Paylaş
Ankara'dan B.F.
Durumunda üzülecek bir taraf göremedim. Hayatının en büyük hatasını yaptığın fikrine de katılmıyorum. Dur bakalım, daha 19 yaşındasın; önünde daha büyük hatalar yapmak için uzun zamanın var.
Hem biliyor musun, hatalar yapıldığı esnada çok zevk verir insana. Onun hata olduğu, zaman geçtikten sonra anlaşılır ki dönüp geriye bakmazsın olur biter.
Bence sevgilini al karşına ciddi ciddi konuş. ‘‘Bu şartlarda seninle evlenemem’’ de. O şimdi nasıl olsa evlenmek zorunda olduğunu düşünerek sana istediği kabalığı yapıyor. Durumun düşündüğü gibi olmadığını, seni kaybedebileceğini anlayınca belki değişir. Bir dene bakalım.
Ayrıca ‘‘Ayrılmamız imkánsız’’ ne demek? İmkánsız diye bir şey yoktur, cesaretsiz insanlar vardır. Bunu unutma!
Hadi göreyim seni.
* * *
‘‘Terfi’’ rumuzuyla yazan hanımefendi.
Sizi tebrik ediyorum. 15 yıl boyunca ikinci kadın olmaya dayanmak yürek ve sabır ister.
Tabii beyefendiyi de tebrik etmek lazım. 15 yıl içerisinde nice ikinciyi sıraya dizebilirdi.
Hele iki yıl önce evlenmiş olmanız şaşılası bir durum. İkinize de bravo. İlişkiniz gerçek bir ilişkiymiş. Bence buna birincinin bile şapka çıkarması lazım. Bükemediğin eli öpeceksin.
* * *
Sayın Ü.E.
Ben Pakize Suda. İsmimi hatırlatmamın nedeni beni başka birileriyle karıştırıyor olmanız ihtimali. Zira belden aşağı yazılar yazdığımı hiç hatırlamıyorum. Aslında gazetede hiçbir arkadaşımın bu tür yazılar yazdığını hatırlamıyorum.
Ha, sizi rahatsız eden ara sıra geçen ‘‘penis’’ sözcüğü ise... Beyefendi, penis, böbrek ya da dalak gibi bir organdır ve ahlakla hiçbir ilgisi yoktur. Tıptaki ismi de budur ve zaman zaman çeşitli vesilelerle adının anılması gayet doğaldır.
Size lafı edilmeyecek kadar iğrenç geliyorsa bir doktora görünün. Önce psikiyatra, olmazsa bir cerraha. Bakarsınız keserler, namusunuz kurtulur. Ayrıca ilk ‘‘namus ameliyatı’’nın kahramanı olarak tıp tarihine geçersiniz.
Siz mutlaka ‘‘hijyenik kadın bağı’’ reklamına da karşısınızdır.
* * *
Akhisar'dan Mehmet Bey.
Çok haklısınız. Gelen fakslardan aldatan kadın sayısının da az olmadığını öğrenmiş bulunuyorum. Gerçi çevremde görmüyor değildim, ancak içinde bulunduğum çevre uç noktada yaşayanlardan oluştuğu için gördüklerimin emsal teşkil etmeyeceğini düşünüyordum. Bunu ayrıca yazı konusu yapacağım, söz.
Benden kopya çektiklerini düşündüğünüz yazarlara gelince... Bunları neden onlara söylemiyorsunuz?
Son olarak...
Bir erkekten, onlar hakkında doğru tespitlerde bulunduğumu duymak pek hoşuma gitti. Erkek düşmanı olmadığımı anlamanız da...
* * *
Rumuz ‘‘Balyoz’’.
‘‘Adımı yazmayın, rumuz koyun’’ demişsin, koydum.
Neden ‘‘Balyoz’’? ‘‘Yazı dizinizi okuyunca kafama balyoz yemiş gibi oldu’’ dediğim için.
Gelelim konuya.
Gitti değil mi? Yakalanınca bir daha aramadı. Seninki tam prototipmiş.
Aklına gelen ama inanmak istemediğin ihtimal doğrudur; büyük olasılıkla şu anda ‘‘Senin eline su dökemez’’ diyordur.
Hiçbir erkek ve kadın, karşısındakini korumak adına kendini feda edip mutsuzluğu seçmez. Pratikte yoktur böyle bir şey. Bu sadece bir kılıftan ibarettir. İnsanın özünde var olan vefasızlığı, gelgeç gönüllülüğü, şunu bunu örten bir kılıf.
Keşke beklediğin, hoşuna gidecek laflar edebilseydim, lakin dost acı söylermiş.
* * *
‘‘Gönüllü Asker’’ okurum...
‘‘Acaba ben birinci olsaydım ikinci olur muydu?’’ diye soruyor. Ve buna çok bilinmeyenli denklem diyor.
Hayır canım, bu bir denklem değil, zira bilinmeyeni yok. Ama ‘‘çarpım tablosu’’ diyebiliriz. Evet, sen birinci olsaydın yine ikinci olurdu. Yani 2x2= 4
* * *
Sevgili Nesrin.
Cevabım gecikti, bu arada durumunda bir değişiklik oldu mu bilmiyorum, ama dilerim ayrılmışsındır.
Mektubundan zeki biri olduğun anlaşılıyor. Benim söylememe gerek yok, o adamın sana yár olmayacağını sen de anlamışsındır.
Bence seni bu kadar üzen birine duyduğun şey aşk değil hırs. Enerjin, isteğin, en önemlisi feda edeceğin fazladan ömrün varsa kal ve dövüşüp onları ailecek yenmeye çalışmaya devam et.
Ben sana derim ki...
Kadının en güzel olduğu ve kendisini en iyi hissettiği yaştasın. Keyfine bak. Issız adada bu adamla baş başa kalmış değilsin; aç gözünü etrafı gör. Evli sevgilin için biraz zor olacak tabii; elinin birini yağ kabından çekmek zorunda kalacak. Onu da o düşünsün, boşver.
MIŞ-MUŞ
Deprem dünya turuna çıkmış.
O tur paketinin içine Osmaniye'yle İzmir'i kim koydu?
*
Tayyip Erdoğan ‘‘Bir an önce kopalım’’ demiş.
Anayasa Mahkemesi'nin işi artıyor; artık habire kapatılacak iki partimiz olacak.
*
Baykal ‘‘İnönü Harvard'dan değil İdadi'den’’ demiş.
Haklı; hatta İbrahim Tatlıses İdadi'den bile değil.
*
Derviş ‘‘Özal'a hayrandım’’ demiş.
Aynı zamanda da sosyal demokrat. Vallahi siz Özal'dan ilerisiniz Sayın Derviş. O dört eğilimi partisinde birleştirmişti, siz bu gidişle kendi bünyenizde birleştireceksiniz.
Paylaş