Tarif edildiğimiz sözcüğe ait, her konu hakkında önceden belirlenip ortaya konmuş, neredeyse "matbu" diyebileceğimiz bir "fikirler paketi" var.
Konu başlığı verildiğinde paketi açıp uygun olan fikri çıkarıp ortaya koymamız bekleniyor.
Çıkarıp koyuyoruz.
Yani aslında işimiz kolay.
Her seferinde uzun uzun anlatıp yazmamıza gerek yok. Paketten çıkarmak yetiyor.
Aslında "parola"yı söyler gibi, tarif edildiğimiz sözcüğü fısıldamak bile yeterli olabilir.
"Laik" deriz mesela ya da "muhafazakár" veya "feminist"... Yeter. Altlarındaki klişeler herkesçe biliniyor nasıl olsa.
Bu işin kötü tarafı, herkesin tarif edildiği sözcüğün kapsadığı alana hapsolmuş olması.
Oradan dışarı çıkılamıyor.
Yasak mı?
Değil.
Ama çıkanlar "dönek"ten tutun da "şerefsiz"e kadar çeşitli sıfatlarla anılıyor.
* * *
Kimse kendi başına taraf olamıyor.
Bırakmıyorlar.
Oluşmuş taraflar var, illa onlardan birine dahil olmamız isteniyor. Ve illa öteki taraflara karşı. Daima, her şartta, her konuda.
Ana başlıkta hemfikir olup alt başlıklarda ayrılmak zaman zaman... Olmuyor, kabul görmüyor.
Herkes iyiden, güzelden, doğrudan, ahlaktan, dürüstlükten, özgürlükten, haktan, hukuktan, adaletten yana olduğunu söylüyor. Ama bunların bazen adres değiştirdiğini fark etmiyor. Sabitlendiği yerde boş yere nöbet tutuyor.
* * *
Herkes, herkesi kendi bulunduğu yere çekmek istiyor.
Oranın en doğru yer olduğunu düşündüğü için mi?
Her zaman değil.
Bazen sadece bunu kendi kendisine doğrulama ihtiyacı hissettiği için.
Herkes karşısındakinin sarıldığı öğretilerin köhnediği, yeniden yorumlanması gerektiği fikrinde. Fakat kendisininkinin her çağa uygun olduğunu düşünüyor.
Ve herkes birbirini yiyor.
Ve tarafların birbirinden böyle katı, kesin sınırlarla ayrılmış olması yüzünden Türkiye’de hiçbir sorun çözülemiyor.
Durumumuz bu doktorcum!
Ne dersiniz?
Kurtulur muyuz?
MIŞ-MUŞ
Evlilik, intihar eğilimini azaltıyormuş."Ölüm"ü görünce hayata razı oluyor demek insan!
Irak operasyonunun bitişi Başbakan’a bile sürpriz olmuş.Fakat Başbakan’a sürpriz olması bile sürpriz olmadı.
Tuba Ünsal, "En iyi dönem ilişkinin ilk 3 ayı" demiş."Ötesini kaç kere gördü acaba?" diye soran olur korkarım!