halime bakan, bu güzellik iddiası benim başımın altından çıktı zanneder.
Bir ara ‘İzmirli kızların güzelliği fos çıktı’ diye haber yapmayı bile düşündük. Neyse sonunda iki güzelimsi kız bulduk. Geçen doksan sekiz kızın içinden...
* * *
Ama her şeye rağmen varsa böyle hazır bir taltif durumu... Birileri takdir buyurdularsa... ‘Ben almayayım’ diyecek halim de yok tabii. Bir dakika... ‘İzmir’in kızları’ deyince bekáret şartı yok değil mi? Ama yaş sınırı vardır mutlaka. Fakat neticede bir cami-mihrap meselesi de var.
* * *
Efendim, buraya kadar yazının giriş kısmıydı. Şimdi esas mevzua geliyorum.
İzmir’in kızları güzel olabilir de olmayabilir de. Tartışmaya açık. Ama su götürmez bir gerçek var ki İzmir’in kadınları zeki, akıllı ve başarılıdır.
Kimse bizi güzellik gibi gelip geçici niteliklerle taçlandırmaya kalkmasın. Aslolan zekádır. Dediğim gibi o da İzmirli kadınlarda bolca var. Kızların bacağını, orasını burasını gözden kaçırmayanlar bu gerçeği nasıl görmezden gelmişlerdir bilmiyorum.
Şöyle bir aklınızdan geçirin İzmirli kadınları, bana hak vereceksiniz. Yardımcı olayım size... Sezen Aksu, Ece Temelkuran, Ebru Çapa, Mutlu Tömbekici, Tuğçe Baran, Nur Akgerman, Elif Ergu,Ebru Drew, Gönül Yazar... Kendimi saymıyorum artık övünmek gibi olmasın diye.
MIŞ-MUŞ
Tuğçe Kazaz, ‘Serdar Bilgili abim olur’ demiş.
Anlaşma sağlanamadı demek.
Aktarlarda satılan, bazı hastalıklara iyi geldiği belirtilen çayların içinden taş, saç, böcek, fare pisliği çıkmış.
Belki de fayda onlardadır, ne biliyorsunuz...
Devlet Bakanı Ali Babacan’ın makam arabasını çalmışlar.
Hırsızlar işaret ediyor ki, ‘Kelin merhemi olsa başına sürer’.