Cep telefonları dinlensin!

MİLLİYET’ten Yaprak Aras, Özkan Güven, Elif Berköz, farklı mesleklerden isimlere ‘Kriterleri siz belirliyor olsaydınız Türkiye’nin AB’ye girmesi için neleri yerine getirmesini isterdiniz?’ diye sormuşlar. Cevaplar ‘Hay ağzınıza sağlık’ dedirtiyor insana.

Eğitim ve kültür sanatla ilgili olanlar tamam da insana önce matrakmış gibi gelen ama bence hakikaten dikkate alınması gereken önerilere bayıldım esas.

Okumamış olanınız vardır diye birkaçını alıyorum buraya.

Rıfat Ababay diyor ki:

‘‘Burası Türkiye, yok öyle!’, ‘Bana dokunmayan yılan bin yaşasın’, ‘Ben mi kurtaracağım bu memleketi’, ‘Adam sen de, salla başını al maaşını’, ‘Çalsın ama iş yapsın’, ‘Kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etme’, ‘Ağır ol molla desinler’, ‘Karı mısın sen, ne gülüyorsun öyle?’, ‘Benim memurum işini bilir’, ‘Yapan yapıyor’, ‘Devlet malı deniz, yemeyen domuz’, ‘Götürdün mü, deveyi hamuduyla götüreceksin’, ‘As bakalım beş kişiyi Taksim’de bir daha yapıyorlar mı?’, ‘Kızını dövmeyen dizini döver’, ‘Biz adam olmayız’ gibi deyişlerin kullanılması yasaklansın.

Hanıma ‘baağyaan’, engelliye ‘özürlü’, blue jean’e ‘kot’ demek yasaklansın. Rögar yerine ‘logar’ diyen, ‘direkman’ diye adres tarif eden cezalandırılsın. Okuduğunu anlamayan, okur-yazar kabul edilmesin.’

Sonra Tuna Kiremitçi’nin şu önerisi de harika:

‘Esmer kadınların saçlarını sarıya boyatması mutlaka engellenmeli.’

Mine G.Kırıkkanat’
ınki de... ‘Şan eğitimi almış müezzinler istihdam edilmeli.’

Erdil Yaşaroğlu’
nunki ‘Hepimizi alsınlar bir Semra Hanım’ı almasınlar AB’ye’ önerisi...

*

Heves ettim, ben de sayacağım birkaç tane...

Pencerede oturup gelen geçeni seyretmek yasaklansın.

Burnunu, kulağını karıştıranlar, ayak parmaklarıyla oynayanlar cezalandırılsın.

Çocuk sahibi olmak isteyen çiftler, çocuğu yetiştirecek ehliyeti haiz olup olmadıklarının belirlenmesi için sınavdan geçirilsin.

Aklı fikri, kendinin ya da onun bunun bacak arasında olanlar bir sene boyunca bir eve kapatılıp ha bire seviştirilsinler. Bu hadise hayatlarında sıradan bir hale gelirse rahatlayıp işlerine güçlerine bakarlar belki.

‘İstanbul kara teslim’ cümlesi tarih olsun.

Cep telefonları dinlensin; sırf ‘N’aber?’, ‘İyilik, senden n’aber?’ diyaloğunu gerçekleştirmek için hatları meşgul edenler cezalandırılsın.

Ne öpüşmeye, ne kucaklaşmaya benzeyen, dünyanın en samimiyetsiz selamlaşma biçimi ‘yanakları birbirine değdirme’ yasaklansın.

Son olarak, gazete köşelerinde ‘Şu yasaklansın’, ‘Bu cezalandırılsın’ şeklinde ahkám kesmek yasaklansın. AB’ye mi giriyoruz. Faşizm mi geliyor?

MIŞ-MUŞ

Beynimiz 10 bin çehreyi hafızaya kaydediyormuş.

Görünce ‘Kimdi bu?’ diye düşündüklerimiz yedekte demek.

*

Japonya’da bir şirket, özellikle bekár erkekler için kadın kucağı şeklinde yastık geliştirmiş.

Japonlar boşuna iş yapmaz; demek en çok şefkatimize muhtaç erkek kısmı... Bi daha günahını almayın adamların!

*

Uykuya beden değil beyin ihtiyaç duyuyormuş.

Zaten uykusu gelen bir kalça pek mantıklı olmazdı.
Yazarın Tüm Yazıları