En kültürlü assolist...

SEREN Serengil yine döktürmüş.

‘Anlat Savaş Abi’ne’ demiş Savaş Ay... O da anlatmış.

‘Giyim, çatal bıçak tutmak öğreniliyor ama bir tek şey var, görgü. O öğrenilmiyor. Aileden gelen şeyler var bende. Kalitede, görgüde, altyapıda alternatifim yok.’

‘En kültürlü assolist benim.’

‘Turgut Özal’a da çok hayrandım. Benzin istasyonlarında şampanya satılmaya başlanmıştı sayesinde mesela.’

Ve daha neler neler...

Hindistan’ı Ortadoğu’ya taşımalar...

Aydın Menderes’i Adnan Menderes’in kardeşi yapmalar...

Mehmet Ağar’ı ANAP’ın başına getirmeler...

Adnan Menderes’in çok önemli adam olduğunu resmine bakıp anlamalar...

Derin(!) tarih bilgisini anneannesinin İtalyan olmasına bağlamalar...

Reiki yapmayı çok akıllı olmayla ilişkilendirmeler...

Erbakan’ı fizik profesörü yapmalar...

Sorbone’u Amerika’ya taşımalar...

Kaçırılacak röportaj değildi. Daha önceki haftalarda Asuman Krause ve Helin Avşar’la yapılanlar da öyle... Fakat ben Seren’e gelinceye kadar bunları danışıklı dövüş röportajlar zannediyordum. Fikrimce Savaş demişti ki, ‘Öyle cevaplar vereceksiniz ki okur gülecek ağlanacak halinize...’ Onlar da kabul etmişlerdi. ‘Aferin’ demiştim kızlara. Hiç kompleksleri yoktu demek. Numaradan saçmalamak da bir yetenek işidir diye takdir de etmiştim ayrıca.

İşte ta ki Seren’i okuyuncaya kadar...

Neden uyandım Seren’de?

Kızın referansı var zira. Yani daha önceki röportajları... Hani ‘Yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır’ misali...

‘A, bu bizim bildiğimiz Seren’ dedim. Demek Helin’le Asuman da sahiciydi öyle mi!

Aslında tam burada ‘Oha oldum’ çok uygun olacak ama bana yakışmaz. ‘Dondum kaldım’ diyeyim ben yine.

Bravo Savaş Ay’a!

Karşısındakinin böyle tavan yapmasını (yoksa taban mı demeliyim) sağlayabilmek her röportajcının harcı değil.

Fakat hálá içimde bir şüphe var. Bu kadar da olmaz, olmamalı diyorum. Kızlardan kimini tanıyıp sevmiş olmamdan, kiminin çocukluğunu bilmemden mi artık...


MIŞ-MUŞ


Sigara, erkeği kısır yapıyormuş.

Doğuya sigara yardımı yapılsın!

*

Kırıkkale’de yük treni devrilmiş, Afyon-İzmir seferini yapan trenin makinisti ise eğrilen rayları son anda fark edip treni durdurmuş.

‘Ok yaydan çıkmak’ deyiminin ‘Tren raydan çıkmak’ şeklinde değiştirilmesini öneriyorum.

*

AB için kritik günlerdeymişiz.

Trenimize, şuyumuza buyumuza bakınca, AB’nin durumu bizden daha kritik görünüyor.
Yazarın Tüm Yazıları