AYŞEGÜL Porsuk'u hatırlayacaksınız... Hani kocası tarafından, sokak ortasında, herkesin, hatta polislerin gözü önünde 52 yerinden bıçaklanan kadın.
Şimdi toparlanmış, geçimini oyuncak satarak temin ediyormuş. Beyoğlu Kaymakamlığı'ndan da yardım alıyormuş. Milliyet Gazetesi yazarları Kadınlar Günü dolayısıyla birkaç ünlü kadına sorular sormuşlar, orada okudum. Mavi beresi, sarı saçlarıyla çok hoş görünüyordu fotoğraflarda.
Ayşegül'ün bir sözü dikkatimi çekti:
‘‘Ruhumdaki yaralar kapanıyor ama vücudumdakiler duruyor.’’
İşte kadın!
Kadının yalansız, dolansız, su katılmamış has hali!
Çok şükür ki henüz içinden geleni değil de söylenmesi gerekeni söylemeyi öğrenmemiş.
Benim tanıdığım kadınların çoğu ‘‘Vücudumdakiler kapanıyor ama ruhumdaki yaralar duruyor’’ derdi. Öyle olduğundan değil, öyle olması gerektiğinden. Onur, şu bu her şeyden önce gelmeli ya... Tıpkı ‘‘Vatan, millet, Sakarya’’ gibi.
Oysa içeride durumlar farklı. Kadınların yüzde 99'u için güzellik her şeyden önemli. Parlak laflarla aksini savunanlar olabilir ama beni inandıramazlar.
Ayşegül kadınların gizli gerçeğini ortaya koymuş işte!
‘‘Aynaya bakamıyorum.’’
Baktıkça o lanet olası günü hatırlamak değil derdi. Vücudundaki izler hoşuna gitmiyor, o izlerle kendini güzel bulmuyor, hepsi bu.
Piyangodan para çıkarsa bütün parayı estetik ameliyata harcayacakmış. ‘‘Başka hiçbir şeye para kalmayacak olsa da ameliyat olurum’’ diyor.
Şimdi ben plastik cerrah olsam derhal bu kadını bedava ameliyat ederdim. Kapılarını açacak bir hastane de bulunur elbet. Zaten çoğu cerrahın kendi kliniği var.
‘‘Parasızlık yüzünden ölüme terk edilen bunca hastanın olduğu memlekette...’’ diye başlayarak beni vicdana, ahlaka, mantığa, artık ne gerekiyorsa her şeye davet edebilirsiniz. Başka bir zaman olsa gelirdim fakat bugün Ayşegül gaz verdi, süzgeci kaldırdım. Ve diyorum ki onun derdi de en az SSK'dan kırık bacağı için platin bekleyen hasta kadar önemlidir. Erkek kısmı bunu anlayamayabilir. Ama kadınlar... Bunu anlamayacak kadın yoktur, kendine çizdiği çerçeve nedeniyle itiraf edemeyecek kadın vardır. Eğitim, kariyer, ideoloji... Hiçbir şey kadının ‘‘Kadınlık hali’’ni yok edemez. Görünüşe aldanmayın.
Bin kere tebrik ediyorum Ayşegül'ü. Bu sahte dünyada samimi kalabildiği için. Gerçi belki de o bunun farkında bile değildir ama böylesi daha güzel. Samimiyeti bile kurgu olanlar var zira.